Çekmeköy'de belediye otobüsünde hemşire Ayşegül Terzi'yi darbettiği
gerekçesiyle yargılanan Abdullah Çakıroğlu hakkında verilen ikinci
tahliye kararının oy birliği ile alındığı öğrenildi.
Çakıroğlu'nun ikinci kez tutuklanmasına avukatınca yapılan itiraz
üzerine Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesince verilen tahliye
kararında, sanık hakkında "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin
kullanılmasını engelleme", "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya
aşağılama", "kasten yaralama" ve "hakaret" suçlarından dava
açıldığı hatırlatıldı.
Çakıroğlu'nun 40. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan ilk duruşmada
tahliye edildiği belirtilen kararda, Anadolu Cumhuriyet
Başsavcılığının itirazı üzerine 9. Ağır Ceza Mahkemesince yeniden
tutuklandığı aktarıldı.
Kararda, "Mahkeme sanığın tutuksuz yargılanması konusunda iradesini
ortaya koymuş ve sanığın tahliyesiyle, sanık hakkında adli kontrol
hükümlerinin uygulanmasına karar vermiştir. Mahkeme, toplanması
gereken delil yönünden sanığın lehine sonuç doğurabilecek akıl
sağlığı yönünden tedavi gördüğü yönündeki beyanı ile ilgili suç
tarihindeki akıl sağlığının ve ceza ehliyetinin tespiti yönünden
rapor aldırılmasına karar vererek duruşmayı başka bir güne talik
etmiştir. Sanığa isnat edilen suçların yasada alt ve üst sınırları
gösterilmiştir" görüşü dile getirildi.
Taraflar ve tanıkların mahkemece dinlendiği ve bu yöndeki
delillerin toplandığı belirtilen kararda, şunlar kaydedildi:
"Kamu davasına bakan mahkemenin delilleri toplama, değerlendirme,
suçların oluşup oluşmadığını değerlendirilmesi, sanık hakkında bu
değerlendirmeye göre mahkumiyet ya da beraat hükmü kurulması,
mahkumiyet hükmü kurulması halinde cezanın alt ya da üst sınırı
içerisinde takdir ve teşdit ölçülerinin uygulanması yönünde
mahkemenin, mahkeme hakimi ya da mahkeme heyetinin nasıl karar
vereceğine kendi vicdani kanaatiyle özgürce karar verme yetkisi
bulunduğu, bu yetki ve görevin doğrudan Anayasa tarafından teminat
altına alındığı tartışılmaz bir gerçek olduğu gibi, hakimin ya da
mahkeme heyetinin yargılama aşamasında olan davada sanığın
yargılamasının tutuklu olarak yapılacağı ya da tutuksuz
yargılanması gerektiği yönünde de aynı özgür iradesiyle karar
vermesi gerektiği, bu hususun da yasal güvence altında olduğu bir
gerçektir."
Yargılama aşamasında sanığın tutukluluk halinin devamı yönündeki
karara karşı kimlerin itiraz hakkının olduğunun CMK'da açıkça
düzenlendiği aktarılan kararda, tutuklu sanığın yargılama
aşamasında tutuksuz yargılanması ve serbest bırakılması yönündeki
kararına karşı itiraz hakkının ise CMK'da düzenlenmediğinin
anlaşıldığı vurgulandı.
Kararda, "Mahkeme hakimi tarafından sanığın aleyhine olan
delillerin toplanmış olması, sanığın lehine sonuç doğurması
muhtemel ceza ehliyetinin tespiti yönünden rapor aldırılması
yönündeki delilin toplanmamış olması dikkate alınarak tahliyesi ile
adli kontrol hükümlerinin uygulanması yönündeki karar, usül ve
yasaya uygun olduğundan sanığın tutuklanması yönündeki Anadolu 9.
Ağır Ceza Mahkemesindeki kararın kaldırılması ve sanığın tahliyesi
yönünde hüküm kurulmuştur" ifadelerine yer verildi.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar