Bilim adamları "tatlı su" denizi buldu

Bilim adamları New Jersey'den Massachusetts'e kadar olan alanda büyük bir tatlı su kütlesi buldu.

Google Haberlere Abone ol
Bilim adamları "tatlı su" denizi buldu

Binlerce yıl öncesinden kalan tatlı su denizleri, gelecekte yaşanacak su krizlerinin aşılmasında önemli rol oynayabilir.

Dünya'nın son buzul çağında, sıcaklıklar düşüp gezegen buz tuttukça denizlerde katman katman buz tabakaları oluştu. Zamanla okyanusların altında kalan bu tabakalar, çöktükleri noktalarda tatlı su denizleri oluşturdu. Varlıkları bilinen bu su kütleleri, gelecekte susuzluk sorununun çözümü için kullanılabilir.

Bu tatlı su yatakları aslında 1970 yılında keşfedilmişti. Petrol kuyusu açmaya çalışırken kazara keşfedilen bu yapıların boyutları ise bilinmiyordu. Hakemli bir bilimsel yayın olan Scientific Reports'da yayımlanan bir makalede, Columbia University araştırmacıları ve the Woods Hole Oceanographic Institution ekibi, 10 gün boyunca tatlı su havzasının haritasını çıkardı. New Jersey'den Massachusetts'e kadar olan alanı inceleyen araştırmacılar, elektromanyetik dalgalarla inceleme yaptı.

Elektromanyetik dalgaların tuzlu su ve tatlı suda farklı şekilde hareket etmesinden yola çıkan araştırmacılar, kıyının 80 kilometre kadar açığına uzanan ve yüzeyden 183 metre derinde başlayan bir tatlı su kütlesi buldu.

Buzullardan kalan bu tatlı su cepleri, topraktan sızan yeraltı kaynaklarından da besleniyor. Tam olarak tatlı su olmayan bu yapılar yine de okyanusların geri kalanına kıyasla çok daha az tuz barındırıyor. Haliyle bu suları arındırmak ve içilebilir hale getirmek çok daha kolay ve masrafsız.

Araştırmanın baş yazarı Chloe Gustafson, "Aşağılarda izole alanlarda temiz su olduğunu biliyorduk ama ne kadar uzandığını ya da geometrisini bilmiyorduk. Bu, dünyanın geri kalanı için önemli bir kaynak olabilir." dedi.

Genel yapıda yapılan incelemeler, bu türden oluşumların dünyanın dört bir yanında gözlemlenebileceğini ortaya çıkardı. Gelecekte yaşanması olası olan su krizi, doğru arındırma ve çevreye duyarlı yaklaşımlarla aşılabilecek gibi duruyor.

Yorumlar