Eczacılar Odası halktan mi darbecilerden mi yana?

Darbe girişimiyle ilgili bir açıklama yapan Eczacılar Odası'nın yayınladığı bildiri, görenlerin sert tepkisine neden oldu

Google Haberlere Abone ol
Eczacılar Odası halktan mi darbecilerden mi yana?
15 Temmuz akşamı Türkiye'nin dört bir yanından halkın büyük bir başarı göstererek engellediği FETÖ'cü darbeye karşı İstanbul Eczacılar Odası'nın yayınladığı bildiri tepki çekti. Yayınladığı bildiriyle darbecilerden çok, onlara karşı göğsünü siper eden vatandaşlar hedef alındı. Odanın bu tavrına tepki gösteren Dr. Seyhan Büyükcoşkun, odaya yazdığı mektupla bazı sorular sordu. 

İstanbul Eczacılar Odası (İEO)’nın darbe girişimi üzerine yaptığı basın açıklaması tepkilere neden oldu. Dr. Büyükcoşkun, bildiride kullanılan dilin ayrıştırıcı ve nefret uyandırıcı olduğunu belirterek oda yönetiminin cevaplaması talebiyle bazı sorular sordu.

Dr. Büyükcoşkun’un yazdığı mektubu aynen yayınlıyoruz:

Sayın İstanbul Eczacı Odası Başkanlığı,

Anafor hissi veren olağanüstü olayların etkisini hala hissetmekte iken bir nedenle sayfanıza giriş yaptım.

Karşılaştığım bildiri niteliğindeki kamuoyu duyurusu üzerine oluşan soru işaretlerimi bir kamuoyu mensubu olarak tarafınıza iletme ihtiyacı hissettim:

1. Ordu Komutanının emir komuta zinciri dışında olduğunu beyan ettiği askeri nitelikli darbenin bu vasfına bildirinizde "sivil darbe" ifadesi de eklenmiştir, kastedilen nedir?

Eğer görsel yayınlara mesafeli değilseniz pek çok mecra üzerinden görebileceğiniz üzere "canımızı soluklarına emanet ettiğimiz" evlatlarımız olan askerlerin silahsız, tişörtlü-terlikli kalabalıkların üzerine mütemadiyen ateş eden-tarayan görüntülerini nasıl yorumluyorsunuz?
Canımızı emanete almış görünüyorlar mıydı yoksa emre itaat gereği masum kalabalığı ceset yığınına çevirmeye mi kararlıydılar! (Son veriler sadece İstanbul'da 82 sivilin askerlerin kurşunlarıyla can verdiğini, 30 kişinin yoğun bakımda olduğunu bildirmektedir.)
Politik görüş farklılığının içinizde olumsuz duyguları yeşertmesiyle birlikte, devletin üst kademesindeki şahsın çağrısıyla kritik noktalara koşan ve tüm üyelerinizin de müşterileri olan halkınızı ayrıştırarak "...eli kanlı terör örgütü zihniyetli bir güruh..." olarak nitelemeniz barındırdığı semantik şiddet ile itham ettiği güruha eş düzeyde bir fiil arz etmez mi?
Bildirinizin sonunda ifade ettiğiniz gibi, kardeşliğe inanan ve bu ideali yüreğinde barındıran bir kişi olarak ifadelerinizin bütünün ayrıştırıcı ve nefret hislerini okunabilir cümlelere dönüştürmüş nitelikte olduğunu hissettim ve bunun metninizi iç tutarlılıktan mahrum hale getirdiğini fark ettim.
Saygın bir meslek odasının mesul şahıslarından barış ve beraberliğe katkı sunan çok daha yetkin bir duyuru beklerdim, hayal kırıklığı yaşamaktayım."

İSTANBUL ECZACILAR ODASI’NIN AÇIKLAMASI

Stanbul Eczacılar Odası’nın yayınladığı ve bazı ifadeleri nedeniyle tepkilere neden olan açıklamanın tam metni ise şöyle:

“Utanıyoruz!

Sebep her ne olursa olsun, kimin kirli planı sahneleniyorsa sahnelensin, dün geceden bize kalan utanç ve gözyaşıdır.

Demokratik bir hukuk devleti olması gereken ülkemizde, yapılan askeri ve sivil darbe girişimlerini lanetliyoruz.

Bu ülkenin, 20 yaşında, vatandaşlık görevi olarak silah altına alınmış, canı Türkiye Cumhuriyeti Devletine emanet, canımız onların soluğuna emanet evlatlarımızı, eli kanlı terör örgütü zihniyetli bir güruha linç ettirenleri, buradan demokrasi ve kahramanlık devşirenleri lanetliyoruz.

Bu ülkenin askeri, polisi kardeştir. Ve halkı evlatlarına daima sahip çıkmıştır, çıkacaktır.

Yaşadığımız bu onursuzluğun ve utancın son olmasını, toplumsal barış ve huzur ortamının bir an önce tesis edilmesini istiyoruz.

Ne şeriat, ne darbe. Tam bağımsız Türkiye.”

Yorumlar