Uyuşturucu bağımlılarına umut oldular

Türkiye'de uyuşturucu kullanma yaşı her geçen gün biraz daha düşüyor. Son günlerde pek çok yerde bonzai kullanan gençlerin düştüğü acı durum, dikkatleri yeniden bu soruna çekti. Bağımlılar ile aileleri ise bu bataklıktan çıkmanın çarelerini araştırıyor. Adana’da bir yıl önce kurulan Umut Yolu Madde Bağımlılığını Önleme ve Mücadele Derneği, bu konuda örnek bir çalışma sergiliyor. Dernek, bugüne kadar 127 kişinin tedavisini sağladı.

Toplumun en önemli meselelerinden birisi olan uyuşturucuya başlayan gençlerin öyküleri birbirine çok benzer: Arkadaş çevresi, bir kez kullanmaktan bir şey olmaz anlayışı, rahatlama beklentisi, bilinçsizlik, anne babaların çocuklarına yeterli ilgiyi göstermemesi… Kullanıcıların bağımlılık süreçleri ve sonuçları da aynı şekilde: Kriz, madde temin etmek için bütün varlığını harcama, bu konuda aileye baskı yapma, para temin etmek için gerektiğinde hırsızlık, gasp yapma; bazen de ölümü seçme. Adana’da askerlik öncesi uyuşturucuya başlayan 0.Y.(26), teskere aldıktan sonra da bu tuzağa saplanır. Evlerinin yakınında arkadaşının ‘esrar içelim’ teklifini kabul eden O.Y., ikinci adımda aynı kişinin temin ettiği eroin kullanır. Bir kaç kez deneme sonrası ‘eroin bağımlısı’ haline gelen O.Y., yakasını bu alışkanlıktan kurtarmaya çabalar; ama başarılı olamaz. 2007’de AMATEM’de ilaçla tedaviyi dener; sonuç alamaz. Eroin alabilmek için ailesine baskı yapar. Yeri gelir ‘Borçlarım var’ diye yalan söyler. Çevreden borçlanır. Yeri gelir ölmek ister. Genç, o günleri “Rezil oldum. Dilenci gibi gezmeye başladım. Sağda solda çalacak bir şeyler aramaya başladım. Yıllar geçtikçe uyuşturucuya daha fazla ihtiyaç duydum.” diye özetliyor.

Bir şekilde tanıştığı, Umut Yolu Derneği, O.Y.’nin uyuşturucu serüvenini değiştirir. O.Y.’nin dernek katkısıyla İstanbul’da özel bir hastanede yapılan tedavisinde olumlu sonuç alınır. Şu anda madde bağımlılığı tedavi süreci tamamlanan O.Y., psikolojik destek alıyor. Ölüp gideceği günleri düşünürken aldığı tedaviyle yeniden normal hayata dönen O.Y., "Ailem rahatladı. İçime huzur geldi. İnsan olduğumu anladım. Çalışmak istiyorum. Yaşama sevinciyle her şeyi yapabileceğime inanıyorum.” sözleriyle duygularını yansıtıyor. Çocuk ve gençlerin alkol, esrar, eroinden uzak durmasını tavsiye eden O.Y., özellikle arkadaş ortamının iyi seçilmesi uyarısında bulunup, şöyle devam ediyor: "Yeri geliyor insan boşluğa düşüyor. Karşısına birileri çıkıyor. Arkadaş ortamına ayak uydurursun. Bir kez zararlıya başladın mı artık bırakamıyorsun. Her seferinde ‘bu son olsun’ dersin; ama bir türlü bunun sonu gelmez. Kimse ‘Bir kez denemekle bir şey olmaz’ demesin. Paran varsa uyuşturucu bulursun. Ama en fazla bir ay uyuşturucuya para yetiştirebilirsin." İki yılık evli olan O.Y. şimdi üç ay sonra doğacak çocuğunu bekliyor.

"ALLAH HİÇ BİR ANNENİN EVLADINI BU DURUMA DÜŞÜRMESİN"

O.Y.’nin annesi T.Y. (46) oğlunun arkadaş kurbanı olduğunu düşünüyor. Bir gün evladını evde “Kendiliğinden tebessümler, gülücükler” atarken fark ettiğini anlatan T.Y., gözyaşlarını dökerek, “Allah hiçbir annenin evladını bu duruma düşürmesin. Oğlum uyuşturucuyla tanışana kadar çok iyi birisiydi. Sonra her gün değişik gerekçelerle karşıma çıkıyordu. 'Adımıza leke gelmesin' diye harçlığımdan kısıp ona verdim. 7, 8 yıl sonra yetişemez oldum. Huzurumuz, uykumuz yoktu. 'Ne zaman polisler kapımıza dayanacak; ölüm haberi mi gelecek' diyorduk. Umut Yolu Derneği’nin yardımıyla oğlum tedavi oldu. Bu Allah’ın bir lütfu. Aileler çocuklarını çok sevsinler, onları takip etsinler. Yavrularımıza sahip çıkmasak bu maddeyi satanların tuzağına düşerler.”

Yedi yıl önce esrar ile uyuşturucu ile tanışan Ö.D.(34)’de arkadaşlarının teşvikiyle eroin alışmış. İki üç denemeden sonra eroin müptelası haline gelen Ö.D. çalıştığı emlakçıdan kazandığı parayı zararlıya yetiştiremez olmuş. Çektiği acılar için “Allah düşmanının başına vermesin.” duasında bulunan Ö.D., “Çalışıyordum, durumum iyiydi. Evlilik yapmıştım. O sıralar uyuşturucuya yeni başlamıştım. Uyuşturucu sonrası çevredekilerin bana bakış açıları çok değişti. Çünkü fiziksel olarak zayıfladım. Çehrem değişti. Dışarıya çıktığım zaman insanlar beni dışlıyor. 10 gündür Umut Yolu Derneği’nin aracılığıyla tedavi oluyorum. Şimdi canım uyuşturucu istemiyor.” diye konuşuyor.

Ö.D.’nin annesi T.D. (58), “gözleri yamuk, alkollüymüş” gibi bir davranış biçimiyle oğlundaki değişikliği fark ettiğini ifade ediyor. Ateş, kilo kaybı, iştahsızlık, uzun süre derecede tuvalete kalma gibi halleriyle dikkatini çeken oğlunun sonunda odada eroin alırken yakaladığını açıklayan T.D., onun sürekli uyumasından işyerinden atıldığını ve eşine ait altınları da satarak, evde hiçbir şey bırakmadığını belirtiyor. “Ancak yaşayan bilir. Krize girdiğinde ne yapacağımı bilemiyordum.” sözleriyle yaşadığı sıkıntıları dile getiren T.D., oğlunun tedavisini katkı veren derneğe teşekkür ediyor.

'YAPTIĞIMIZ DENİZE ATILAN DENİZ YILDIZLARI GİBİDİR'

Umut Yolu Madde Bağımlılığını Önleme ve Mücadele Derneği Başkanı İsa Ayanoğlu, bağımlıların tedavisini yapıp onları topluma kazandırmak için projeler ürettiklerine işaret ediyor. Bir yılda 127 bağımlının tedavisini gerçekleştirdiklerini anlatan Ayanoğlu, uyuşturucu ile mücadelenin toplumun tabanına yayılması gerektiğinin altını çiziyor. Ayanoğlu, Adana’da 5 bin eroin, 17 bin esrar olmak üzere yaklaşık 25 bin civarında bağımlının varlığını hatırlattı. Gençlerin uyuşturucuya başlamamaları önleyici tedbirlerin alınmasını isteyen Ayanoğlu, tedavide implant yöntemini tercih ettiklerini söylüyor. Kamu kurumu ve sivil kuruluşlarının omuz vermesiyle bu işin üstesinde geldiklerini vurgulayan Ayanoğlu, öncelikleri eroinin pençesine düşenler olmak üzere bugüne kadar bağımlılar için ortalama 650 bin TL.’lik harcama yaptıklarını ifade ediyor. Ayanoğlu, “Genel rakama bakıldığında denize atılan deniz yıldızları gibidir. Bu kurtarılmış 127 hayat demektir.” şeklinde konuşuyor. CİHAN