Sur ilçesinin en önemli özelliği: Bazalt taşları
Diyarbakır'ın Sur ilçesi, yapıların ana malzemesi olan bazalt taşının sağlamlığının da etkisiyle günümüze kadar ulaşmış tarihi yapılarıyla dikkati çekiyor
Geçmişte çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan ve "tarihin
taşlarla yazıldığı kent" olarak bilinen Diyarbakır'ın Sur ilçesi,
yapıların ana malzemesi olan bazalt taşının sağlamlığının da
etkisiyle günümüze kadar ulaşmış tarihi yapılarıyla dikkati
çekiyor.
Tarihi surları, camileri, kiliseleri, hanları, evleri, kalesi,
köprüsü ve çarşılarıyla ön planda olan Diyarbakır'ın ilk yerleşim
yeri Sur ilçesi, adını, Diyarbakır Surlar'ından aldı.
Diyarbakır Surları 2010 yılında Cumhurbaşkanlığı himayesi altına
alınan,Tarihi Surları ve Hevsel Bahçeleri ile UNESCO Dünya Kültür
Mirası Listesi'nde yer alan ilçede, farklı medeniyetlere ve
dönemlere ait cami, kilise, kale, han, ev, çarşı ve köprü olmak
üzere 612 kültür varlığı bulunuyor.
Yapılan tespit ve tescil çalışmalarında 2 kale (5 bin 800 metre),
18 idari yapı ve köşk, 53 dini mimari (cami-kilise), 51 su mimarisi
(hamam, çeşme, değirmen), 3 eğitim yapısı (medrese), 12 ticari yapı
(han ve çarşı), 19 türbe, 447 sivil mimari (ev), 2 mimari kalıntı
ve arkeolojik sit (höyük) olmak üzere 612 kültür varlığı
belgelendi.
BAZALT TAŞININ ETKİSİ
Dicle Üniversitesi (DÜ) Mimarlık Fakültesi Rölöve ve Restorasyon
Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Neslihan Dalkılıç, "Tarihi ilçede
cami, kilise ve çok sayıda geleneksel ev bulunmaktadır. Bu
eserlerin ana mimari malzemesi olan bazalt taşının sağlamlığı ve
dayanıklılığı, yapıların günümüze kadar ulaşmasını sağlamıştır"
dedi.
Kentin simgesi Diyarbakır surlarının yaptıkları çalışmalarda dış
surların 5 bin 200, iç kalenin surlarının ise 600 metre olarak
ölçtüklerini, 645 metrelik kısmın çeşitli dönemlerde bilinçli
olarak veya doğal etmenler nedeniyle yıkıldığını ifade eden
Dalkılıç, "Dış kale üzerinde 82 burç, iç kale üzerinde ise 19 burç
bulunuyor. Şehrin kuzey ve kuzey batı tarafındaki burçların daha
yüksek ve sık aralıklarla yapıldığını görüyoruz" dedi.
TİPİK BİR ORTAÇAĞ KENTİ
Dicle Üniversitesi (DÜ) Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi
Sanat Tarihçisi Doç. Dr. İrfan Yıldız da , ''Diyarbakır Sur içi
tipik bir Ortaçağ kentidir. Genel olarak baktığımız zaman 16-17.
yüzyıl Diyarbakır'a gelen seyyahlar Sur içi mevkisinden övgüyle
bahseder. Özellikle şehrin sokakları ve caddelerin yapısı
bakımından şehri övmektedirler. Bugün Sur içinde gezerseniz yine
orta çağ kokusunu hissedersiniz. Gerek sokak yapıları olsun gerekse
dışa çıkıntı yapan cumbalarıyla tipik bir Ortaçağ dokusunu Sur'da
görürsünüz" dedi.
Yorumlar