Türk Sağlık- Sen Başkanı Sancar, farklı dillerde tabela kullanımına tepkili
Türk Sağlık Sen Ardahan Şube Başkanı Ramazan Sancar, hastanelerdeki farklı dillerde yönlendirme tabelalarına ilişkin açıklamalarda bulunarak "Aynı dili konuşmayan insanların, aynı duyguları paylaşmasını düşünmek de abesle iştigaldir.
Türk Sağlık Sen Ardahan Şube Başkanı Ramazan Sancar,
hastanelerdeki farklı dillerde yönlendirme tabelalarına ilişkin
açıklamalarda bulunarak "Aynı dili konuşmayan insanların, aynı
duyguları paylaşmasını düşünmek de abesle iştigaldir." dedi.
Farklı diller konusuna değinen Sancar,
"Aynı dili konuşmayan, aynı duyguları paylaşmayan toplumlar,
alelade bir araya gelmiş, insan yığını olmanın ötesinde; bir millet
olması da düşünülemez. Türk milleti, alelade bir araya gelmiş
insanların oluşturduğu bir insan yığını değil; dini, dili, kıblesi,
bayrağı, acısı, sevinci, ülküsü bir, aynı vatan toprakları için
mücadele etmiş; şehit olmuş insanlar tarafından oluşmuş, büyük bir
millettir." dedi.
Sancar şöyle konuştu: "Sağlık Bakanı'nın
geçmişte bazı internet sitelerinde ve basın organlarında verdiği
demeçlerinde, kamu hastanelerinde Kürtçe bilen tercüman
çalıştırılacağını beyanından sonra, Diyarbakır Çocuk Hastanesi
Yönlendirme Tabelaları Türkçe dışında; Arapça, Kürtçe, Zaza'ca ve
İngilizce olarak düzenlenmiş bulunmaktadır. Sağlık Bakanlığı Kürtçe
tercüman çalıştırma gerekçesi olarak, doğu illerinin yanı sıra
batıda Kürt vatandaşların yoğun olarak yaşadığı bölgelerdeki
hastanelerde görevlendirilecek Kürtçe tercümanlar için "tercümanlar
doktor ile hasta arasında köprü vazifesi görecek. Doktora yardımcı
olacak. Vatandaşın kendini ifade etmesini sağlayacak tedbirler
almamız gerekiyor demektedir. Oysa ülkemizde hekimlerin sağlık
hizmeti verirken karşılaştıkları en büyük sıkıntı, hasta ile aynı
dili konuşmaması değil, hasta yoğunluğu sebebiyle hastasına gerekli
zamanı ayıramamasından kaynaklanmaktadır. Eğer, Bakanlık
yetkililerinin daha nitelikli bir sağlık hizmeti vermek gibi bir
dertleri var ise bunun çözümü; millet yapımızı çözecek, ana dilde
kamu hizmeti taleplerinin önünü açacak ve sonra da anadilde kamu
hizmeti verecek kamu çalışanı yetiştirmek için anadilde eğitimi bir
ihtiyaç haline getirecek uygulamaları gerçekleştirmek yerine,
hekimlerin hastalarına yeterince zaman ayırabilecekleri bir
düzenleme yapmaktır."
Sağlık çalışanlarının ülke bütünlüğü ve
devletin varlığı konusunda hep duyarlı olduğunu savunan Sancar,
"Bugün okuma yazma bilen herkesin Türkçeyi okuyup yazabiliyor.
Okur-yazar olmayanlar da zaten hiçbir dilde okuma yazma
bilememektedir. Peki, o zaman bu uygulama niye? Dil bilmediği için
hastanelerde tedavi olamayan kaç kişi vardır? Bu uygulama ile hangi
sağlık sorunu çözülecek? Bunun dışında başka dilleri kendisine
anadil olarak seçen vatandaşlar, devlet eliyle ötekileştirilmiş
olmayacaklar mı? Bu uygulamanın; psikolojik ve sosyolojik
travmaları iyi hesap edilmiş midir? Bizce bu soruların makul,
mantıklı ve ilmi olarak olumlu bir cevabı yoktur." açıklamasında
bulundu. CİHAN
Yorumlar