Ünal Tanık: İktidar, yolsuzlukları gizlemek için topluma darbe yaptı
Gazeteci Ünal Tanık, 17 Aralık Yolsuzluk Soruşturması'nın hükümete darbe girişimi olduğu yönündeki değerlendirmelere karşı, "Tam tersine bir şey yapıldı; bu iddialar kullanılarak karşı bir atakla Türkiye'de darbe yapıldı.
Gazeteci Ünal Tanık, 17 Aralık Yolsuzluk Soruşturması'nın
hükümete darbe girişimi olduğu yönündeki değerlendirmelere karşı,
"Tam tersine bir şey yapıldı; bu iddialar kullanılarak karşı bir
atakla Türkiye'de darbe yapıldı. Bu iddialar susturulmak için karşı
atağa geçildi ve karşı atakla Türkiye'de darbe yapıldı, sivil
iktidar tarafından." dedi. 'Paralel yapı' iddialarını da eleştiren
Tanık, "Paralel yapı görmek isteyen Güneydoğu'ya gitsin." diye
konuştu.
GERGİNLİĞİN SEBEBİ BİZZAT BAŞBAKAN
Rotahaber.com Genel Yayın Yönetmeni Ünal Tanık, gündemdeki konulara
ilişkin Cihan'a değerlendirmelerde bulundu. Geçtiğimiz günlerde
rotahaber.com'da yayınladığı 'İç Savaş Çıkar' başlıklı yazısında
bazı uyarılarda bulunan Tanık, endişelerinin aslında herkesin
gördüğü şeylere dayandığını söyledi. Ülkedeki atmosferin
gerginliğine dikkat çeken Tanık, bunun sorumlusu olarak Başbakan'ı
işaret etti: "Ülkelerde muhalefet liderleri seçim öncesinde toplumu
germeye çalışırlar; çünkü gerginlikten muhalefet beslenir. Ama
bizim ülkemizde bakıyorsunuz, gerginliğin sebebi ve kaynağı tek bir
kişi: Erdoğan. Bu ülkedeki gerginliğin her türlü sebebi, her türlü
tetikleyicisi bu ülkenin başbakanı. Böyle bir tabloyla karşı
karşıyayız. Erdoğan'ın konuşmalarını ve etrafındaki belli isimlerin
konuşmalarını çıkarın, bu ülkede gerginlik namına bir şey
bulabilmeniz mümkün değil. Bir ülke Başbakan tarafından
geriliyorsa, kutuplara itiliyorsa ve her gün bir adım daha ağır
ifadeler kullanarak toplum bir yerlere sürükleniyorsa, kimsenin dur
diyebileceği bir nokta değil bu. Bu ülke nereye gider, maazallah
işte Suriye'ye dönüşür, Mısır'a, Libya'ya dönüşür. İşte bu günlerde
yaşadığımız Ukrayna'ya dönüşür ve bu noktaya gelirse bu ülke, tek
sebep belki değildir ama birinci sebep Başbakan'ın tutumudur. Çünkü
bu noktaya bizatihi Başbakan'ın yaptığı çıkışlarla geldik."
Başbakan'ın çıkışlarına Gezi'de bir ölçüde başlayıp bir yere
taşıdığını ifade eden Ünal Tanık, "Aslında başından beri vardı ama
daha makul, daha kontrollüydü. Gezi'de bunu artık had noktaya
taşıdı ve bunun prim yaptığını görünce de şimdi, 17 Aralık'tan
sonra, bunu sonuna kadar kullanmak istiyor." dedi.
PARALEL YAPI GÖRMEK İSTEYEN GÜNEYDOĞU'YA GİTSİN
'Paralel yapı' iddialarını da 'yalan' olarak nitelendiren gazeteci
Tanık, " Bu ülkede paralel yapı diye bir yapı yok. Paralel yapı
görmek isteyen Güneydoğu'ya gitsin." dedi. Kendisinin her ay
mutlaka Anadolu'nun farklı şehirlerini ziyaret ettiğini anlatan
Tanık, "Güneydoğu'ya gittiğinizde paralel yapının her şeyi var.
Kolluk kuvvetlerini kurmuşlar, denetim yapıyorlar, vergi
topluyorlar. Her şeyiyle paralel yapı var." diye konuştu.
Dünyadaki hiçbir ülkenin paralel bir yapının oluşmasına, bu kadar
güçlenmesine göz yummayacağını kaydeden Tanık, şu
değerlendirmelerde bulundu: "Paralel yapı diye bir mekanizma varsa
bu birden bire ortaya çıkmaz. Siz, '12 yıldır ne istediler de
vermedik' yalanıyla bu milleti kandırmaya çalışacaksanız, ondan
sonra da 'paralel devlet' yalanıyla, bir başka yalanla da toplumu
susturmaya çalışacaksınız. Bu iki yalan bir arada olmaz. Yani böyle
bir yapı varsa, bunun sorumluluğu, bizatihi, bugün paralel yapı
feryatlarıyla ortalığı ayağa kaldıran kişidedir."
Çözüm sürecini, Türkiye'nin genel yapısı, duruşu, haysiyeti,
şerefiyle dik durması koşuluyla kendisinin de desteklediğini
söyleyen Ünal Tanık, sürece ilişkin itirazlarını şöyle dile
getirdi: "Çözüm sürecinden amaç bütün ipleri PKK'nın eline
vermekse, bu çözüm değil olsa olsa teslimiyet sürecidir.
Dolayısıyla öbür taraftaki paralel yapıyı, tecessüm etmiş,
şekillenmiş, uygulamaya konmuş bir paralel yapıyı görmezden gelip
burada paralel yapı diye hayali bir yapı uydurup kendi yapmak
istediği her türlü çirkinliği o kılıfın içine sokup yapmayı kimseye
yutturamazlar."
HER ŞEY YOLSUZLUKLARI GİZLEMEK İÇİN BAŞLADI
17 Aralık yolsuzluk soruşturmasıyla gündeme gelen Hükümet çevresine
yönelik yolsuzluk iddialarını da değerlendiren Ünal Tanık, "Her şey
onu gizlemekle başladı aslında." dedi. Tanık, "Bunları, bizatihi bu
organizasyonun içinde olan insanlar yalanlamıyor ki! Hepsi
doğruluyor. O havuza katkıda bulunan doğruluyor, Urla villalarını
yapanlar doğruluyor. Düşünün Sümeyye Erdoğan, Mustafa Latif
Topbaş'ı arıyor, villa öbür villadan şu kadar mesafede olsun diyor,
ikinci katından havuz görünmesin diyor, bahçe etrafında şunlar
olsun, çocuk oyun alanında bunlar olsun diyor; bunları söyleyecek
kadar... Başbakan Erdoğan aynı isimi arıyor ve klozetin nasıl
konulacağına ilişkin bilgiler paylaşıyor. Bunları yalanlamıyor ki
hiçbirisi. Sadece kullananlar, konuşanlar farklı yorumluyorlar.
Bizatihi o konuşmaların içinde olanlar yok demiyor ki biz yok
diyelim. Bu darbeye karşı kullanılıyor mu? Tam tersine bir şey
yapıldı, bu iddialar kullanılarak karşı bir atakla Türkiye'de darbe
yapıldı. Bu iddialar susturulmak için karşı atağa geçildi ve karşı
atakla Türkiye'de darbe yapıldı, sivil iktidar tarafından."
Topluma karşı darbe yapıldığını ifade eden Tanık, "Bakın, Yasama
susturuldu, Yürütme kendilerinde, şimdi Yargı da sustu. Dördüncü
kuvvet kabul edilen medya da daha önceden hazırlanan birtakım
adımlarla birtakım planlarla sesi kısılmaya, etkisiz hale
getirilmeye çalışıldı. Yani asıl darbe, 17 Aralık'tan sonra,
yolsuzluk iddiaları kullanılarak Hükümet tarafından yapıldı."
dedi.
Başbakan'ın Hizmet Hareketi'nin ileri gelenleri ile tabanı arasında
yapmaya çalıştığı ayrımı da gerçekçi bulmadığını söyleyen Tanık,
"Öyle bir şey yok. Erdoğan da yapmıyor, sadece yaptığını söylüyor.
Sadece böyle bir şey olduğuna inandırmaya çalışıyor."
değerlendirmesinde bulundu. Hükümetin cemaati örgüt ilan edeceğini,
Erdoğan'ın bunun alt yapısını hazırladığını belirten Rotahaber.com
Genel Yayın Yönetmeni Ünal Tanık, "Örgüt, in, çete demeye başladı.
Büyükelçilere de 'Gidin ve gittiğiniz ülkelerde bunların ne
olduğunu anlatın' dedi. Her gün o havuza cemaatten birilerini
atıyor. O havuzun dışında kalan kimse yok, bakarsanız. Cemaate
selam vermiş insanların dahi, Erdoğan'ın tukaka yaptığı haşhaşi
dediği, aşağıladığı, Ergenekon'a dahi bu güne kadar kullanmadığı
aşağılamalarla aşağıladığı insanlar içinde olduğunu görürsünüz.
Yani Erdoğan'ın o tanımının dışında kalan bir tane bırakın cemaatin
önde gelenlerini, gönül vermiş insanı bile yok maalesef. Herkes o
tanımın içinde." şeklinde konuştu. CİHAN
Yorumlar