Zaman muhabiri: Sadece görevimi yaptım

Zaman Gazetesi muhabiri Tuğba Mezararkalı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, Azerbaycan’a hareketinden önce düzenlediği basın toplantısında sorduğu soruyu ve ardından yaşanan diyaloğu yazdı.

Google Haberlere Abone ol
Zaman muhabiri: Sadece görevimi yaptım

Zaman Gazetesi muhabiri Tuğba Mezararkalı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, Azerbaycan’a hareketinden önce düzenlediği basın toplantısında sorduğu soruyu ve ardından yaşanan diyaloğu yazdı. Mezararkalı, Başbakan Erdoğan’ın kendisine yönelik 'orada durma, yolunu ayır' şeklindeki telkinine karşı “Çalıştığım kuruma Başbakan’ın talimatıyla başlamadım ki şimdi böyle bir talimatla işimden ayrılayım.” dedi.

Başbakan Erdoğan ile yaşadığı diyaloğu kaleme alan muhabir Mezararkalı, Başbakan Erdoğan’ın Azerbaycan ziyareti öncesi havalimanında gazetecilerin sorularını cevapladığını ve kendisinin de Başbakan’ı takip eden diğer muhabirler gibi, insanların tepkisini çeken bir konu hakkında Başbakan’a soru yönelttiğini söyledi.

Tuğba Mezararkalı, “Avrupa Birliği eski Bakanı Egemen Bağış'a ait olduğu ileri sürülen ve Kur'an ayetleri ile dalga geçilen konuşmalara ilişkin 'Egemen Bağış partiden ihraç edilecek mi?' diye sordum. Zira bu telefon konuşması, toplumun birçok kesimi tarafından sert bir dille eleştirildi. Ancak sayın Başbakan verdiği cevapla Bağış’ın arkasında durduğunu ses kaydının montaj olduğunu belirtti. Soruma, 'Bence siz de o iftiracıların arasında fazla durmayın, yollarınızı ayırın. Utanmıyor musunuz bu iddiaları atmaya diyebilirseniz mutlu olurum.' diyerek talimat veren Başbakan, aslında açık bir şekilde medyaya olan baskıya devam etti.

Demokrasinin hayata geçtiği ülkelerde, en önemli iki unsur devletin denetlenebilirliği ve şeffaflığıdır. Bu şeffaflığın sağlanması da ‘basın özgürlüğü’ ile olur. İfade özgürlüğünün baskı altına alınması demek devletin demokratik çizgisinin dışına çıktığının en bariz göstergesidir aslında. Ben de bu şeffaflaşmaya katkı sağlamak için Sayın Başbakana soru yönelterek görevimi yerine getirdim. Sosyal medyadaki hesaplarım üzerinden çalıştığım kuruma, şahsıma, yöneticilerime ve örtüme yönelik türlü türlü hakaretler edildi iftiralar atıldı, sırf bu soruyu sorduğum için. Medyaya olan baskı aleni bir şekilde gözler önüne serilmişken, ayrıştıran bir dille hedef gösterilerek toplum önü alınmaz kutuplaşmaya sürükleniyor. Sayın Başbakanın şahsıma yönelik ‘yollarınızı ayırın’ telkinine verebileceğim cevap; daha fazla demokrasi ve ifade özgürlüğü olabilir ancak. 4 yıldır çalıştığım kuruma Başbakanın talimatıyla başlamadım ki, şimdi de böyle bir talimatla işimden ayrılayım.” şeklinde konuştu.

CİHAN

Yorumlar