Yolsuzluk soruşturmasında tutuklu kalmadı
Yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında tutuklu bulunan, aralarında Barış Güler, Salih Kağan Çağlayan ve iş adamı Rıza Sarraf'ın da bulunduğu 5 tutuklu şüpheli hakkında tahliye kararı verildi.
Yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında tutuklu bulunan,
aralarında Barış Güler, Salih Kağan Çağlayan ve iş adamı Rıza
Sarraf'ın da bulunduğu 5 tutuklu şüpheli hakkında tahliye kararı
verildi. Tahliye kararında, şüphelilerin, haklarındaki suçlamalara
rağmen konumları itibariyle kaçma şüphelerinin bulunmadığı ve
tutukluluğun mağduriyetlerine sebep olabileceği gerekçeleri de yer
aldı.
Yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında tutuklu bulunan
şüpheliler hakkında, 29. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 5 şüpheli
haricinde tüm tutuklu sanıkların tahliyelerine karar verilmişti.
Bunun üzerine, tutuklu kalan şüphelilerden iş adamı Rıza Sarraf,
eski İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler ve Zafer
Çağlayan'ın oğlu Salih Kağan Çağlayan, Özgür Özdemir ve Hikmet
Tuner'in avukatları, Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi'ne tahliye
talebinde bulunmuştu.
Talebi, İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi değerlendirdi. Mahkeme
hakimi izinli olduğu için, 34. Sulh Ceza Mahkemesi'nin hakimi İslam
Çiçek, vekaleten talebi değerlendirmesi için mahkeme hakimi olarak
görevlendirildi. Tahliye taleplerine ilişkin değerlendirme bugün
yapıldı. Kararda, 'Rüşvet almaya veya vermeye aracılık etmek ve suç
işlemek amacıyla örgüt kurmak, rüşvet vermek' suçlarına yönelik CMK
135 maddesi gereğince, işlemin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması
ve CMK 140 maddesi gereğince teknik araçlarla izleme ve neticesinde
görüntülerin kayda alınması suretiyle elde edildikleri
belirtildi.
Kararda, "Bu şekilde elde edilen delillerin yan delillerle
desteklenmedikleri sürece tek başına esasa ilişkin delil
mahiyetinde bulunmadığı açıktır." ifadesine yer verildi. Ayrıca
toplanan tüm delillerin telefon dinleme ve teknik takip sonucu elde
edildiklerinden, delillerin toplandığı gerekçesine yer verildi.
Delillerin karartılmasının söz konusu olamayacağı belirtilen
kararda, şüphelilerin sabit ikametgah sahibi olduğu ve konumları
itibariyle kaçma şüphelerinin olmadığı, en son incelemeden sonra
dosyaya kayda değer bir delil girmediği, bilirkişi incelemelerinin
her zaman yapılabileceği anlatıldı.
Ayrıca kamu görevlisi olmayan şüphelilerin ''rüşvet vermek ve
rüşvete aracılık etmekten' tutuklandıkları, aracılık ettiklerinin
yasal delillerle ortaya konması gerektiği, böylece şüphelilere
atılı suç vasıflarının şüpheliler lehine değişme ihtimalinin yüksek
olduğu, bu durumda tutuklu kalmalarının mağduriyetlerine sebebiyet
vereceğinden suçlandıkları konularla ilgili olarak ayrı ayrı
tahliyelerine karar verildi. Şüphelilerin yurt dışına çıkışlarının
yasaklanması karara bağlandı. Şüphelilerin, haklarında kamu davası
açılıp savunmaları tespit edilene kadar ikametlerine en yakın
karakola her Cuma günü mesai saatleri içerisinde şahsen müracaat
ederek, mevcudiyetlerini ispat etmek için imza atmalarına ve
adreslerini bildirmelerine hükmedildi.
Tahliye kararı ile birlikte, yolsuzluk ve rüşvet soruşturması
kapsamında tutuklu şüpheli kalmamış oldu. CİHAN
Yorumlar