Akpınar: Güneydoğu'da durum kötü, 20 bin milise Kalaşnikof dağıttılar
Turgut Özal Üniversitesi Öğretim Üyesi, Siyaset Bilimci ve Terör Uzmanı Doç. Dr. Mahmut Akpınar, Güneydoğu'da bilinenin aksine çok kötü bir durumun olduğunu, ancak bunun millete yansıtılmadığını söyledi.
Turgut Özal Üniversitesi Öğretim Üyesi, Siyaset Bilimci ve Terör
Uzmanı Doç. Dr. Mahmut Akpınar, Güneydoğu'da bilinenin aksine çok
kötü bir durumun olduğunu, ancak bunun millete yansıtılmadığını
söyledi. Akpınar, "Militan sayısı 5 bin oldu. Silahlı teçhizatını
artırdılar. Uçak düşürebilecek, tank vurabilecek hale getirdiler.
KCK dediğimiz paralel devlet yapısını kurdular. 20 bin milise
Kalaşnikof silah dağıttılar. Kalkışma olduğunda güvenlik güçleri
vurulabilsin diye. Örgüt, polise, jandarmaya nanik yapıyor. Ama bir
şey yapamıyor. Çünkü 'bir şey yapmayacaksınız' emri var. Bunun
temeli Oslo'da atıldı." dedi.
Doç. Dr. Akpınar, Eskişehir'de Yunus Emre Kültür Sanat Sevgi ve
Barışa Çağrı Derneği (YUSEV) tarafından düzenlenen 'Demokrasi ve
Özgürlük' konulu konferansa katıldı. Akpınar, yaklaşık bin 500
kişinin katıldığı konferanstaki konuşmasında barış sürecine dikkat
çekti. Akpınar, süreç başlatılınca militanların 3 ay içerisinde
dışarıya çıkacağını ancak bunun gerçekleşmediğini kaydetti.
Türkiye'de çatışmanın en yoğun olduğu dönemlerde bile 2 bin 500 ile
3 bin 500 arası militan olduğunu ancak bugün 5 bin militanın
olduğunu aktaran Doç. Dr. Akpınar, "Silahlı teçhizatını artırdılar.
Uçak düşürebilecek, tank vurabilecek hale getirdiler. KCK dediğimiz
paralel devlet yapısını tekmil kurdular. 20 bin milise Kalaşnikof
silah dağıttılar. Kalkışma olduğunda çatıdan, bacadan güvenlik
güçlerini vurabilelim diye. Kendileri söylüyorlar, '30 Mart'tan
sonra biz özerkliği ilan edeceğiz' diyorlar. Ve şunu diyorlar; 'bu
seçimle Kürdistan'ın sınırlarını çizeceğiz.'" diye konuştu. Ancak
bu durumun memlekete yansıtılmadığını, bunun temellerinin de
aslında Oslo sürecine dayandığını belirten Doç. Dr. Akpınar,
"Oslo'da verilen 3 söz var. Bu süreci 6-7 ay geri doğru alın, bu
sürecin işlendiğini göreceksiniz. Oslo'da ne verilmiş, 1. özerklik
2. Öcalan'a siyaset yolu 3. genel af. Tabloya bakın, bu tarafa
doğru gidiyor." diye konuştu.
"ÖRGÜT POLİS VE JANDARMAYA NANİK YAPIYOR AMA BİR ŞEY YAPAMIYOR
ÇÜNKÜ 'YAPILMAYACAK' EMRİ VAR"
Dershanelerin kapatılmasının da bu süreçle ilgili olduğunun altını
çizen Doç. Dr. Akpınar, şöyle dedi: "Çünkü Güneydoğu'da devletin,
toplumun tek tutar tarafı o dershaneler. O bölgenin onlara teslimi
için onun da dershanelerin bertaraf edilmesi gerekiyor. Bundan
dolayı bunu yapıyorlar. Bakın KCK'lılar, PKK'lılar üniformalı,
silahlı karakolların önünden geçip nanik yapıyor. Polis ve jandarma
bir şey yapamıyor. Çünkü kesin emir var 'dokunmayacaksınız' diye.
Yargılamalar yapıyorlar, hakim ve savcılar atadılar. Haraç
kesiyorlar. Onlar paralele değil ama Hizmet Hareketi paralel.
Öcalan, bebek katiliydi. Geldiğimiz noktada 'Sayın Öcalan, barış
insanı, çözümün tek muhatabı' haline getirildi. Ama Öcalan, 'Sayın
Öcalan olurken Fethullah Gülen Hocaefendi örgüt lideri, çete,
paralel hale getirildi. Böyle de bir tablo var."
"İSLAMCI HÜKÜMET KÜRT KARDEŞLERİMİZİ ATEİST, MARKSİST BİR ÖRGÜTE
TESLİM ETTİ"
Güneydoğu'nun, maalesef yansıtılanın ötesinde çok kötü durumda
olduğuna dikkat çeken Akpınar, şöyle devam etti: "PKK'nın
yozlaştırılmasına rağmen Kürtlerin muhafazakar olduğuna inanıyorum.
Ama bakın İslamcı bir hükümet toplumun en dindar kesimi olan
Kürtleri aldı marksist, ateist bir örgüte teslim etti. Şu anda
Kürtleri PKK temsil ediyor. Onlarla görüşülüyor. Halbuki Kürtlerin
'bölünme' diye bir derdi yok. Korucu aileleri dahil arasına PKK ile
kan girmiş aileler dahil güç dengelerinin değiştiği ve bölgenin
hükümete teslim edildiğini düşündükleri için PKK'ya militan
veriyorlar. Ve insanlar Kürdistan'ın memuru olacak diye dağa eleman
gönderiyor. Ve en son kaymakam atamalarına da başladılar."
CİHAN
Yorumlar