Gazeteci Taha Akyol ve oğlunun dolandırılması davası

Telefonlarından ulaştıkları gazeteci Taha Akyol ve oğlu Ahmet Ertuğrul Akyol'un, "FETÖ operasyonu"yla korkutarak 10 bin dolar ile 320 bin lirasını alan ve tutuklandıktan sonra parayı iade eden 3 sanığın "nitelikli dolandırıcılık" suçundan yargılandıkları dava, sanıkların Taha Akyol'a yönelik "nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs" suçundan açılan yeni dava dosyasıyla birleştirildi.

İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Engin Kaya ve Ersin Deli katıldı.

Tutuklu sanık Halil Beyret'in ise bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandığı duruşmaya, müştekiler ve avukatları katılmadı. Müşteki avukatının mazeret dilekçesi gönderdiği belirtildi.

Duruşmada, tüm sanıklar yönünden Taha Akyol'a yönelik "nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs" suçundan yeni bir iddianame hazırlandığı ve mahkemeye gönderildiği belirtilerek, gönderilen bu iddianamenin kabul edildiği ve bu davayla birleştirilmesine karar verildiği aktarıldı.

Duruşmada savunma yapan sanıklardan Ersin Deli, büyük bir hata yaptığını ve pişman olduğunu ifade ederek, "Çok çok özür diliyorum. Parayı polislere teslim ettim ve zararı giderdim. Diğer sanık Engin Kaya parayı bana bırakmıştı, ben de Küçükçekmece'deki bir kahvehanenin havalandırma boşluğuna koymuştum. Polislere yerini söyledim ve teslim ettim." dedi.

Sanık Deli, neden bu suçu işlediklerine yönelik soruya, "Paraya ihtiyacımız vardı, sıkıntı içindeydik. Engin Kaya aradı, Şişli'ye gittik. Para dolu poşeti Engin aldı, ben de arkasından gittim. Taksiye binip Küçükçekmece'ye geçtik." yanıtını verdi.

Sanık Deli, Engin Kaya'nın poşetin içinden 15 bin lira aldığını ve geri kalan 320 bin liranın da müştekilere teslim edildiğini aktardı.

Sanık Ersin Deli'nin avukatı da müvekkilinin tüm parayı teslim ettiğini ve şikayetten vazgeçildiğini belirterek, pişmanlık hükümlerinin göz önüne alınmasını istedi.

Birleşen dava yönünden savunması alınan diğer sanıklardan Engin Kaya, pişman olduğunu kaydederek, tahliye talebinde bulundu.

Diğer sanık Halil Beyret, suçlamalarla ilgisi bulunmadığını söyleyerek beraatini istedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına ve gözaltı işleminde bulunan İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğünde görevli 2 polis memurunun tanık olarak dinlenilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, müştekiler gazeteci Taha Akyol ve oğlu Ahmet Ertuğrul Akyol'un 16 Eylül 2020'de dolandırıldıkları, 21 Eylül'de sanıklardan temin edilen 10 bin dolar ile 247 bin 400 liranın müşteki Ahmet Ertuğrul Akyol'a teslim edildiği anlatılıyor.

Sanıklar Halil Beyret ve Ersin Deli'nin avukatlarının 13 Kasım'da savcılığa, müşteki Ahmet Ertuğrul Akyol'un hesabına 73 bin liranın yatırıldığına ilişkin makbuz sureti sundukları aktarılan iddianamede, müşteki Ahmet Ertuğrul Akyol'un avukatı Erdal Kılbaşoğlu'nun da aynı gün sunduğu dilekçeyle zararın karşılanmış olması nedeniyle şikayetten vazgeçtiklerini beyan ettiği dile getiriliyor.

İddianamede, sanıkların terör örgütü operasyonu yapıldığını belirtmek ve kendilerine savcı/komiser izlenimi vermek suretiyle müştekilerden para temin ettikleri ve birlikte suç işleme kastıyla hareket ederek "nitelikli dolandırıcılık" suçunu işlediklerine yer verilerek, suçu teşekkül halinde işleyen sanıkların bu suçtan ayrı ayrı 4,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

Suç zararının iadesi ve şikayetten vazgeçilmesi nedeniyle etkin pişmanlık hükümleri uygulanması gerektiği de kaydedilen iddianamede, sanıklar hakkında 1 yıl 6 ay ile 5 yıl arasında değişen hapis istemi doğrultusunda yargılama yapılması talep ediliyor.

Bu davayla birleştirilen "nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs" suçundan da sanıkların ayrı ayrı 2,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.