'Katar kara gün dostu olduğunu gösterdi'
Katar'da konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Beni bilen bilir, açık konuşmayı severim. Bizim gizli bir ajandamız yok. Türkiye ile Katar bölgesel barıştan yanadır. Gelin, kardeş ülkeler olarak işbirliğini genişletelim" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Körfez turunun son durağı
Katar'a ziyarette bulundu. Bahreyn ve Suudi Arabistan temaslarının
ardından önceki akşam Katar'ın başkenti Doha'ya gelen Erdoğan, dün
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad El-Sani tarafından resmi törenle
karşılandı. Erdoğan ve El-Sani'nin tören kıtasını denetlemelerinin
ardından başbaşa ve heyetler arası görüşmeler yapıldı. El-Sani,
Erdoğan onuruna Katar Mall'da basına kapalı bir öğle yemeği verdi.
İki ülke arasında birçok alanda süren işbirliğinin kapsamı
genişletilirken Erdoğan, Katar'da ilk mesajını bu ülkenin El-Arab
gazetesine verdi. Birçok konuya ilişkin soruları cevaplayan
Erdoğan, özetle şunları söyledi:
KATAR KARA GÜN DOSTU
“Türkiye-Katar ilişkileri özellikle son yıllarda her alanda hızla
gelişiyor, mükemmel bir seviye yakaladık. Karşılıklı güven artık
stratejik boyuta da evrilmiş durumda. Bize göre, Türkiye ile
Katar'ın bu derece yakın işbirliği içinde olması bölgenin geleceği
açısından da çok önemli. Katar'ın 15 Temmuz darbe girişimi
sırasında ve sonrasında sergilediği dayanışmayı, desteği
unutamayız. Katar kara gün dostu olduğunu gösterdi.”
BÖLGESEL BARIŞTAN YANAYIZ
“İlişkilerin mükemmel olan seviyesini korumak, daha geliştirmek,
askeri ve savunma alanlarında da yakın işbirliğine bağlıdır. Biz
bunu güçlendirmek istiyoruz. Silahlı kuvvetlerimizin geldiği düzey
malum, zaten dünyanın önde gelen orduları arasındayız. Kaldı ki
savunma sanayiimizdeki gelişmeler, ortaya çıkan ciddi ürünler iki
ülkenin tereddüt etmeden askeri alanda işbirliği yapabileceğini
gösteriyor. Ekim 2015'ten bu yana bir grup askerimiz Katar
topraklarında. Askeri eğitimden, ortak tatbikatlara altyapı
hizmetlerine kadar pek çok alanda işbirliği yapacağız inşallah.
Türkiye ile Katar bölgesel barıştan yanadır.”
İŞBİRLİĞİNİ GENİŞLETELİM
“Terör ve her türlü güvenlik tehdidinin artık son bulmasını
istiyoruz. İki ülke de üzerine düşeni fazlasıyla yerine getiriyor.
Buradan bölgedeki diğer ülkelere de seslenmek istiyorum: Kardeş
ülkeler olarak bu işbirliğini genişletelim, teröre, güvenlik
tehditlerine birlikte müdahale edelim. Kimse Türkiye ile Katar'ın
tamamen kardeşlik esasına dayalı yakınlaşmasından, işbirliğinden
kaygılanmasın. Biz bu işbirliğini bölgedeki tüm ülkelere teşmil
etmek istiyoruz. Mühim olan, bölgedeki tüm kardeşlerimizin huzur ve
güven içinde hayatlarını idame ettirmesidir. Bunun ötesinde bir
amacımız yok, olamaz. Beni bilen bilir... Ben samimiyetten
yanayımdır, açıkça konuşmayı severim. Bizim bir gizli gündemimiz,
gizli ajandamız yok. İşte burada yine tüm bölge ülkelerine
işbirliğini genişletme çağrısında bulunuyorum.”
Suudi raporu
Türkiye-Suudi Arabistan Koordinasyon Kurulu'na ekonomi, enerji,
savunma sanayi, altyapı, üstyapı, ortak yatırım gibi konularda
talimat verildiği, bu doğrultuda Kurul'un gelecek 6 ay içerisinde,
yetkililere sunulmak üzere bir eylem planı hazırlayacağı öğrenildi.
Ayrıca Bahreyn ziyareti sırasında Bahreyn Kralı Al Halife'nin,
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretinin anısına Türk mühendis ve
mimarları tarafından Manama'da 15-20 bin kişilik bir cami
yapılmasını istediği,Erdoğan'ın da konuya olumlu baktığı ve
projehazırlatacağını ifade ettiği bildirildi.
Batı sınıfta kaldı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi liderleri demokratik yollarla gelmiş
olmalarına rağmen Türkiye'nin darbecilere karşı uygulamalarını
eleştiren bazı Batı ülkelerinin Türkiye'ye yönelik ikircikli
tutumlarını nasıl yorumlarsınız?” şeklindeki soru üzerine şunları
söyledi: “Batı'nın ikircikli bir tavır sergilediği konusundaki
tespit doğru. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, Batı maalesef iyi
bir sınav veremedi... Bize geçmiş olsun bile diyemeyecek kadar aciz
duruma düştüler, günler sonra akıllarına taziyelerini bildirmek
geldi. Bu, demokrasiye ve özgürlüklere sahip çıkma açısından
Batı'nın Türkiye'de 15 Temmuz'da sınıfta kaldığının göstergesidir.
Biz demokrasi tarafındaydık. Milletimiz demokrasiye ve özgürlüğüne
sahip çıktı. Kurşunlanan, tankların altında ezilen, uçak ve
helikopterlerle saldırıya uğrayanlar, o saatte evlerinden çıkıp
gelen sivil insanlardı. Batı bunu görmedi, görmek istemedi.
Düşünebiliyor musunuz, demokrasinin, milli iradenin merkezi
Meclisimiz bombalandı ama Batı'dan şöyle güçlü bir darbe karşıtı
destek mesajı almadık, alamadık. Bu konuda Batı'nın kendini ciddi
manada sorgulaması gerekiyor. Batı ülkeleri artık başka milletlere
demokrasi, insan hakları, özgürlükler, hukuk propagandası yaparken
tekraren düşünmesi gerekir. 15 Temmuz'da nasıl davrandıklarını iyi
tartsınlar. Savunduklarını iddia ettikleri evrensel değerlere sahip
çıkma konusunda Batı, kendini ciddi bir nefis muhasebesine tabi
tutmalıdır.”
Işık göründü
Suriye'deki krizin çözümü yolunda Astana'da bir ışık göründüğünü
dile getiren Erdoğan, “Rusya Eylül 2015 itibarıyla askeri olarak
Suriye'de bulunuyor; İran ise rejimin desteklediği Şii milisler
üzerinde nüfuz sahibi... Biz Suriye ile uzun bir sınıra sahibiz, 3
milyon kişiyi misafir ediyoruz. En büyük yükü biz çekiyoruz. Barış,
öncelikle Suriyelilerin sonrasında da üç ülkenin çıkarları için
hayati boyutta. Halep'teki ateşkes, Astana görüşmeleri kuşkusuz
önemli adımlar. Tünelin ucunda bir ışık göründü. Bu ışığı
öldürmeden, daha da büyüterek, tünelden, kaostan çıkmamız gerekir;
20 Şubat'taki Cenevre görüşmeleri ve ABD'nin takınacağı tavır bu
açıdan mühim” diye konuştu.
Siyasi af şart
Erdoğan, “Mısır'la sorununuz sadece Sisi mi?” şeklindeki soruya
cevaben şunları kaydetti: “Mısır'la tarihi bağlarımız çok derin.
Mısır halkı bizim kadim dostumuz. Bizim Mısır kardeşlerimizle
hiçbir sorunumuz yok, olamaz da... Fakat Mısır yönetimiyle
diplomatik açıdan maslahatgüzar seviyesindeyiz. Mısır tarafı TOBB
öncülüğünde işadamlarımızı Kahire'ye davet etti. Bunlar önemli ve
gerekli. Bu ilişkiler siyasi boyuta da yansır mı diye sorarsınız, o
önümüzdeki süreçte yaşanacak gelişmelere bağlı. Şahsen ben,
Mısır'da siyasi mahkumlara yönelik af başta olmak üzere atılacak
olumlu adımların, sadece Mısır'daki toplumsal barış açısından
değil, dış ülkelerle ilişkiler açısından da daha sağlıklı bir
atmosfer oluşturacağına inanıyorum.”
Katar'da Türk okulu
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla inşa edilen Doha Büyükelçiliği
Türk Okulu, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü
İbrahim Kalın tarafından açıldı. Törende konuşan Kalın, “Türk-Katar
ilişkilerini taçlandıran bu proje, ilişkilerimizi daha da
güçlendirecek ve Katar'da yaşayan vatandaşlarımızın ve diğer
ülkelerin vatandaşlarının çocuklarına hizmet edecektir” dedi.
Erdoğan'ın talimatı üzerine iki senede tamamlanan 250 öğrenci
kapasiteli okul, yabancı dil ağırlıklı olarak Milli Eğitim
Bakanlığı müfredatına göre eğitim veriyor. 10 bin metrekare alana
kurulu okulda, ilk ve ortaokul öğrencileri eğitim görüyor.
Laboratuvar, kütüphane ve spor sahalarıyla kapalı alanı 2 bin 500
metrekareye ulaşan okulda 15 öğretmen ve 2 idari görevli dahil 22
kişi istihdam ediliyor. 20 milyon TL'ye mal olan okul, geçtiğimiz
ekim ayından beri hizmette.
Yorumlar