Uzakdoğu gezisi sayesinde Türkiye’nin sayılı peruk tasarımcıları arasına girdi

Adana Ticaret Odası 43’üncü Grup Meslek Komitesi Başkan Yardımcılığı görevini üstlenirken gittiği Kore ve Seul gezileri ona bambaşka bir dünyanın kapılarını açtı. Mehmet Atilla Müra, bu ülkelerden getirdiği 6 peruk makinesiyle bugün...

Google Haberlere Abone ol
Uzakdoğu gezisi sayesinde Türkiye’nin sayılı peruk tasarımcıları arasına girdi

Adana Ticaret Odası 43’üncü Grup Meslek Komitesi Başkan Yardımcılığı görevini üstlenirken gittiği Kore ve Seul gezileri ona bambaşka bir dünyanın kapılarını açtı. Mehmet Atilla Müra, bu ülkelerden getirdiği 6 peruk makinesiyle bugün Türkiye’nin sayılı tasarımcıları arasına girdi. Müra’nın bu başarısı ATO yönetimi tarafından da takdirle karşılandı ve kendisine teşekkür belgesi verildi.

1958 yılında bayan kuaförü olarak başladığı mesleğinde bugün Türkiye’nin ilk 5 peruk tasarımcısı arasına girmeye başaran Mehmet Atilla Müra’nın ilginç yaşam öyküsü bir film gibi. Kendisini peruk yapmaya adamış, başkalarını gençleştirirken kendisi de hep genç kalmış biri. İlk peruğunu 1970 yılında yapan Mehmet Atilla Müra idealist kişiliğini perukta da en idealini yapmaya adamış. “Şu anda bile hala en iyisini nasıl yapabilirim onu düşünüyorum.” diyor.

Adana Ticaret Odası 43. Grup Meslek Komitesi Başkan Yardımcılığını yapan Mehmet Atilla Müra, 4 yıl önce Kore’ye oradan da Seul’e geçti. Atilla Mete Kuaför Salonu’nun sahibi olan Müra, Türkiye’ye 6 peruk makinesiyle döndü. Bu aynı zamanda Türkiye için bir ilkti. Bir peruk için 3-4 makineyle çalıştığını belirten Müra, bu işin tamamen sabır ve tecrübe işi olduğunu belirterek, özellikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki fuardan sonra Güney Kıbrıs Rum kesiminden de büyük talep aldığını söyledi.

KEMOTERAPİ GÖREN KADINLAR MUTLU AYRILIYOR

Özellikle kemoterapi tedavisi gösteren kadın hastaların kendisine geldiğinde hem fiziksel hem de psikolojik olarak çok rahatladıklarını ifade eden Mehmet Atilla Müra, “Bu durum da mesleğin ötesinde ayrı bir mutluluk ve huzur veriyor.” diye konuştu. “Kıl var, tüy var, saç var” diyen Müra, birçok peruğun ‘yak öküzü’ denilen bizondan yapıldığını, sentetik perukların ise yakıcı olduğunu söyledi. Mehmet Atilla Müra, doğal saçlardan faydalanıyor ve Gürcistanlı kadınların saçlarını çok kaliteli buluyor.

Peruk yapımında en önemli unsurun işçilik olduğunu anlatan Mehmet Atilla Müra, “Uygulama çok önemli. Çünkü peruk yapımı çok ince bir işçilik gerektiriyor. Biz genelde kesilmiş saçı peruk haline getiriyoruz. Bu konuda çok iddialıyız. Şu anda Türkiye’de kaynak olayı bitti. Doğal peruklara yoğun talep var.” dedi. Müra, mesleğinin en büyük zorluğunun ise 'bütün peruk' imal etmek olduğunu söyledi: “En zor olanı bu. Kullanacak kişinin yaşı, boyu, fiziği, tipi, hangi mevsimde kullanacağı çok önemli. Hakiki saçtan yaptığımız saçlara fön ve boya uygulanabilir. Sentetikte ise renk değiştirilemez.”

Bir insanın en sağlam iki organının kemik ve saç olduğunu belirten peruk ustası Mehmet Atilla Müra, “Saçın yapısı çok sağlam. 50 yıllık mezarı açsanız saç ve kemik bulursunuz sadece.” ifadesini kullandı. Müra, peruk kullanma geleneğinin Fransızlardan geldiğini de sözlerine ekledi. CİHAN

Yorumlar