Yrd. Doç. Dr. Turan: Çocuk planları ertelendikçe güçleşiyor
İş hayatındaki kadının önündeki en büyük zorluklardan birisi de aynı süreçte hem anne olmak hem de kariyerini sürdürmek.
İş hayatındaki kadının önündeki en büyük zorluklardan birisi de
aynı süreçte hem anne olmak hem de kariyerini sürdürmek. Bu sebeple
günümüzde çocuk sahibi olma planları ileri yaşlara erteleniyor
ancak kadın hastalıkları ve doğum uzmanları, bu konuda aileleri
uyarıyor. Şifa Üniversitesi Bornova Eğitim Araştırma Hastanesi Tüp
Bebek Merkezi uzmanlarından Yrd. Doç. Dr. Gülüzar Arzu Turan,
“Eğitim düzeyinin yükselmesi, kadınların daha çok iş hayatına
girmesi ve kariyer planlaması yapmasından dolayı hem evlilik yaşı
hem de çocuk sahibi olma yaşı yükseliyor. Çiftler, erken evlense
dahi, ‘Önce kariyerimi tamamlayayım, bir yere geleyim, sonra çocuk
sahibi olurum.’ diye düşünmeye başladı. Çocuk planları ileri
yaşlara ertelendikçe de gebelik elde edilmesi güçleşiyor. 20 ile 30
yaş arası dönem, bir kadın için doğurganlığın en yoğun olduğu
yaşlardır. 35 yaşından sonra azalır, 40 yaşından sonra da
doğurganlık oranında hızlı bir düşüş başlar. Halbuki günümüzde
35-40 yaş arasında yeni evlenen ya da yeni çocuk sahibi olmayı
düşünen birçok insan var. Dolayısıyla çocuk sahibi olmanın geç
yaşlara ertelenmemesinde büyük fayda var.” dedi.
'TÜP BEBEKTE DE YAŞ ÖNEMLİ'
Tüp Bebek Merkezi uzmanı Yrd. Doç. Dr. Şaban Adakan ise yaş
konusunun tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olma sürecinde de büyük
önem taşıdığını söyledi. 35-37 yaşlardan sonra yumurta kalitesinin
ve sağlıklı hücre bölünmesinin düştüğünü vurgulayarak, “Bu durumda
karşımıza daha fazla kromozom anomalili embriyolar çıkıyor. Diğer
taraftan baktığınızda, anne adayı için 35 yaş üzerinde sistemik
hastalıklar daha çok görülüyor, gebelikte anne ve çocuk sağlığını
olumsuz etkiliyor. O nedenle erken yaşta anne olmak, daha avantajlı
ve daha sağlıklıdır. Bir anne adayı için gebeliğin en ideal yaşı
24–25’li yaşlardır. Bu süreçte 37 ve 40 yaşları, iki önemli kırılma
noktasını ifade eder. Bu yaşlardan sonra gebelik şansı azalıyor,
düşük yapma riski artıyor. Anne adayının sistemik hastalık riski de
arttığı için gebeliğin seyri olumsuz etkilenebiliyor.” şeklinde
konuştu.
TÜP BEBEK İÇİN KİMLER BAŞVURMALI?
İstemelerine rağmen bir yıllık süreçte normal şartlarda bebek
sahibi olamayan çiftlerin bir infertilite merkezine başvurmasını
öneren Yrd. Doç. Dr. Adakan, şöyle konuştu: “Çiftler bu merkezlere
başvurduğunda gerekli testler yapılır. Elde edilen veriler
doğrultusunda, normal yollardan gebelik olabilecekse önce bazı
tedaviler eşliğinde normal gebelik şansı denenir. Başarılı
olunamadıysa bu denemeler çok fazla sayıda tekrarlanmamalı. İki üç
kez denendikten sonra gebelik elde edilmediyse o zaman tüp bebek
yöntemi tercih edilmelidir. Yaş itibariyle baktığımızda 20-30’lu
yaşlarda tüp bebekle gebelik elde etme oranı, nedene göre farklı
olmakla birlikte ortalama yüzde 50-60’tır. 40 yaşından sonra ise bu
oran yüzde 20-25’lerin altına düşer. Tüp bebekte ilk dört denemeye
kadar istatistik olarak gebelik şansı giderek artar ancak dördüncü
denemeden sonra başarı oranı azalmaya başlıyor.”
ERKEN MENOPOZA DİKKAT
Şaban Adakan, ailesinde erken menopoz hikayesi olan anne adaylarını
ise ayrıca ikaz etti: “Annesinde ya da ailesinde erken menopoz
öyküsü olan varsa bu kişilerin daha da dikkat etmesi gerekiyor.
Çocuk planını erteleyeceklerse bile ilgili merkezlere başvurarak,
bu konuda bir sorunları olup olmadığını öğrenmeliler. Aksi takdirde
ileride çocuk sahibi olamama riskiyle karşılaşabilirler.” CİHAN
Yorumlar