15 Temmuz gecesi Ankara'da görev yapan haber kameramanlarına plaket
verildi. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ)
Genel Başkanı Ergün Atalay, Manavgat ilçesinde düzenlenen törende
yaptığı konuşmada, 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde haber
kameramanlarının canları pahasına çalıştığını söyledi.
Konfederasyon olarak bir kitap hazırladıklarını belirten Atalay,
"15 Temmuz'da sivil toplum örgütleri ne yaptı, Türk-İş ne yaptı?"
sorusunu cevaplayan kitabın yaklaşık 150 sayfa olacağını
aktardı.
Darbe girişimi sonrası "testiye su getirenle, testiyi kıranı
ayırmak gerektiğini" dile getiren Atalay, şunları söyledi:
"Zaman zaman belli bölgelerde, belli yerlerde cadı avcılığı
yapılıyor. Sağlıkta, eğitimde, belli kurumlarda, tutuklanan işten
ayrılan insanlar var. Komşusu, arkadaşı, elinde bilgi belge olmadan
ihbar edebiliyor. Bu konuyu Cumhurbaşkanımıza ve TBMM Başkanımıza
ilettim. Onlar da bu konunun takipçisi olduklarını, haksız
tutuklama olduysa bunlarla ilgili yaptırımların yapılacağını ifade
ettiler. Bu konunun en büyük bedelini çalışanlar, emekliler,
işsizler, dar ve sabit gelirliler ödüyor."
Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök de 15 Temmuz'da karanlık
bir güne tanık olduklarını ifade ederek o gün dayanışmanın
enerjisini yansıtan kameramanlara teşekkür etti.
Konuşmaların ardından haber kameramanlarına o gece gösterdikleri
cesaret dolayısıyla Türk- İş Genel Başkanı Atalay ve Şeker-İş
Sendikası Genel Başkanı Gök tarafından plaket verildi.
15 Temmuz gecesi Ankara'da görev yapan haber kameramanlarından A
Haber Kameramanı Şükrü Can Çankaya, plaket törenin ardından AA
muhabirine yaptığı açıklamada, olayları çekerken psikolojisinin
bozulduğunu söyledi.
Genelkurmay Başkanlığı merdivenlerindeyken Meclis'e ilk bombanın
atıldığını anlatan Çankaya, şunları kaydetti:
"Soluma döndüğümde Meclis'ten bir alev topunun yükseldiğini gördüm.
Sağ tarafta ise Genelkurmaydaki insanlara ateş etmeye başladılar.
İnsanlar düşmeye başladı ve merdivenlerden inmeye başladılar.
Kaçmaya başladık, orada can güvenliğimiz yoktu. Olayın çok farklı
bir boyuta geldiğini anlamıştık. Genelkurmayın önüne ışıklara doğru
geldiğimizde ise sol tarafımızdan üstümüze doğru gelen helikopter
insanların üzerine ateş etmeye başladı. İnsanların helikopterden
vurularak düşürüldüğünü, vurulduğunu gördük. Üzerinden 2,5 ay geçti
yaklaşık ve hala etkisindeyim. Bir helikopter sesi duyduğumda hala
korkuyorum, gökyüzüne bakıyorum, geliyor mu, gelmiyor mu diye."
Kanal 7 kameramanı Süleyman Damla ise o gece Genelkurmay
Başkanlığının önünde helikopterin insanların üzerine ateş ettiğini
hatırlatarak "Görüntüler çok kötüydü. İnsanların kafası yok, kolu
yok, bacağı yoktu. Asker kılığına girmiş teröristler, kendi
insanımızı öldürüyordu. Çok moralimiz bozuldu, çok üzüldük." dedi.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar