ABD'de Fetullah Gülen rahatsızlığı başladı

Darbe girişiminden sonra AK Parti, CHP ve MHP'den oluşan heyetler Avrupa ve ABD'de temaslarda bulunmaya başladı. Partilerin milletvekillerinden oluşan heyetlerden ABD'ye gidenler, ülkede Fetullah Gülen ile anılmaktan rahatsızlıkların başladığı tespitinde bulundu.

ABD'de temaslarda bulunan TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Taha Özhan, başkanlık ettiği heyetin ABD'de devam eden temaslarında özellikle son toplantılarda, yaşanabilecek riskler ve Fethullah Gülen'in iade süreciyle ilgili daha ciddi görüşmeler olduğunu söyledi.

DAHA CİDDİ BİR TAVIR VAR

Özhan, "ABD yönetimi, isimlerinin FETÖ ile anılmasından rahatsız" ifadelerini kullandı. MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın da "Daha ciddi bir tavır gördük" dedi. 

Heyette yer alan Özhan ile AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, başkent Washington'da ABD Savunma Bakanlığı ve Ulusal Güvenlik Bakanlığı'nda görüşmelerde bulundu. Heyet bugün Birleşmiş Milletler'deki temasları için New York'ta olacak. 

Pentagon ve Ulusal Güvenlik Bakanlığı'ndaki temaslar hakkında  Anadolu Ajansı'na değerlendirmelerde bulunan Taha Özhan, Savunma Bakanlığı ve Ulusal Güvenlik Bakanlığı'nda meseleyi çok daha somut bir şekilde konuşma imkanı bulduklarını ifade etti.

İŞİN CİDDİYETİNİ ANLAMAYA BAŞLADILAR

"Özellikle son toplantılarda, yaşanabilecek riskler ve Gülen’in iade sonucuyla ilgili daha ciddi görüşmeler oldu." diyen Özhan, Savunma Bakanlığı yetkililerinin, Türkiye-ABD ilişkilerindeki derin tarih ve kıymetin farkında olduklarını gördüklerini kaydetti.

Özhan, gerek yönetimle gerekse düşünce kuruluşlarının yetkilileriyle yaptıkları görüşmelerde Gülen örgütünün tehlikesinin altını çizdiklerini ve bu konuda muhataplarının konunun ciddiyetine varmaya başladıklarını anlatarak, "Umarım bunlar hızla fiili politikalara tercüme olur ve terör örgütü lideri ve diğer militanlarla ilgili gerekli tasarruf adımları atılır." diye konuştu.

RAHATSIZLIĞI DEFALARCA DİLE GETİRDİLER

Görüşmelerin tamamında ABD yönetiminin, isimlerinin Gülen ile anılmasından duydukları rahatsızlığı defalarca dile getirdiğini kaydeden Özhan, "Biz de her seferinde böylesi bir şekilde ABD'nin zikredilmesinin temelinde Gülen'in ABD'de yaşıyor olması olduğunu ve bir darbe sonrası ortaya çıkan komplo dünyasının bundan beslendiğini ve bu konuda atacakları herhangi bir somut adımla bu türden yakıştırmaları, ithamları ve tartışmaları çok hızla sona erdirebileceklerini kendileri söyledik." ifadelerini kullandı.

"KONU DEVLET KADEMELERİNDE DAHA İYİ ANALİZ EDİLMİŞ DURUMDA"

Salıcı da görüşmelerinde ABD yönetiminin, Türkiye'deki darbe girişimi meselesini bu ülke medyasından ve düşünce kuruluşlarından daha iyi anladığını, sorunun ciddiyetinin farkında olduklarını gördüklerini vurguladı.

Konunun, ABD'nin devlet kademesinde daha iyi analiz edildiğini söyleyen Salıcı, "Türkiye'de yaşanan olayın ciddiyeti, bunun gerçek bir darbe olduğu ve insan hayatına mal olduğunu, bunun Türkiye'de yarattığı duygusal karşılığını ve bu durumun siyasal yansımasını daha iyi analiz ettiklerini gördük." değerlendirmesinde bulundu.

Salıcı, ABD'nin iş birliği yapacağını ve bunun sonucunda Türkiye'nin belgelerin sunulması konusunda hukuki süreçleri bir sıkıntı yaşamadan devam ettirmesi durumunda Washington yönetiminin itiraz edeceği bir konu kalmayacağını anlattı.

Türkiye'nin belgelerin sunumuyla ilgili adımlarının başarıyla sonuçlanması durumunda konunun artık siyasi bir karar aşamasına geçeceğine işaret eden Salıcı, istenilen neticeye ulaşılabilmesi için karar noktasında daha fazla çalışmaları gerektiğini sözlerine ekledi.

Aydın ise Washington'daki görüşmelerde daha güçlü izlenimler almaya başladıklarını ifade etti.

Konunun ciddi şekilde ABD'nin gündeminde incelemeye tabi tutulduğunu aktaran Aydın, şöyle konuştu:

"Bizim kararlı ve tek vücut olmuş parlamenter yapıyı karşılarında görünce ciddi bir resim çıkartmışlar. Ev ödevlerine iyi hazırlanarak toplantılara gelmişler. Ziyaretimizin üçüncü günündeki toplantılarda muhatap olarak daha ciddi bir tavır gördük. Kendileri de satır aralarında bahsettiler, gündemlerine alacaklarını belirttiler. İnşallah artık Türkiye, bu bağlamda üzerine düşeni yapmıştır, parlamento adına. Üç parti temsilcileri olarak hepimiz ifade ettik. Onlar da hukuki boyutuna müdahil olamayacaklarını fakat işlemleri hızlandıracaklarını söylediler. Siyasi bir irade hızla oluşuyor gibi geliyor bana."