İngiltere'de iki kadın adayın yarıştığı başbakanlık koltuğu için
Andrea Leadsom'ın çekileceğini açıklamasının ardından, İçişleri
Bakanı Theresa May'in ülkenin yeni başbakanı olacağı kesinleşti.
May, İngiltere tarihinin ikinci kadın başbakanı olacak.
İngiltere'nin ilk ve son kadın başbakanı, 1979-1990 yılları
arasında görev yapan "Demir Leydi" lakaplı Margaret Thatcher
idi.
Enerjiden Sorumlu Devlet Bakanı Leadsom, bugün başkent Londra'da
yaptığı açıklamada, liderlik yarışından çekildiğini söyleyerek,
May'in ülkenin AB'den çıkışını sağlayacak ideal lider olduğunu dile
getirdi. Leadsom, May'e başarılar diledi.
İngiliz basını, Leadsom'ın çekilmesiyle iktidardaki Muhafazakar
Parti’nin liderliği için tek aday kalan Theresa May'in eylülden
önce başbakanlık koltuğuna oturacağını belirtiyor. Yarışta tek
adayın kalmasıyla Muhafazakâr Parti üyeleri arasında yapılması
planlanan oylamanın gerçekleşmesi de öngörülmüyor.
Leadsom'ın hafta sonu Sunday Times gazetesine verdiği demeçte
rakibi May'in anneolmamasının kendisini başbakanlık için daha uygun
kıldığını söylemesi tepkiye neden olmuştu. Leadsom, May'den özür
dilemiş, May ise rakibinin özrünü kabul ettiğini söylemişti.
Birleşik Krallık'ta 23 Haziran'da yapılan referandumda halkın yüzde
52'sinin Avrupa Birliği'nden çıkılması yönünde oy kullanmasının
ardından, 2010 yılından bu yana başbakanlık yapan ve ülkesinin AB
içinde kalması için kampanya yürüten Muhafazakâr Parti lideri David
Cameron görevinden ayrılacağını açıklamıştı. Bunun ardından
Muhafazakâr Parti liderliği ve başbakanlık için yarış
başlamıştı.
Geçmişte kadın ve eşitliklerden sorumlu devlet bakanlığı görevini
de üstlenen May, referandumdan önce AB'de kalınması için kampanya
yürütüyordu. Leadsom ise AB'den ayrılma yanlısıydı.
Bu arada, Theresa May, bugün İngiltere'nin Birmingham şehrinde
düzenlediği basın toplantısında, Birleşik Krallık'ın güçlü bir
lidere ihtiyacı olduğunu belirterek "Ülkeyi ekonomik ve siyasi
belirsizlikten çıkaracak ve AB'den ayrılırken en iyi anlaşmayı
sağlayacak güçlü bir lidere ihtiyaç var" dedi.
Referandum sonucunun ardından ülkeyi ve partiyi birleştirmenin
önemini vurgulayan May, "Referandum, AB'den ayrılık kararının yanı
sıra, ciddi değişiklik kararı anlamına da geliyor. Brexit, Brexit
demektir. AB'de kalma yönünde ya da ikinci bir referandum için
herhangi bir girişim olmayacaktır. Birliğe arka kapısından tekrar
üye olma girişimimiz olmayacak. Ülke, AB'den ayrılma kararı
vermiştir. Bunun olmasını sağlayacağım" diye konuştu.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar