Muğla Baro Başkanı Gürkan: Savcıların valilere bağlanması adaleti kirletir
Muğla Barosu Başkanı Mustafa İlker Gürkan, cumhuriyet savcılarının valiliklere dolaylı olarak da olsa bağımlı kılınmasının, adaleti kirleteceğini iddia etti.
Muğla Barosu Başkanı Mustafa İlker Gürkan, cumhuriyet
savcılarının valiliklere dolaylı olarak da olsa bağımlı
kılınmasının, adaleti kirleteceğini iddia etti. Savcıların
soruşturma iznini vali yardımcısına bağlamak için hükümetin kanun
değişikliği planlamasına, Muğla'daki hukukçular tepki gösterdi.
Baro Başkanı Gürkan, yaptığı açıklamada savcıların kamu adına
iddiayı temsilen, savunma ve hükümle birlikte yargının kurucu
unsuru olduğu belirterek, "Cumhuriyet savcılarının soruşturma
yetkileri yargısal bir işlemdir. Soruşturma bir bütündür ve
yürütülmesi, esas olarak savcıların yetki ve sorumluluğundadır.
Kanunda gösterilen ve usulüne uygun yapılan başvurular ve
mahkemelerce verilen kararlar dışında savcıların soruşturma
işlemlerine, doğrudan ya da savcı görev değişikliği gibi
yöntemlerle dolaylı biçimlerde müdahale edilemez. Özellikle de
idari görevleri kapsamında cumhuriyet başsavcılıklarına, HSYK ya da
Bakanlık vs. hiç müdahale edemez. Bu fiil, TCK'nin 277. ve/veya
288. maddesindeki suçu oluşturur. Bu hükümlerin kanuna koyulmasının
temel amacı, yargıyı diğer kamu güçlerine ve gerekçede belirtildiği
gibi kapıları tutanlara karşı da korumaktır." dedi. Kolluk
kuvvetinin savcı emriyle harekete geçmesini valilerin iznine
bağlamanın Anayasa'ya karşı hile olduğunu savunan Gürkan, "Kanuna
karşı dolandır, yargı bağımsızlığına müdahaledir. Kuvvetler
ayrılığının reddidir. Savcılığın gözü kulağı, eli kolu olan kolluk
görevlilerini, yürütmenin suç işleyen ajanlarına ve suç ortaklarına
karşı adli görevlerinde, her suç için ve her soruşturmada valilik
iznine bağlı hale getirmek, yargının yürütmenin vesayeti altına
alınmasıdır. Kuvvetler arasında hiyerarşi oluşturmaktır."
ifadelerini kullandı.
'ADALET TÜMÜYLE TEMİZ, BÜTÜNÜYLE ŞEFFAFTIR'
Mustafa İlker Gürkan, kamunun selameti ve güveni bakımından
yargılamada görünümün gerçeklik kadar önemli olduğunun altını
çizerek şunları söyledi: "Yargılama bir bütündür. Cumhuriyet
savcılığının soruşturma işlemine en küçük ya da en dolaylı biçimde
müdahale oldu mu artık adalet yoktur. Cumhuriyet savcısı 'Arama
yap' dediğinde kolluk, 'Valiye sormalıyım' derse bu, idarenin
ellerinin, dirseklerine kadar yargının içine girmesi demektir.
Hukuk fakültelerinde bir kürsü örneği olarak anlatıldığı gibi
kapınızın önüne bir büyük bidon su bırakan kişi, içine küçük bir
parça sümük parçası atsa artık o sudan bir bardak bile içebilir
misiniz? Yüzde 90 altın, yüzde 10 gümüş olabilir ve o hâlâ altındır
ama yüzde 99 adalet, yüzde 1 adaletsizlik bile olsa artık o adalet
değildir. Adalet böyle bir şeydir, tümüyle temiz, bütünüyle şeffaf.
Barolarımız ve avukatlar, fakültelerde öğrendiklerimize sadakatle
bağlı kalarak yollarına devam ediyorlar. Adaletin hizmetinde
kamuoyunu uyarıyorlar ve Türkiye'nin hukuk fakültelerine
sesleniyorlar: Neredesiniz?" CİHAN
Yorumlar