Adalet Bakanlığı: Kamuoyunda yargıya güvenin istenilen düzeyde olmaması tehdit
Adalet Bakanlığı, kamuoyunda yargıya güvenin istenilen düzeyde olmamasının tehdit oluşturduğunu raporladı.
Adalet Bakanlığı, kamuoyunda yargıya güvenin istenilen düzeyde
olmamasının tehdit oluşturduğunu raporladı. Yargı bağımsızlığı,
tarafsızlığı ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin yeterince
özümsenmemiş olmasını da tehdit olarak gören bakanlık, 'halkla
ilişkiler konusunda yeterli gelişmenin sağlanmamış olması, bölge
ceza infaz kurumlarının ülke genelinde henüz tamamlanmamış
olmasını' zayıf yönler olarak sıraladı. Bakanlığın, Hakimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu'nda (HSYK) temsil edilmesi ise güçlü alan
olarak görüldü.
Adalet Bakanlığı, '2012 Yılı Bakanlık Faaliyet Raporu'nda kurumsal
bir değerlendirme yaptı. Bakanlık, kurumsal kabiliyet ve
kapasitenin değerlendirilmesi bakımından 'güçlü alanlar, zayıf
yönler, tehditler, fırsatları' sıraladı. Cihan Haber Ajansı (Cihan)
muhabirinin derlediği bilgilere göre zayıf yönler, "Mahkemelerin iş
yükünün fazlalığı ve yargılama sürelerinin makul süreyi aşması,
bakanlık bütçesinin istenilen düzeyde olmaması, insan kaynaklarının
nicelik açısından yetersiz olması, hâkim ve cumhuriyet savcılarının
yargı fonksiyonu dışında çok sayıda görevinin bulunması, icra ve
iflas dairelerinin işleyişinde sorunlar bulunması, adalete erişim
imkânlarının istenilen düzeyde olmaması, halkla ilişkiler konusunda
yeterli gelişmenin sağlanmamış olması, bölge ceza infaz
kurumlarının ülke genelinde henüz tamamlanmamış olması, bazı
alanlarda mevzuat karmaşasının sürüyor olması' şeklinde
sıralandı.
HÜKÜMLÜ VE TUTUKLU SAYISININ GİDEREK ARTMASI TEHDİT
Adalet Bakanlığı, faaliyet raporunda tehditler bölümüne de yer
verdi. Buna göre; 'kamuoyunda yargıya güvenin istenilen düzeyde
olmaması, yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı ve hukukun üstünlüğü
ilkelerinin yeterince özümsenmemiş olması, medyanın yargıyı
etkileme yönündeki eğilimi, hükümlü ve tutuklu sayısının giderek
artması, amacına uygun işlemeyen bilirkişilik müessesesi, adli
kolluğun işlevine uygun şekilde örgütlenmemesi, avukatlık
mesleğinde yaşanan niteliksel ve niceliksel sorunlar, örgütlü
suçların artması, işsizlik, göç ve gelir dağılımındaki
orantısızlığın sosyolojik etkileri, kadın ve çocuk haklarını koruma
mekanizmalarının etkinliğinde sorunlar olması' tehdit olarak
sıralandı.
BAKANLIĞIN HSYK'DA TEMSİL EDİLMESİ GÜÇLÜ ALAN
Adalet Bakanlığı, güçlü alanlar bölümünde ise 'köklü bir kurum
kültürüne sahip olma, Bakanlığın HSYK'da temsil edilmesi, ceza ve
hukuk yargılamasında kanun yararına bozma/ temyiz yoluyla hukuki
güvenliğe katkıda bulunma imkanının olması, yargının saygınlığına
uygun hizmet binaları yapımına önem veriliyor olması, gelişime açık
bir ceza infaz sistemine sahip olması' maddelerini sıraladı.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ VE AB ÜYELİK SÜRECİ FIRSATLAR BÖLÜMÜNDE
Bakanlık, fırsatlar olarak da 'yargı reformu gerekliliğine ilişkin
kamuoyu inancı, ekonomik ve siyasi istikrar, anayasa değişikliği
süreci, AİHM içtihatlarının iç hukuk sistemine olumlu etkisi,
Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik süreci, suçla mücadelede uluslararası
işbirliği imkânlarının artması, demokrasi kültürünün gelişmeye
devam etmesi, ülkemizin, eğitim seviyesi giderek artan genç bir
nüfusa sahip olması, kolluk kuvvetlerinin adalet hizmetlerine
yönelik kapasitelerinin artması'nı gördü.
CİHAN
Yorumlar