"Görmeyen duymayan nineyi, kız kaçırmaya yardımdan hapse attılar"
Bir akrabasının, kaçırdığı küçük yaştaki kızı onun evine götürmesi sebebiyle 78 yaşındaki kadın, beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Bir akrabasının, kaçırdığı küçük yaştaki kızı onun evine
götürmesi sebebiyle 78 yaşındaki kadın, beş yıl hapis cezasına
çarptırıldı. Hastalıktan dolayı gözleri görmeyen ve kulakları
işitmeyen Hacer Köroğlu, iki aydır cezaevinde. Koğuş arkadaşları,
yakınlarına mektup yazarak, ihtiyaçlarını gideremediğini belirtip
cezaevinden çıkarılmasını istedi.
Çanakkale'nin Yenice ilçesine bağlı Pazarköy beldesinde ikamet eden
Köroğlu'nun kız kardeşinin torunu C.B., 2009 yılında kaçırdığı B.G.
isimli kız ve onun ağabeyi A.G. ile evine gitti. Bir gece orada
kalıp ayrıldılar. Daha sonra yakalanan B.G.'nin yaşının küçük
olması ve zorla kaçırıldığını beyan etmesi üzerine dava açıldı.
Davada Hacer Köroğlu da küçük yaşta birisini zorla alıkoymak
suçundan beş yıl ceza aldı. İki aydır Çanakkale Kapalı Cezaevi'nde
bulunan Köroğlu'nun ailesi, bu karara isyan etti. Kendisinin kör ve
sağır olduğunu belirterek, evine gelen gideni tanıyacak durumda
olmadığını belirttiler. Ahmet Köroğlu, eşinin tansiyon hastası
olduğunu, gözlerinin görmediğini ve kulaklarının da işitmediğini,
bu yüzden birisini alıkoymasının mümkün olamayacağını söyledi.
Eşinin bakıma muhtaç olduğunu da vurgulayarak, "Hanımın kız
kardeşinin torunu buraya bir kız getirmiş. Burada bir gece
yatmışlar, ertesi gün de kalkıp gitmişler. Kız daha sonra başka
oğlanla kaçıyor ve yakalanıyor ve şikayetçi oluyor. 'Nerede
kaldın?' denilince, 'Hacer'in evinde kaldım.' demiş. Bizim hanıma
beş yıl ceza verdiler. Eşim 78 yaşında; şeker var, tansiyon var,
kalp var. Gözleri görmüyor, kulakları duymuyor. Gelen giden olsa da
görmüyor, duymuyor. Burada yatıp duruyordu, içeri kim girse haberi
olmaz. Cezaevinde durumu kötü. Belki bugün yarın ölür yani.
Yürekler acısı. Bir de telefonla görüştürüyorlar iki metre yerde;
kulakları duymuyor, bu sefer temelli üzülüyor." şeklinde
konuştu.
Kızı Zeliha Çakıroğlu da annesinin sağlığının kötü olduğunu
belirterek, cezaevinde kendine bakacak durumda olmadığını söyledi:
"Annemin zaten burada durumu iyi değildi, hastaydı. Ben bakıyordum,
babam bakıyordu. Sürekli hasta oluyordu. Gözleri görmüyor,
kulakları duymuyor. Bakıma muhtaç biriydi. Cezaevinde ziyaret
ettik, durumu yürekler acısı. Biz ziyarete gidip geldiğimizde hasta
oluyoruz. Orada hapistekiler yardımcı oluyorlar; 'Bir an önce
buradan kurtarın.' diyorlar. 'Beni buradan çıkarın.' diyor, başka
bir şey demiyor. Değnekle yürüyebiliyor. Önünü görmüyor ki nasıl
yürüsün?"
Oğlu Ramazan Köroğlu, annesinin şartlı tahliye edilmesini istedi.
Şimdiye kadar yaptıkları girişimlerden sonuç alamadıklarını, koğuş
arkadaşlarının annesinin kendi ihtiyaçlarını karşılayacak durumda
olmadığını ileterek çıkarılmasını istediklerini aktardı. Köroğlu,
yaşanan olayı ve annesinin durumunu şöyle anlattı: "Annemin kız
kardeşinin torunu, yanında bir kız ve kızın ağabeyi eve geliyorlar.
'Biz evlendik.' diye annemin elini öpüyorlar, hal hatır soruyorlar.
Ertesi gün gidiyorlar. Sonra duyduk ki kızın yaşı ufak; oğlan,
alıkoymaktan mahkemeye verilmiş. Annem zaten gözünden ameliyat
oldu, gözleri görmez, kulağı duymaz. Şeker hastası olduğu için,
tansiyon hastası olduğu için tanımadığını beyan ettiği halde beş
yıl ceza aldı. Şu anda tutuklu, biz de şok içindeyiz. Ayda bir
görüşüyoruz. Gittiğimizde oradaki mahkumların yazdığı bir mektup
bize ulaştırıldı. Rahatsız olduğu, bakıma muhtaç olduğu, altına
yaptığı ve ranzalardan inip çıkamadığı, tuvalete gidemediği
belirtiliyor. Annem zaten mahkum olmadan önce de rahatsızdı, gününü
evde yatarak geçiriyordu. Tuvalete bir kişinin nezaretinde gidip
geliyordu. Orada da yanında kalan mahkumlar götürüp getiriyor.
Şartlı tahliye talebinde bulunduk, ondan da bir sonuç çıkmadı."
CİHAN
Yorumlar