Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Halep'teki çatışmalara
ilişkin "Biz, dün oradan (Çin) ayrılmadan son anda bile
Cumhurbaşkanımız, Obama ve Putin'le ayrı ayrı görüşmesinden sonra
birer defa tekrar görüştü. İkisine de tekrar 'Aman şu Halep'teki
ateşkes ya da çatışmasızlık ortamının sağlanmasıyla ilgili
anlaşmayı bir an önce hayata geçirelim.' bunu söyledi." dedi.
Kalın, NTV'de katıldığı canlı yayında gündeme dair soruları
yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dünkü
açıklamaları hatırlatılarak, "Ne noktadayız uçuşa yasak bölge
konusunda? Türkiye yıllardır söylüyor, ikna edebildi mi
muhataplarını?" sorusuna Kalın, öncelikle Fırat Kalkanı
Harekatı'nın başarılı bir şekilde hayata geçirildiğini söyledi.
Kalın, Çobanbey üzerinden yani batı yakasından hattın
tamamlandığını belirterek, "Böylece yaklaşık 90 kilometrelik bir
hat üzerinde bulunan bütün DAİŞ unsurları sınırımızdan temizlendi.
Bugün itibarıyla sınırlarımızda artık DAİŞ terörizmi yok. Bu çok
önemli bir tespit ve durumdur." ifadesini kullandı.
Konuyla doğrudan muhatap olan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin
ile ABD Başkanı Barack Obama'nın da bunu takdirle izlediklerini
ifade ettiklerini aktaran Kalın, harekatın amacının ne Suriye'nin
toprak bütünlüğünü bölmek ne de oradaki herhangi bir etnik grupla
çatışmak olduğunu söylediklerini vurguladı.
Kalın, özellikle Türkiye sınırının terör unsurlarından temizlenmesi
noktasında tam bir mutabakat olduğunu ve Türkiye'ye destek
verildiğini gördüklerini aktardı.
Şu anki aşamada, o sınıra bir derinlik kazandırılması gerektiğine
işaret eden Kalın, şöyle devam etti:"O yüzden şimdi diğer muhalif
gruplar yavaş yavaş aşağı doğru inerek hem o bölgeyi temizliyorlar
hem de orada bir asayiş ortamı inşa etmeye çalışıyorlar. Çünkü bu
kolay değil. Suriye'de sahada çok değişken bir durum var ama gerçek
olan bir şey var ki o bölgede DAİŞ, yaklaşık bir buçuk iki yıldır
fiilen bir hüküm sürmekteydi, insanlara zulüm etmekteydi. İşte
Cerablus'ta onun neticelerini gördük, insanların nasıl mutlu ve
huzurlu bir şekilde sokağa çıktığını, hayatın ne kadar kısa bir
sürede normale döndüğünü gördük."
"MUTLAKA BİR HAVA KORUMASI GEREK"
Kalın, mülteci meselesinde Türkiye'nin üstlendiği yükün adil
olmadığı, başkalarının da bu yükü eşit şekilde paylaşması gerektiği
konusunda bir konsensüsün bulunduğuna değindi.
"Mesele sadece sineklerle uğraşmak değil, bataklığı kurutmaksa;
burada yapılması gereken 'sadece bu mülteciler harekete geçmesin,
bulundukları yerde kalsın ya da şurada yaşasın' meselesi değil"
diyen Kalın, şunları söyledi:
"Asıl mülteci krizine yol açan sorunu ortadan kaldırmak gerekir. Bu
da tabii ki Suriye'de bir siyasi geçişin sağlanması ve savaşın sona
erdirilmesi. Orada maalesef hala karmaşık bir tablo var ama en
azından bu geçiş sürecinde bu bölge, bir güvenli bölge haline
getirilebilir. Cumhurbaşkanımız bu teklifini yeniledi, hem Sayın
Obama ile hem Sayın Putin ile hem diğer AB ülkeleriyle. Tabii bir
itiraz yok ama nasıl uygulanacağı konusuna gelince de 'tamam, bunu
beraber yapalım' şeklinde bir ortak irade de sergilenmiyor.
Dolayısıyla şöyle diyebiliriz; aslında fiilen orada bir güvenli
bölge haritası ortaya çıkmış oldu ama bunun formel manada güvenli
bölge ilan edilebilmesi için mutlaka bir hava koruması, hava
desteğinin olması gerekir."
"NİHAİ ANLAŞMAYI BEKLİYORUZ"
Kalın, uluslararası toplumun tekrar taşın altına elini koyması
gerektiğine dikkati çekerek, "Tamam, bu sınır boyu temizlendi.
Belki mülteciler için de mülteci akımını durdurma anlamında olumlu
bir sonuç da doğuracak ama bu tek başına sorunu çözmeyecek."
dedi.
Şu anda Halep'te çatışmaların devam ettiğine işaret eden Kalın,
şunları kaydetti:
"Biz dün oradan ayrılmadan son anda bile Cumhurbaşkanımız, Obama ve
Putin'le ayrı ayrı görüşmesinden sonra birer defa tekrar görüştü.
İkisine de tekrar 'Aman şu Halep'teki ateşkes ya da çatışmasızlık
ortamının sağlanmasıyla ilgili anlaşmayı bir an önce hayata
geçirelim.' bunu söyledi. Ayrılırken ikisiyle de ayrı ayrı tekrar
özellikle bu Halep meselesini tekrar konuştu.
Çünkü bize o sırada farklı haberler geliyordu. 'Anlaşma tam bitti,
yok henüz bitmedi, yüzde 95'i tamamlandı' gibi haberler geliyordu.
Cumhurbaşkanımız, Obama'ya bunu sordu, o da 'bitmek üzere' dedi.
Yani dün akşam ya da bugün için 'umutluyuz' gibi bir ifade
kullandı. Biz de şimdi nihai anlaşmayı bekliyoruz."
Kalın, kendilerine anlaşmayla ilgili bir taslağın geldiğini
bildirerek, "Biz tabii nihai olarak 'evet, bu tamam. Bütün
aktörlerin mutabık kaldığı ve uygulayacağı bir anlaşmadır'
şeklindeki kağıdı bekliyoruz." diye konuştu.
"AMACIMIZ KURBAN BOYUNCA UZATMAK"
"Bayramdan önce olabilir mi bu beklenti?" sorusuna Kalın, "Umudumuz
o yönde. Cumhurbaşkanımız aslında G20'ye gitmeden yaklaşık bir
hafta önce Sayın Putin'le yaptığı telefon görüşmesinde söylemişti.
'Kurban Bayramı da geliyor, Müslüman dünyanın hassasiyetlerini de
dikkate alarak bu zamanlamayı böyle planlayalım. Hiç olmazsa Kurban
Bayramı'nda Halep ve civarındaki insanlar rahat nefes alsın.'
diye." yanıtını verdi.
Kalın, taslakla ilgili olarak da şu değerlendirmelerde bulundu:
"Temel olarak çatışmaların durması. Burada en önemli unsur,
Rusya'nın hava operasyonlarını durdurması. Dolayısıyla burada
önemli aktör Rusya. İlk planda 48 saat gibi bir süreden
bahsediliyor ama neticeler olumlu olursa bizim önerimiz, bunu
Kurban Bayramı boyunca uzatalım. Cumhurbaşkanımız bu teklifi de
yaptı.
Bu sürede Ruslar uçmayacak, rejim Halep üzerinde uçmayacak,
bombardıman olmayacak, muhalifler de çatışmaları durduracaklar. Bir
tür çatışmasızlık ortamı, herkes tetikten parmağını çekecek. O
sırada da insani yardım koridoru açılacak. Bir, güneyden Şam
üzerinden yardımların ulaştırılmasıyla ilgili koridor ya da hat
oluşturulacak, bir de Türkiye üzerinden."
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar