Zirve davasında hakimden uyarı: Davayı şahsileştirerek mecrasından çıkarmayın
Zirve Yayınevi davası duruşmasında, azmettirici iddiasıyla yargılanan Varol Bülent Aral, kendi talebiyle cumhuriyet savcılığında 4 gün boyunca verdiği ifadelerin kurgu olduğunu savundu.
Zirve Yayınevi davası duruşmasında, azmettirici iddiasıyla
yargılanan Varol Bülent Aral, kendi talebiyle cumhuriyet
savcılığında 4 gün boyunca verdiği ifadelerin kurgu olduğunu
savundu. Cumhuriyet savcının kendisini yönlendirdiğini iddia eden
Aral'ın ifadelerinden yola çıkan sanık Albay Mehmet Ülger de
savcının ideolojik nedenle kendisine karşı kin beslediğini
düşündüğünü öne sürerek, savcının davadan çekilmesini istedi. Bu
sözlere tepki gösteren Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa ise “Sanıklar
ifade vermeyi kendileri talep ediyor. Davayı şahsileştirerek
mecrasından çıkartmaya çalışmayın” dedi.
Malatya’daki Zirve Yayınevi’nde 18 Nisan 2007’de Alman uyruklu
Tilman Ekkehart Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel’in öldürülmesine
ilişkin davanın 91. duruşması Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde
yapıldı. Davaya, ikinci iddianameyle 'terör örgütü yöneticisi'
suçlamasıyla dahil edilen sanıklardan emekli orgeneral Hurşit Tolon
gelmedi. Diğer sanıklar eski Malatya Jandarma Alay Komutanı emekli
Albay Mehmet Ülger ve Binbaşı Haydar Yeşil'in yanı sıra astsubay
Abdullah Atılgan, uzman çavuşlar Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Adem
Gedik ve Adil Akçay, İnönü Üniversitesi öğretim görevlisi Ruhi
Abat, Levent Ercan Gelegen, Aykut Saka, Emre Günaydın, Abuzer
Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir ve Hamit Çeker duruşmada hazır
bulundu. Sanık Varol Bülent Aral ise Adıyaman Cezaevinden video
konferans sistemiyle duruşmaya dahil oldu. Tutuksuz sanık Hüseyin
Yelki’nin de yer aldığı duruşmaya, müdahil avukatlar ve öldürülen
Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske'nin eşi Susanne Geske de
katıldı. Tutuksuz sanıklar İlker Çınar ile Aykut Saka ise
katılmadı.
ERGENEKON DAVASI KARARI ZİRVE DAVASI DOSYALARINA EKLENDİ
Kimlik tespitlerinin ardından mahkeme başkanı Hayrettin Kısa,
önceki celse İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nden talep edilen
Ergenekon davasının kısa kararının gönderildiğini, gerekçeli
kararın yazım aşamasında olduğunu, mahkemeye ulaşan belgelerin dava
dosyasına eklendiğini belirtti.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin Balyoz Planı olarak bilinen
davanın gerekçeli kararının henüz mahkemeye gönderilmediğini
söyleyen Kısa, Kozmik Oda Soruşturması’ndaki davaya ilişkin
belgelerin de dosyadaki gizlilik nedeniyle gönderilmediğine ilişkin
yazının ulaştığını anlattı.
Dava kapsamında daha önce istenen Musa Anter dosyası
eklenmişti.
SANIK HÜSEYİN YELKİ: ÖLÜMLE TEHDİT EDİLDİM
Mahkeme Başkanı Kısa, dava kapsamında daha önce ifade veren sanık
Hüseyin Yelki’nin can güvenliği olmadığı için açıklanmasını
istemediği iki sayfalık ifadesini okudu.
Yelki, ifadesinde cumhuriyet savcılığına verdiği ifadeler nedeniyle
sanıklar Mehmet Ülger ile İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
araştırma görevlisi Ruhi Abat’ın kendisini cezaevinde ölümle tehdit
ettiğini dile getirdi. Cezaevinde Ülger ile Abat’ın kendisini
öldürmeye yönelik konuşmalar yaptığını anlatan Yelki, şunları
anlattı: “Koğuştayken bir gün doktor ‘seni hastaneye götürelim’
diye geldi. Ben ‘Ancak tam teşekküllü bir hastaneye giderim’ dedim.
Bunun ardından Malatya Devlet Hastanesi’ne gittim. Bu sırada
baskıyla dilekçe yazdırdılar. O dilekçede daha önce verdiğim
ifadeleri geri aldığıma yönelik beyanlar var. Bunları baskıyla
yazdırdılar. O dilekçe mahkemeye gelirse, ifadeleri kabul
etmediğimi belirtmek istiyorum."
SANIKLARIN DAVAYI SULANDIRMA GİRİŞİMİNE MAHKEME BAŞKANINDAN SERT
YANIT
Mahkeme başkanı Kısa, Varol Bülent Aral’ın iki celse arasında 9-14
Kasım tarihleri arasında kendi talebiyle başvurarak Terörle
Mücadele Kanunu (TMK) 10. maddesiyle yetkili cumhuriyet savcısı
İsmail Aksoy’a 16 sayfalık ifade verdiğini belirtti. Cumhuriyet
Savcısı Zafer Hazar, Aral’ın verdiği ifadeyi okumaya başladı. Aral,
ifadesinde, kendisiyle ilgili iddianamede yer alan bilgiler ve
medyada yayımlanan iddialar eşliğinde yaşamını anlattı. Zirve
Yayınevi cinayetlerine ilişkin iddianameyi destekleyen beyanlarda
bulunan Aral, ifadesi mahkeme salonunda okunurken yarıda keserek
ifadelerin kurgudan ibaret olduğuna işaret etti. Aral, cumhuriyet
savcısının yönlendirme yaptığını öne sürdü. Duruşmalardan bağışık
tutulma talebinde bulunan Aral, mahkemenin onayıyla duruşmadan
ayrıldı. Kurgu olduğu belirtilmesine rağmen Aral’ın ifadesi sonuna
kadar okundu.
Ardından söz alan sanık emekli albay Mehmet Ülger, Varol Bülent
Aral’ın savcının yönlendirme yaptığı iddialarını da kullanarak
savcının şahsına yönelik ideolojik tutumlar sonucu kin beslediğini,
adil yargılama olmadığını savundu. Davada yargılanan bazı sanık
ifadelerinden de bunun anlaşıldığını öne süren Ülger, savcının
soruşturmadan çekilmesini istedi.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Kısa, Varol Bülent Aral’ın ifade
vermeyi kendisinin talep ettiğini, diğer sanıkların da aynı şekilde
kendi talepleriyle cumhuriyet savcılığına ifade verdiğini
anımsattı. Davanın şahsileştirilerek mecrasından çıkartılmaya
çalışıldığını vurgulayan Kısa, “Sanıklar, kendi iradeleriyle
başvurarak ifade vermeye gidiyor. Zorla çağrılan yok. Dosyaya
kişisel bir şeyler katılmak istense ifadelerin sonuna ekleme
yapılır. Bırakın o işleri. İfade veriyorlar sonra savcı verdirdi
diyorlar. Varol Bülent Aral da Levent Ercan Gelegen de kendisi
gitti ifade vermeye. Duruşmada herkese mikrofon veriyoruz. Burada
niye konuşmuyorsunuz. Kendiniz ifade veriyorsunuz sonra söylemedim
diyorsunuz. Kimse ne söyleyecekse burada söylesin. Neden burada
konuşmaktan imtina ediyorsunuz” diyerek davayı sulandırma
girişimlerine tepki gösterdi.
Dava kapsamında Hüseyin Yelki önemli iddialarda bulunurken Varol
Bülent Aral’ın kurgusal bir ifade vermesi dikkatleri başka yönlere
çekme girişimleri olarak nitelendirildi.
Duruşmaya ara verildi.
CİHAN
Yorumlar