Son Dakika: TTB üyelerine operasyon, gözaltı kararları var

Afrin harekatına karşı açıklama yaparak terör örgütü propagandası yapmakla suçlanan Türk Tabipler Birliği hakkında başlatılan soruşturma kapsamında bugün operasyon düzenlendi. Operasyonda bazı isimlerin gözaltına alındığı belirtiliyor.

Google Haberlere Abone ol
Son Dakika: TTB üyelerine operasyon, gözaltı kararları var

Sonhaberler | Haber Merkezi

Afrin harekatına karşı açıklamalarda bulunarak tepki çeken Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerinin gözaltına alınması için operasyon düzenlendi. 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Türk Tabipleri Birliği (TTB) yetkilileri hakkında yürütülen soruşturma kapsamında, 11 yönetici hakkında gözaltı kararı verildiği bildirildi.

Başsavcılıktan yapılan açıklamaya göre, TTB yetkilileri hakkında 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu uyarınca yürütülen soruşturma kapsamında, bu sabah itibarıyla yasal işlem başlatıldı.

Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, haklarında karar çıkartılan TTB'nin 11 yöneticisinin gözaltına alınması için çalışma başlattı. Ankara merkezli 8 ilde gözaltı, arama ve el koyma işlemleri sürüyor.

Soruşturma kapsamında, TTB Başkanı Raşit Tükel'in de aralarında bulunduğu 8 TTB Merkez Konseyi üyesi gözaltına alındı.

EVLERİNDE ARAMA YAPILANLAR

Raşit Tükel dışında polisin evlerinde arama yaptığı diğer TTB yöneticileri: Sezai Berber, Sinan Adıyaman, Selma Güngör, Şeyhmus Gökalp, Hande Arpat, Ayfer Horasan, Taner Gören, Funda Obuz, Yaşar Ulutaş ve Nazım Yılmaz. 

AFRİN HAREKATINA KARŞI BİLDİRİ YAYINLAMIŞTI

TTB, Afrin'de devam eden Zeytin Dalı Harekatı'na karşı olduğunu belirten bir açıklama yayınlayarak barış istediğini ileri sürmüştü; ancak açıklamada terör örgütlerinden ya da faaliyetlerinin kınanmasından söz edilmemişti.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMUŞTU

İçişleri Bakanlığı, yaptıkları açıklamada "terör örgütünün faaliyetlerini meşru gösterdikleri, suçu ve suçluyu övdükleri, halkı kin ve düşmanlığa sevk ettikleri" gerekçesiyle, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyeleri hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştu. İçişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, TTB'nin açıklamasında Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili "savaş" değerlendirmesi yapılmasının, Türkiye ve Türk milletine alçakça saldırılarda bulunanlar dışında kimseye yararının olmadığı belirtilmişti.

Bu açıklamanın, terör örgütü ile onun iç ve dış destekçileri dışında karşılık bulamadığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedilmişti: "Bugün Türkiye'de 3 milyon 454 bin Suriyeli kardeşimiz bulunmaktadır. Kendi topraklarında bir insanın yaşama hakkı en temel hakkıdır. Zeytin Dalı Harekatı da bu insanların kendi topraklarını teröristlerden arındırıp yaşam haklarını temin etmek içindir, aynı Fırat Kalkanı'nda olduğu gibi. Zeytin Dalı Harekatı'nın amacının ülkemizin ve komşularımızın toprak bütünlüğünün bozulmasının önüne geçmek, terör örgütü ve onun destekçileri tarafından hedef alınan huzur ve barış ortamını korumak, bozulan yerlerde tekrar sağlamak olduğu, 'Dünya beşten büyüktür.' diyerek mazlum ülkelerin ve mazlum insanların başta yaşam hakları olmak üzere tüm insani haklarını, huzurunu, barışını, güvenliğini koruma yönünde kararlı bir duruş sergileyen başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm yetkililerimiz tarafından her fırsatta dile getirilmiştir. Zeytin Dalı Harekatı, bu amaca uygun olarak tüm dünyanın gözü önünde gerçekleştirilmektedir."

ANKARA BAŞSAVCILIĞI SORUŞTURMA BAŞLATMIŞTI

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından terör örgütlerine yönelik Afrin bölgesinde başlatılan Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin "savaş bir halk sorunudur" tanımlaması yapan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi 11 kişi hakkında soruşturma başlattı.

SAĞLIK BAKANLIĞI DAVA AÇILDI

Sağlık Bakanlığınca, "amaçları dışında faaliyet gösterdiği" gerekçesiyle Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyinin görevine son verilmesi istemiyle dava açıldı. Türk Silahlı Kuvvetlerince yürütülen Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin yaptığı açıklamalar nedeniyle 11 üyenin yer aldığı TTB Merkezi Konseyinin görevlerine son verilmesi amacıyla Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine başvuruldu.

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan'ın talimatı üzerine Bakanlıkça verilen dava dilekçesinde, "Türkiye'nin varlığını tehdit eden bölücü terör örgütüne karşı yürütülen mücadeleyi zaafa uğratacak, devleti ve milleti uluslararası kamuoyunda suçlu gösterecek şekilde açıklama yapan ve amaçları dışında faaliyet gösteren TTB Merkez Konseyinin, 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunun EK 2'nci maddesi uyarınca görevlerine son verilmesi" talebinde bulunuldu.

TTB'nin, PKK'nın karakol basarak asker şehit etmesine, canlı bomba katliamlarına ses çıkarmadığının öne sürüldüğü dilekçede, "TTB yöneticilerinin, ülkenin beka sorunu olarak görülen bir meseledeki, esasen barış hareketi niteliğindeki bir operasyonu halk sağlığı sorunu olarak görmesi ve bunun durdurulmasını istemesini vatanseverlik yönünden mahkemelerin takdirlerine bırakıyoruz." ifadesine yer verildi.

HEKİMLER VAKFI İSTİFAYA ÇAĞIRMIŞTI

Hekimler Birliği Vakfı, Türk Tabipleri Birliğinin (TTB) Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin açıklamasını kınayarak TTB Merkez Konseyine istifa çağrısında bulundu. Hekimler Birliği Vakfı, yaptığı yazılı açıklama ile TTB'nin Türk Silahlı Kuvvetlerince (TSK) Suriye'nin Afrin bölgesinde başlatılan Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin yaptığı açıklamaya tepki gösterdi. 

TTB Merkez Konseyini yöneten hekimlerin dünyayı yorumlama anlayışlarının Türkiye'deki tüm hekimlerin yorumuna uymadığı belirtilen açıklamada, hekimlerin sesi olması gereken birliğin, toplum adına evrensel değeri bulunan mesajlar vermekle yükümlü olması gerektiği ifade edildi.

Açıklamada, TTB'nin bildirisinde kullanılan kavramların etik değerlere, insan haklarına ve hukuka uygun olmadığı vurgulanarak şunlar kaydedildi: "Savaş, bir halk sağlığı sorunu değildir. Savaş, çözümün bittiği yerdeki egemenlik çatışmasıdır. Savaş, iki devlet arasında savaş hukukuna uyularak yapılır. Savaş ve terör farklı etkinliklerdir. Savaşçıyı terörist, teröristi savaşçı olarak değerlendiremeyiz. Hekimin yaşamı savunma gibi bir görevi yoktur. Hasta olduğunu ifade eden ya da gösteren bireylerin hastalığının hangi tür hastalık olduğunu teşhis ve tedavi ederek mesleğinin gereğini yapmakla görevlidir. Amacı sınırlarına olan saldırıları ortadan kaldırmak, hedefi ülkesinden göç etmek zorunda kalan insanları güvenli bölge oluşturarak vatanlarına kavuşturmak olan Türkiye Cumhuriyeti’nin Silahlı Kuvvetlerinin bu onurlu mücadelesine 'Dur' demek, ülkemizin hiçbir meslek grubuna yakışmaz. Bireylerin aklını küçümseyen, milletin hafızasını yok sayan, vatanın sınırlarını korumayı gereksiz gören böyle bir bildiriyi reddediyor, görüşlerimizi halkımızla paylaşıyoruz. TTB Merkez Konseyini istifaya çağırıyoruz."

TEPKİ ÇEKEN BİLDİRİ

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Afrin operasyonuyla ilgili skandal bir açıklama yapmıştı. PKK tarafından yapılan hiç bir eylemi terör olarak nitelendirmeyen ve sürekli 'çatışma'dan bahseden TTB, hekimler adına yaptığı açıklama ile tepki çekmişti. Peki TTB bildirisinde ne deniliyor.

TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ'NİN AFRİN BİLDİRİSİNİN TAM METNİ

İşte Tabipler birliğinin açıklamasının tam metni; "Biz hekimler uyarıyoruz: Savaş, doğada ve insanda tahribat yapan, toplumsal yaşamı tehdit eden, insan eliyle yaratılan bir halk sağlığı sorunudur. Her çatışma, her savaş; fiziksel, ruhsal, sosyal ve çevresel sağlık açısından onarılmaz sorunlara yol açarak büyük bir insani dramı da beraberinde getirir.

Yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak, yaşamı savunmanın, barış iklimine sahip çıkmanın birincil görevimiz olduğunu aklımızdan çıkarmıyoruz. Savaşla baş etmenin yolu, adil, demokratik, eşitlikçi, özgür ve barışçıl bir yaşam kurmak ve bunu sürekli kılmaktır. Savaşa hayır, barış hemen şimdi!" ( Türk Tabipleri Birliği/ Merkez Konseyi)

Yorumlar

ihsan savaş yapan ülkene hainlik yapacaksın sen kimin odasısın cia abd ninmi fetö nünmü yazıklar olsun sana