Dışişleri Bakanlığı'dan 'Cumhurbaşkanı' açıklaması
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bilgiç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AB'ye yönelik sözleri istikametinde politika üretileceğini söyledi
Google Haberlere Abone ol
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, haftalık olağan basın
toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. AB ile yapılan
vize muafiyet anlaşmasında AB’nin talep ettiği terörle mücadele
kanununda değişiklikle ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
"Teröristlere çadır kurduracaksın, bunu demokrasi adına yaptığını
söyleyeceksin, bize de vize için terör yasasını değiştirin
diyeceksin. Biz yolumuza gidiyoruz sen yoluna git kiminle
anlaşabiliyorsan anlaş" sözlerinin sorulması üzerine Bilgiç, bu
ifadeler çerçevesinde gerekli politikaların uygulanacağını
belirtti. Bilgiç, şu ifadeleri kullandı: Sayın Cumhurbaşkanı
konuyla ilgili çok net ifadeler kullandı. Sayın Cumhurbaşkanı’nın
ifadeleri çerçevesinde gerekli politika üretilir. Uygulamaya
konulur.
Bilgiç, 18 Mart’ta AB ile varılan mutabakat gereği Türkiye'ye geri gönderilen ve Türkiye'nin AB ülkelerine gönderdiği mülteci sayısı ile ilgili de bilgi verdi. 18 Mart'tan bugüne kadar beş Yunan Adası’ndan 386 düzensiz göçmenin Türkiye’ye geri gönderildiğini bunların 14’ünün Suriyeli olduğunu belirten Bilgiç, ."Eş zamanlı olarak Türkiye’den de 125 Suriyeli Almanya, Hollanda, İsveç, Finlandiya ve Litvanya’ya gönderilerek yeniden yerleştirildi" diye konuştu.
Bilgiç, Alman Federal Meclisi’nde ele alınacak olan 1915 olaylarının soykır ım olarak tanınmasını öngöreni yasa tasarısı hakkında sorulan soruya da şu yanıtı verdi: Bizim için üçüncü ülkelerin bu konuda aldıkları kararların önemi yok. Türkiye zaten incelenmesi için ortak tarih komisyonu kurulmasını önerdi, bu hâlâ masadadır. Biz Alman makamlarına da ilettik. Tabii Almanya özellikle 1915 olaylarında tarafsız tutum izlemediğini, Almanya’daki Türk kökenli vatandaşların ve Türk milletinin rencide edildiğini esefle görüyoruz. Bu şekilde karar alınırsa menfi yansımaları olacağını düşünüyoruz. Türkiye’nin ciddi tepki göstereceğini söylemek mümkün."
Sözcü Bilgiç, Cenevre görüşmelerinde ilerleme sağlanamaması ve Suriye’de ateşkes ihlâlleri için ise ‘göstermelik mutabakatlar yerine gerçek anlamda ateşkesin hayata geçmesi gerektiğini’ belirtti:
"Biz en başından beri Suriye’de şiddetin durmasını, eş zamanlı olarak müzakerelerin yasal bir zeminde yürütülmesini söylüyoruz. Şiddet durdurulmadan siyasi geçiş sürecinin sağlanması mümkün gözükmüyor. Bu mutabakatlar da kâğıt üzerinde kalıyor, Rusya ve rejim saldırılara devam ediyor. Temel hedefimiz göstermelik mutabakatlar yerine gerçek anlamda ateşkesin hayata geçmesi. Bunun için de ne yapılması gerektiği çok açık; rejim ve Rusya saldırılarına son vermeli. Beklentimiz siyasi geçiş sürecinin sağlanması."
Bilgiç, 18 Mart’ta AB ile varılan mutabakat gereği Türkiye'ye geri gönderilen ve Türkiye'nin AB ülkelerine gönderdiği mülteci sayısı ile ilgili de bilgi verdi. 18 Mart'tan bugüne kadar beş Yunan Adası’ndan 386 düzensiz göçmenin Türkiye’ye geri gönderildiğini bunların 14’ünün Suriyeli olduğunu belirten Bilgiç, ."Eş zamanlı olarak Türkiye’den de 125 Suriyeli Almanya, Hollanda, İsveç, Finlandiya ve Litvanya’ya gönderilerek yeniden yerleştirildi" diye konuştu.
Bilgiç, Alman Federal Meclisi’nde ele alınacak olan 1915 olaylarının soykır ım olarak tanınmasını öngöreni yasa tasarısı hakkında sorulan soruya da şu yanıtı verdi: Bizim için üçüncü ülkelerin bu konuda aldıkları kararların önemi yok. Türkiye zaten incelenmesi için ortak tarih komisyonu kurulmasını önerdi, bu hâlâ masadadır. Biz Alman makamlarına da ilettik. Tabii Almanya özellikle 1915 olaylarında tarafsız tutum izlemediğini, Almanya’daki Türk kökenli vatandaşların ve Türk milletinin rencide edildiğini esefle görüyoruz. Bu şekilde karar alınırsa menfi yansımaları olacağını düşünüyoruz. Türkiye’nin ciddi tepki göstereceğini söylemek mümkün."
Sözcü Bilgiç, Cenevre görüşmelerinde ilerleme sağlanamaması ve Suriye’de ateşkes ihlâlleri için ise ‘göstermelik mutabakatlar yerine gerçek anlamda ateşkesin hayata geçmesi gerektiğini’ belirtti:
"Biz en başından beri Suriye’de şiddetin durmasını, eş zamanlı olarak müzakerelerin yasal bir zeminde yürütülmesini söylüyoruz. Şiddet durdurulmadan siyasi geçiş sürecinin sağlanması mümkün gözükmüyor. Bu mutabakatlar da kâğıt üzerinde kalıyor, Rusya ve rejim saldırılara devam ediyor. Temel hedefimiz göstermelik mutabakatlar yerine gerçek anlamda ateşkesin hayata geçmesi. Bunun için de ne yapılması gerektiği çok açık; rejim ve Rusya saldırılarına son vermeli. Beklentimiz siyasi geçiş sürecinin sağlanması."
Yorumlar