İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın görevinden ayrılmasında hükümetin İçişleri Bakanlığı'nın görev alanında olan ve kamuyonunun uzun zamandır tartıştığı bir konunun etkili olduğu belirtiliyor.
AK Parti hükümetinde bugün yaşanan sürpriz gelişme kamuyonda
şaşkınlıkla karşılandı. Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı
Külliyesi'ne çıkarak sürpriz kabine revizyonunu Cumhurbaşkan
Erdoğan'a sundu. Yıldırım, Erdoğan ile yaptığı görüşmeden sonra
İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın "istifa" ettiğini, yerine Süleyman
Soylu'nun getirildiğini açıkladı. Yıldırım'ın açıklaması, kafalarda
birçok soru işaretine neden oldu. Özellikle, FETÖ ile mücadelede en
çok çalışan hükümet üyelerinden biri olan birinin ani bir kararla
görevinden ayrılmasına kimse bir anlam veremedi. Ancak, Ankara'da
son günlerde yaşanan bazı gelişmeler Ala'nın istifasında etkili
olduğu tahmin ediliyor. Bunlardan en önemlisi ise DBP'li
belediyelere kayyum atanması.
Bilindiği gibi hükümet, terör örgütüne destek veren DBP'li
belediyelerle ilgili uzun süredir çözüm bulmaya çalışıyor.
Bunun için hazırladığı yasa tarasını da TBMM'ye getirdi. TBMM'de
bir süre tartışılan tasarı, hükümetin ve muhalefetin uzlaşısıyla
geri çekildi. Ancak tasarının geri çekilmesinden sonra Şırnak'ın
Cizre ilçesinde 11 polisin şehit edilmesine neden olan bir terör
saldırısı yaşandı. Saldırıda 10 ton bomba yüklenerek kullanılan
kamyonun DBP'li Cizre belediyesine ait olduğunun ortaya çıkması
konuyu yeniden gündeme getirdi.
Hükümet, TBMM'de geri çektiği kayyum tasarısını, şu an yürürlükte
olan OHAL çerçevesinde yeniden gündemine aldı. Zira bugün
Cumhuriyet Gazetesi'nin de sürmanşetten duyurduğu habere göre
hükümet tasarıyı Kanun Hükmünde Kararname ile çıkaracak. Gün içinde
hükümet üyelerine sorulan konu yalanlanmadı. Bu da tasarının KHK
ile çıkarılacağı iddialarını güçlendirdi.
Kayyum kararının Efkan Ala ile ilgisi ise son derece önemli. Çünkü
alınacak karar İçişleri Bakanlığı'nın uygulama sahasında bulunuyor.
Kararın uygulanması İçişleri Bakanlığı'na bağlı. Efkan Ala'nın
kayyum konusundaki görüşleri ise mesafeli. Ala, kayyum atanması
yerine yasalarda valilere verilen hakların kullanılmasından yana.
Zira Ala, ocak ayında katıldığı bir televizyon kanalında, kayyum
yerine yasalardaki bu hakların kullanılmasını savunmuştu.
Ala katıldığı televizyon kanalında, kayyum ile ilgili bir soru
üzerine şunları söylemişti: "İsimlendirme farklı, kayyum atama diye
bir şey yok da bu sorunu çözme adımları atılacak. Birisi bir şey
söylüyor, yani o konuşulan üzerinden gündem oluşuyor, bu değil.
Tasarıyı biz oturup çalışıyoruz. Biz yerel yönetimleri, yönetim
reformu üzerinde çalışıyoruz. Büyükşehir belediyelerinin
gelirlerini artıracak, ilçe belediyelerin gelirlerini artıracak,
sorunlarını çözecek şeyler üzerinde çalışıyoruz. Ama bu terör
konusunda görevlerini yapmayan belediyelere ilişkin o görevlerin
ortada kalmaması yönünde de bazı değerlendirmeler yapıyoruz ve bazı
düzenlemeler yaparız. Daha önce de yapılmış nitekim, bugünkü
belediye yasasında da büyükşehir belediye yasasında var. Yani, 'Bir
güvenlik nedeniyle, genel sağlık nedeniyle, bazı nedenlerle görev
yapılmazsa, o valilik o görevi yapar' diye hüküm var. Yani o
bilinmiyor pek. Diğer belediyelerde mahkeme kararıyla görevini
yapmadığı tespit edilirse, çöpü toplamıyor, hastalık mı saracak
etrafı? Yok, hayır. Tespit ettiriyorsunuz ve o görevi o zaman
devletin diğer birimleri yapıyor, o da devletin birimi. Siz o arada
soruşturma açıyorsunuz. Ama soruşturma açıyorum diye, milletimizi o
kamu hizmetinden mahrumluğa terk edemeyiz, adlandırmalar farklı
olabilir."
Ala'nın kayyum kararına soğuk bakması, ancak hükümetin ve
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da geri adım atmaması üzerine görevinden
ayrılma kararı almış olabileceği tahmin ediliyor.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar