Doğru beslenerek beyninizi genç tutun!
Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, doğru beslenme alışkanlıklarıyla beyin kapasitesini artırma ve beyni genç tutmanın mümkün olduğunu söyledi.
Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, doğru beslenme
alışkanlıklarıyla beyin kapasitesini artırma ve beyni genç tutmanın
mümkün olduğunu söyledi. Beden ve beynin ömrünü uzatmak isteyenlere
bol antioksidan içerikli gıdalara ağırlık vermeleri önerisinde
bulunan Yavuz, balık yağı ile beynin düzenli işleyişinin garanti
altına alındığını, ayrıca düzenli olarak çay içmenin felç riskini
yarı yarıya indirdiğini belirtti.
Reem Nöropiskiyatri Merkezi’nden Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz
balık yağının insan beyni üzerinde mucizevi etkilere sahip olduğunu
açıkladı. Fast food, katkılı yağlar ve sosların yer aldığı beslenme
şeklinin hipertansiyon diyabet ve diğer çeşitli metabolik
hastalıklarda her geçen gün artışa neden olduğunu belirten Yavuz,
doğal besinlerden uzak, katkı maddelerinden zengin beslenme
şeklinin ve insanları hareketsiz yaşam tarzına teşvik eden
teknolojinin beyni etkileyen hastalıklarda da gözle görülür bir
artışı beraberinde getirdiğini ifade etti.
Beden ve beyin ömrünü uzatmak isteyenlere bol antioksidan içerikli
gıdalara ağırlık vermeleri önerisinde bulunan Yavuz, “Çilek ve
ıspanak gibi antioksidan içeren gıdalarla beslenmek, hafızada
yaşlanmayla meydana gelen gerilemeleri durdurmayı ve yavaşlatmayı
mümkün kılar. Ispanak ve çileğin içinde bulunan ve güçlü oksit
giderici olan flavanoidlerin, tıpkı balık yağında olduğu gibi,
beyin hücre zarlarının akışkanlığını artırmaktadır. Yemeklerde
sebze ve meyve miktarlarını biraz artırmak, antioksidan etkisinin
yüzde 25 daha fazla olması demektir. Dolayısıyla, oksit gidericiden
zengin beslenmek, uzun ve sağlıklı bir yaşamın anahtarıdır.”
dedi.
Beyinde hayati görevler üstlenen beyin hücre zarlarının iletkenlik
kalitesinin beyin fonksiyonlarını doğrudan etkilediğini açıklayan
Yavuz, “Domuz yağıyla beslenen kişilerde beyin hücre zarları
kalınlaşmıştır ve iletkenlikleri de oldukça zayıftır. Balık yağı
ile beslenmeye özen gösteren kişilerde ise, zarlar yumuşak ve
oldukça esnek bir yapıdadır. Eğer beynin margarin, tereyağı, domuz
yağı, kızarmış patates, cips, fast food tarzı gıdalarla zar
esnekliği bozulursa; öğrenme, algılama ve bellek gibi tüm beyin
faaliyetleri de tehlikeye atılmış olacaktır. Beynimizin randımanlı
çalışması için, iki önemli kimyasal bileşiğin hassas bir dengede
olması gerekir. Bunlar Omega 3 balık yağı ve Omega 6 sebze
yağlarıdır.” şeklinde konuştu.
Beyinde sinsice ilerleyen unutkanlık sürecinin küçük bir diyet
uygulamasıyla kontrol altına alınabileceğini söyleyen Yavuz, çay
içmenin oksit giderici etkisinden dolayı beyin fonksiyonlarını
artıracağını belirtti. Yavuz altı bin kadının üzerinde yapılan bir
araştırmada düzenli çay içenlerde, içmeyenlere göre felç riskinin
yarı yarıya azaldığının tespit edildiğini belirterek sözlerine şu
şekilde devam etti: “Düzenli olarak içilen çay, kan sulandırıcı
etkisi nedeniyle beyin, kalp ve damar hastalıkları üzerinde olumlu
etkilere sahiptir. Çayın, beyin hücrelerinin görev dışı kalmasının
ilk adımı olan lipit peroksidasyonunu önlediği de
düşünülmektedir.”
Çayın yanında tatlandırıcı olarak çikolata kullanımının beyin ve
beden sağlığı için iyi bir kombinasyon olduğunu dile getiren Yavuz,
“Çikolata mutluluk, keyif ve enerji hormonu aktive etmektedir. Bu
nedenle, çikolatanın zihni sakinleştirmenin yanı sıra, mutluluk
verici etkileri de vardır. Çayı kurutulmuş dut ya da kayısı ile
beraber içmek de aynı etkiyi sağlayacaktır. Böylelikle hem şekerin
olumsuz etkilerinden korunmuş hem de güçlü antioksidan alınmış
olacaktır. Ancak kilo problemi olanların ve şeker hastalarının bu
konuda dikkatli olmaları gerekir.” ifadelerini kullandı.
Doymuş hayvan yağları, margarin ve mayonez gibi hidrojenle
birleştirilmiş sebze yağları, fast food ve dondurmada bulunan trans
yağ asitlerinin beyne zarar verdiğini belirten Yavuz, ceviz, fıstık
yağı, antep fıstığı, keten tohumu yağı, yağsız et, kanola yağı gibi
besinlerin beynin sağlıklı gelişimine destek olacağını
belirtti.
Beynin ve bedenin yaşlanmasında aktif rol alan serbest radikallerin
etkisini antioksidanlar, yani oksit gidericilerle durdurmanın
mümkün olduğunu söyleyen Yavuz, yaban mersini, ayı dutu, keçi
yemişi, çilek, ıspanak, karalahana, Brüksel lahanası, erik, pancar,
portakal, patlıcan, domates, salatalık, çay, kırmızı üzüm ve üzüm
suyu, kiraz, kivi, kızılcık gibi besinlerin en güçlü antioksidan
sebze ve meyveler olduğunu vurguladı.
CİHAN
Yorumlar