“Devlet elini çekerse Risalelere gönül verenler basımı meselesini çözer”
Turgut Özal Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Battal, Bediüzzaman Said Nursi'nin Risale-i Nur Külliyatı'nın basılması için bandrol verilmemesi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Turgut Özal Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku öğretim
üyesi Prof. Dr. Ahmet Battal, Bediüzzaman Said Nursi'nin Risale-i
Nur Külliyatı'nın basılması için bandrol verilmemesi ile ilgili
önemli açıklamalarda bulundu. Risale-i Nur’ların müellifinin açık
iradesi ve vasiyeti sebebiyle, aynen basılmak kaydıyla herkes
tarafından çoğaltılabileceğini ve yayılabileceğini belirten Battal,
“Risale-i Nur’ların basımı meselesini siyasi tartışma ve hatta
çatışmaların aracı yapmak başta Müellifine ve Risalelere
saygısızlık olur. Devlet elini çekerse, Risalelere gönül verenler
bu gibi meselelerinin çözümünü kendileri bulur.” diye konuştu.
Turgut Özal Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku öğretim
üyesi Prof. Dr. Ahmet Battal, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın
Bediüzzaman Said Nursi'nin Risale-i Nur Külliyatı'nın basımı ile
ilgili yayınevlerine bandrol vermemesi konusunda Cihan Haber
Ajansı'na (Cihan) önemli açıklamalarda bulundu. Kültür ve Turizm
Bakanlığı’nın ‘korsan kitabı’ önlemekle görevli olduğunu belirten
Battal, “Risalelerin hiç bir baskısı ‘korsan’ olarak
nitelendirilemez. Zira bu eserler en az diğer dinî eserler kadar
umumun yani herkesin malıdır, zira Kur'anın malıdır. İnhisar
anlamında sahiplenilemez. Ayrıca müellifinin açık iradesi ve
vasiyeti sebebiyle, aynen basılmak kaydıyla herkes tarafından
çoğaltılabilir, yayılabilir. Telif ücretine konu edilemez. Para
kazanmak niyetiyle basıp satandan zaten kimse satın almaz. Dine
hizmet için basıp maliyetini ve hizmetini karşılamak üzere satan da
Bediüzzaman'ın arzusunu yerine getirmiş olur. Kimin öyle, kimin
böyle olduğunu devlet değil, alıcı camia belirler.” dedi.
BAKANLIĞIN KANUNİ VARİSLER KİMSE ONLAR GELSİN DEMESİ ABESLE
İŞTİGALDİR
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaptığı kanuni düzenleme ile bandrol
başvurusunda bulunmak için 'mali hakların devrine ya da kullanma
yetkilerine ilişkin sözleşme-izin belgeleri'nin ibrazının zorunlu
hale getirilmesi açıklaması ile ilgili Battal şu açıklamalarda
bulundu; “Bakanlık yeni mi uyanmış. Bugüne kadar onlarca yayınevi
yıllardan beri Risaleleri basıyordu. Bakanlık da bandrol veriyordu.
Şimdi ne oldu? Bediüzzaman'ın vefatından sonra eserlerinin telif
haklarını, vasiyetinin de bir sonucu olarak kanuni mirasçıları
sahiplenmedi, aksine neşir işini bir vazife olarak Bediüzzaman'ın
talebeleri sürdürdü. Bu Bediüzzaman'ın vasiyetine de açık arzusuna
da uygun bir durumdu. 54 yıldır böyle geldi. Bu gün Bakanlığın,
Bediüzzaman'ın iradesine ve kanuni varisleri ile talebelerinin
ortaklaşa benimsediği fiilî duruma aykırı biçimde adeta yeniden
başa dönüp Bediüzzaman'ın iradesini ve fiili yerleşik uygulamayı
görmezden gelerek ‘kanuni varisler kimlerse onlar gelsin, bandrol
verelim bassın’ demesi abesle iştigaldir. Bakanlığın yıllardır
süren fiilî uygulamayı sürdürmekten başka bir görevi yok. Mahkeme
bir talimat vermedikçe Bakanlık kazanılmış hakları ihlal edemez ve
kaybedilmiş hakları var sayamaz. Risalelerin işlenmesi yani
sadeleştirme ve tercüme gibi hususlar ise başka bir konudur. Bunlar
gerekçe gösterilerek de süregelen tıpkı basımlar durdurulamaz.”
Risale-i Nur’ların basımı ile ilgili en önemli belgenin Risalelerin
içinde yer alan yayınlanmış vasiyetler ve Fikrî Hukukun ilkeleri
olduğunu kaydeden Battal, “Yayınevleri kanuni mecrada haklarını
arayacaklardır. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi isteyen, Köprü
dergisinde iki yıl önce yayınlanmış olan ve Yeni Asya Gazetesinin
de bu günlerde iktibas ederek tefrika etmekte olduğu ‘Fikri Haklar
Mevzuatı Çerçevesinde Nur Risalelerinin Neşri ve Şerhi’ konulu
akademik makalemize bakabilirler. Yayınevleri de bu makalede yer
alan mesleki birlik kurma teklifimizi hayata geçirebilirler.”
Şeklinde konuştu.
Risale-i Nur basımı ile ilgili konunun siyasete malzeme yapılmaması
gerektiğini vurgulayan Battal şunları söyledi; “Zira Kur'an umumun
malı ve bütün siyasetlerin üzerinde olduğu gibi, bir Kur'an tefsiri
olarak Risaleler de Kur'anın malıdır ve bütün siyasetlerin fevkinde
yüksek makamdan imanî, içtimai ve dinî irşad dersi verir.
Dolayısıyla bu meseleyi siyasi tartışma ve hatta çatışmaların aracı
yapmak başta Müellifine ve Risalelere saygısızlık olur. Devlet
elini çekerse Risalelere gönül verenler bu gibi meselelerinin
çözümünü kendileri bulur.”
CİHAN
Yorumlar