Hasan Kalyoncu Üniversitesi Senatosundan Kudüs kınaması

Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) Senatosundan yapılan açıklama ile ABD yönetiminin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararı kınandı.

Kudüs ile ilgili alınan bu kararın kabul edilebilir bir yanının bulunmadığı belirtilen yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Kudüs üç semavi din olan İslamiyet, Hristiyanlık ve Yahudilik için kutsal kabul edilen yerleri içinde barındıran kadim bir şehirdir. Dinler açısından çok önemli olan Kudüs’ün, İsrail’in başkenti olarak ilan edilmesi ve tamamen İsrail’e bırakılmak istenmesi kabul edilebilir bir durum olmadığı gibi, uluslararası hukuka ve uluslararası anlaşmalara da aykırıdır. Bu karar Ortadoğu’daki mevcut ateş çemberinin büyümesine ve söndürülemeyecek noktaya taşınmasına yol açacaktır. Ortadoğu’daki barış çabalarını baltalayacaktır. Halbuki bu coğrafyada barışın tesis edilmesi, şiddet olaylarına son verilmesi, dinleri ve ırkları farklı olsa da insanların barış içerisinde yaşaması gerekirken; böyle bir kararın doğuracağı olumsuzluklardan hiçbir bölge ülkesinin kazanç sağlayamayacağı da bir gerçektir. Yol yakınken akli selimle hareket edilmesi ve başta Müslüman ülkeler olmak üzere tüm dünya ülkelerinin olaya seyirci kalmaması gerekir. BM ve tüm uluslararası kuruluş ve örgütler, diplomatik çözüm çabalarına biran evvel başlamalıdır. Unutulmamalı ki, Kudüs’te oynanan bu kirli oyun eğer önlenemez hale gelirse, doğuracağı çatışma ortamından tüm dünyanın etkilenmesi muhtemeldir. Bu sebeple ABD Başkanı Trump’ı verilen bu talihsiz karardan dolayı üniversite mensupları olarak kınarken, verdikleri kararı aklıselimle yeniden gözden geçirmelerini temenni etmekteyiz. Ayrıca, ABD’nin en önde gelen Harvard, Yale, Duke ve Boston Üniversitelerinde Musevilik üzerine çalışma yapan bilim insanlarının da dahil olduğu dünya üzerindeki akademik protestolar göz önüne alınırsa Kudüs’ün İsrail’in başkenti olması meselesi sadece Müslüman ülkelerin bir meselesi değil, aynı zamanda bir insanlık meselesi, bir kültür meselesi, bir tarih meselesidir. Üniversitemiz konuya ilişkin hassasiyetini sonuna kadar devam ettirecek, Cumhurbaşkanımız Türkiye Büyük Millet Meclisimiz (TBMM) ile Hükumetimizin bu konuda almış olduğu kararların sonuna kadar destekçisi olacaktır.”