Ali Yaycıoğlu kimdir, uzmanlık alanı nedir?

Ali Yayıcıoğlu, Stanford Üniversitesi tarih bölümünde akademisyen olarak görev yapmanın yanında yer yer Türkiye'de de yazılı ve görsel medyada yorumlarıyla yer almaktadır.

Google Haberlere Abone ol
Ali Yaycıoğlu kimdir, uzmanlık alanı nedir?

Ali Yaycıoğlu kimdir, nerelidir, uzmanlık alanı nedir, nereden mezun oldu gibi sorular son dönemlerde merakla soruluyor. Şu anda Stanford Üniversitesinde tarih bölümünde akademisyen olarak görev yapan Yaycıoğlu'nun Türk tarihi veya Osmanlı tarihi konusunda ilginç tespitleri ve yorumları bulunuyor. Peki, Ali Yaycıoğlu kimdir, uzmanlı alanı nedir?

ALİ YAYCIOĞLU KİMDİR?

Ali Yaycıoğlu, 1994 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde Uluslararası ilişkiler eğitimini tamamladı.

1997 yılında ise Bilkent Üniversitesi'nde Halil İnalcık'ın öğrencisi olarak Osmanlı tarihi üzerine yaptığı yüksek lisans derecesini tamamlamıştır. İslam ve İslam tarihi hakkında 1996 ile 1998 yılları arasında McGill Üniversitesi'nde çeşitli yüksek lisans dersleri almıştır.

2008 yılında "The Provincial Challenge: Regionalism, Crisis, and Integration in the Late Ottoman Empire" adlı doktora tezini Cemal Kafadar danışmanlığında sunarak "Doctor of Philosophy" unvanına sahip olmuştur.

Ali Yaycıoğlu, özellikle Osmanlı İmparatorluğu ve Modern Türkiye tarihi konusunda araştırmalar yapmaktadır.

Özellikle iktisat tarihi alanında çalışmalar yapan Yaycıoğlu, eserlerini "devlet merkezli" tarih anlayışından "birey merkezli tarih anlatısına " yöneltmesi ile bilinmektedir. Böylece insanın hikâyesini ortaya koyan Yaycıoğlu, birey arketipi üzerinden dönemselleştirme yapmaktadır. Osmanlı tarihi üzerine yazdığı çeşitli akademik yayınlar ve kitaplar bulunmaktadır.[6] İslam tarihi ve köktendincilik hakkında da çalışmaktadır.

"Partners of the Empire, The Crisis of the Ottoman Order in the Age of Revolutions" adlı eserinde 18. yüzyılın son çeyreğinde, Osmanlı İmparatorluğu içinde yerel- yarı otonom güçler olan ayanları incelemiştir. Yaycıoğlu'nun temel tezi imparatorluğun içindeki yarı özerk güçlerin merkezi hükümetin iktidarını tehtit etmektense Bab-ı Âli ile birlkte ortaklık kurma gayreti içinde olduklarını göstermektir. Bu duruma ise en güzel örnek 29 Eylül 1808 tarihinde ayanlar ile Osmanlı padişahı arasında akid gereğince imzalanan senedi ittifaktır.

Ali Yaycıoğlu, çalışmalarını halen daha associate professor olarak Stanford Üniversitesi Tarih Bölümü'nde sürdürmektedir. Her pazar Oksijen Gazetesinde Osmanlı ve Modern Türkiye hakkında köşe yazısı yazmaktadır. Yaycıoğlu, Evli ve bir kız çocuk babasıdır.

Yaycıoğlu aynı zamanda resim çizmeye meyillidir ve genellikle kentleri çizmektedir. Bir röportajında "Resim benim hayatımın en önemli parçalarımdan biri. Çizmek adeta bir görme, düşünme, hayal kurma ve hatta bir varoluş şekli." yorumunda bulunmuştur.[8] 2022'de İhsan Oktay Anar'ın Everest'ten çıkan Timat adlı romanında Yaycıoğlu'nun çizimi karton kapak baskısında kullanılmıştır.

OSMANLI TARİHİNE VE BATILILAŞMAYA BAKIŞ AÇISI

Osmanlı'dan Türkiye'ye Batılılaşma deneyimini anlatan Stanford Üniversitesi Tarih Bölümü'nden Prof. Ali Yaycıoğlu ''Batılılaşma Türkiye'ye dışarıdan empoze edilmedi, bu 200-250 yıllık toplumsal bir hareket'' dedi.

Osmanlı'nın dağlık bölgelerini incelediği çalışmasıyla gündem olan Stanford Üniversitesi Tarih Bölümü'nden Prof. Ali Yaycıoğlu, RS FM'de Atilla Güner'le Akşam Postası'na konuk oldu.

Prof. Yaycıoğlu Osmanlı'dan Türkiye Cumhuriyeti'ne batılılaşma deneyimini anlatırken, "Türkiye'nin 200-250 yıllık deneyimi var. Dönüşüm, reform, batılılaşma diyebiliriz buna. Bu aynı zamanda Türkiye'nin gerçek tarihidir. Dışarıdan gelmiş Türkiye'ye dışarıdan empoze edilmiş bir şey değildir. Türkiye'de yıllardır yanlış anlaşılır" ifadesini kullandı.

Batılılaşmanın 'doğal bir şey, toplumsal bir hareket' olduğunu belirten Yaycıoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Batı-Türkiye ikililiği içinde anlaşılır. Halbuki öyle değildir. Doğal bir şeydi, toplumsal bir hareketti batılılaşma, ıslahat. Toplumsal olduğu için çok derin kökleri vardır. Sanki 200 yıllık deneyim Türkiye'nin deneyimi değilmiş gibi bir varsayım var. Bu çok yanıltıcı, tarihsel olarak da çok yanlış. Dünya 200-250 yıldır radikal bir dönüşüme girdi ve bu dönüşüm içinde batılılaşma denilen olgu dünyanın farklı yerlerinde farklı şekillerde yaşandı. Türkiye de, Rusya da, Japonya da bunun içindedir. Bu ülkeler kendi dönüşüm modernleşme hikayelerini ortaya çıkardılar. Türkiye'de demokrasi, laiklik, cumhuriyet... Bütün bunların çok yerel ve milli kökleri vardır."

Prof. Yaycıoğlu, Selma Köroğlu ile yaptığı son araştırması konusunda da canlı yayında bilgiler paylaştı. 18. yüzyıldaki Osmanlı topraklarının yüzde 74'ünün dağlık olduğunu tespit eden Yaycıoğlu, "Osmanlı'yı o dönemde Çin ve İran'dan sonra üçüncü en dağlık ülke yapıyor. Bu da aynı zamanda birçok diğer disiplinde de yeni sorular sorulmasını sağlayacak. Yaptığımız çalışma sadece dışarıdan topoğrafyayı anlamak değil, o zihin dünyasıyla birlikte anlamak" dedi.

 

Yorumlar