Muğla Barosu: Ağır kaygı ve üzüntü içindeyiz
Muğla Barosu, Yargıçlar ve Savcılar Birliği (Yar-Sav) Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun TBMM'de sözlü ve fiziki saldırıya uğramasından dolayı ağır kaygı ve üzüntü içinde olduklarını bildirdi.
Muğla Barosu, Yargıçlar ve Savcılar Birliği (Yar-Sav) Kurucu
Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun TBMM'de sözlü ve fiziki
saldırıya uğramasından dolayı ağır kaygı ve üzüntü içinde
olduklarını bildirdi.
Muğla Baro Başkanı Avukat Mustafa İlker Gürkan yaptığı yazılı
açıklamada, YAR-SAV kurucu başkanı, halen de Yargıçlar Sendikası
Başkanı olan 1. sınıf yargıç Sayın Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun TBMM
çatısı altında sözlü ve fiziki saldırıya uğramasını şiddetle
kınadı. "Sayın Başkan Yargıç; ne komisyon toplantılarına katılmak,
ne de komisyonda söz almak istemiştir. HSYK gibi doğrudan
kendilerini ve anayasal düzeni ilgilendiren bir konuda; komisyona
sevk edilen yasa tasarısının anayasaya aykırı olduğunu ifade eden
dilekçesini komisyon başkanına nezaket kuralları içinde sunmak
istemiştir." diyen Gürkan, "Bırakın konumunu, sade bir yurttaşın
dahi engellenemeyecek, aksine teşvik edilecek TBMM komisyon
faaliyetlerini izlemek ve katkı sunmak çabasını engellemek, o
yurttaşa fiziki saldırıda bulunmak, iz’anla ve akılla açıklanacak
bir davranış değildir." ifadelerini kullandı.
Bu saldırıyı yapanların TBMM'nin üyesi sıfatını taşıyan
milletvekilleri olduğunun altını çizen Gürkan, açıklamasında
şunları dile getirdi: "Eğer ortada bir kanunsuzluk, bir mevzuata
aykırılık varsa TBMM'de de kolluk vardır. Çağırırsınız gereğini
yapar. Eğer bu ülkede herkes mevzuatı uygulamakla kendisini yetkili
görürse işte o zaman gerçekten 'Fetret Devri'ne girdik demektir.
Tehlikeli olan, şiddet uygulayan kişilerin iktidar mensupları
olmasıdır. İktidar yani güç sahibi olanların istedikleri anda sözlü
ve eylemli olarak şiddet kullanmakta kendilerini serbest
hissetmeleri ve bu yolu istikrarlı biçimde kullanmaları demokrasi
için ciddi bir tehdittir. Eminağaoğlu'na bu anormal öfkenin
yöneltilmesinin temel nedeni kendisinin bilinen muhalif tavrıdır.
Sonuç olarak, yüce TBMM çatısı altında iktidar mensubu
milletvekilleri, bir yurttaşa, bir hâkime, bir muhalife dayak
atmışlardır. Yazık ki tekme, tokat, hakaret yüce TBMM çatısı
altında yaşanmıştır. Muhatabı hukuk camiasının temsilcileri
olmuştur. Tarih, 'yurttaş hak ve özgürlüklerinin' dövüldüğünü
yazacaktır. Ağır kaygı ve üzüntü içinde olduğumuzu kamuoyu ile
paylaşırız." CİHAN
Yorumlar