Ayşenur Parlak kimdir: Yaşam Mücadelesi

Hayat, bazen kelebek kanadındaki hafifliği, bazen de Amazon savaşçısının kudretini taşır. Ayşenur Parlak’ın hikayesi de tam olarak böyle bir serüven. Duyguları kelebek kadar naif, mücadelesi ise bir Amazon kadar güçlü.

ÇOCUKLUKTA BAŞLAYAN MÜCADELE

Her şey, 11 yaşındayken, okul bahçesinde bir düşüşle başladı. Normal gibi görünen bu düşüş, Ayşenur'un hayatının dönüm noktası oldu. Ne acı, ne kanama, ne de morarma; sadece bir şişlik. Bu şişlik, Ayşenur'u ve ailesini, tahmin edemeyecekleri bir yolculuğa çıkardı.

KANSERLE İLK TANIŞMA

"Hadi doktora," cümlesiyle başlayan bu serüven, küçük Ayşenur'un kemik kanseri teşhisiyle devam etti. Bu haber, aileyi derinden sarsarken, Ayşenur hala ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. On bir kez ameliyat, iki yıl kemoterapi, altı yıl yatakta geçen günler...

ACININ İÇİNDEKİ YAŞAM SEVİNCİ

Kemoterapi sırasında yaşadığı acılar, yemeğini yiyememe, sürekli kusma, saç dökülmesi gibi zorluklarla dolu günler, Ayşenur'un yaşam sevincini azaltmadı. Onun hikayesi, hayatın güzelliklerine olan inancını kaybetmemenin simgesi haline geldi.

SAVAŞÇI RUH VE YENİDEN DOĞUŞ

Kanseri yendikten sonra, Ayşenur hayatına kaldığı yerden devam etti. Okulunu dışarıdan tamamladı, ergenliğe adım attı ve hayatının yeni bir sayfasını açtı. Bu sayfada müzik, arkadaşlar ve gençlik vardı.

ANNESİNDEN HAYAT DERSİ

Ayşenur'un hayata bakışını değiştiren, annesinden gelen bir uyarı oldu. "Hayat sana bir şans verdi," diyen annesi, ona hayatın kıymetini bir kez daha hatırlattı. Bu, Ayşenur için yeni bir başlangıç oldu.

AŞK VE MÜCADELE

Ayşenur'un hayatına giren Savaş, ona aşkın gücünü gösterdi. İki genç, kanser teşhisine rağmen evlenmeye karar verdi. Ancak bu mutluluk, göğsünde hissettiği bir yumru ile gölgelendi. Meme kanseri teşhisi, düğün hazırlıkları sırasında geldi.

YENİDEN SAVAŞ

Bu defa düşman meme kanseriydi. Ayşenur, yine savaşçı ruhunu ortaya koydu ve hastalığına meydan okudu. Düğünden bir ay sonra, iki göğsünün alınması ve yeni bir kemoterapi süreci başladı.

ANNE OLMANIN GÜCÜ

Ayşenur'un hayatındaki en büyük mucize, kanser tedavisi sırasında hamile kalması ve kızı Ela'yı dünyaya getirmesi oldu. Anne olmak, ona yeni bir güç, yeni bir yaşama sebebi verdi.

ÜÇÜNCÜ MÜCADELE

Ancak bu mutluluk kısa sürdü. Ayşenur, lenfoma teşhisi aldı ve bu kez mücadele daha zordu. Ela henüz çok küçükken, Ayşenur yine kanserle savaşmak zorundaydı.

DÖRDÜNCÜ VE EN ZORLU SAVAŞ

33 yaşında, Ayşenur Parlak dördüncü kez kanserle karşı karşıya kaldı. Bu seferki düşman kolon kanseri. Kalın bağırsağının tamamı ve karaciğerinin bir kısmı alındı. Yine de onun yaşama sevinci, mücadele azmi hiç azalmadı.

MAVİ KELEBEK: UMUDUN SİMGESİ

Hayatı boyunca defalarca kemoterapi gören, defalarca saçlarını kaybeden Ayşenur, her seferinde mavi bir kelebek gibi yeniden doğdu. Şimdi, hayat dolu, pozitif ve neşeli bir şekilde dördüncü kanser mücadelesini veriyor.