Türk annelere 'anaokulu eğitmeni olun' çağrısı

Anaokulu eğitmeni açığının kapatılamadığı Almanya, anneleri de eğitim ordusuna kazanmak için çeşitli imkanlar sunuyor. Meslek sahibi olmayan, Mittlere Reife diplomasına sahip ve en az üç yıl kendi çocuğuna bakmış anneler bir anaokulunda...

Google Haberlere Abone ol
Türk annelere 'anaokulu eğitmeni olun' çağrısı

Anaokulu eğitmeni açığının kapatılamadığı Almanya, anneleri de eğitim ordusuna kazanmak için çeşitli imkanlar sunuyor. Meslek sahibi olmayan, Mittlere Reife diplomasına sahip ve en az üç yıl kendi çocuğuna bakmış anneler bir anaokulunda altı hafta staj yaptıktan sonra eğitmenlik kurslarına başvurabiliyor. Türkiye’den mezun annelerin ise Almanca bilgilerini belgelemeleri yeterli.

Eğitmen açığının her geçen gün büyüdüğü Almanya’da bu alandaki eksikliği kapamak için yeni eğitmen yetiştirme çabaları yeterli olmuyor. Konuyla ilgili faaliyet yürüten kurum ve kuruluşlar bir yandan gençlere “eğitmen olun!” çağrısını yinelerken yapılırken, diğer yandan var olan potansiyelden yararlanmanın yollarını arıyor. USS Bildungsträger adlı eğitim kurumu ise eğitmen olarak anneleri keşfetmiş. Anaokullarında çalışmak üzere eğitmen yetiştirmek için çeşitli eğitim programları sunan kuruluş, annelerin de eğitmen olabileceğinden yola çıkarak çalışmalarına bu yönde ağırlık veriyor.

USS Bildungsträger Ludwigsburg bölgesi sorumlusu Inga Hinz’in verdiği bilgiler annelere bu imkanın sunulduğunu gösteriyor. Buna göre meslek sahibi olmayan, Mittlere Reife diplomasına sahip, en az üç yıl kendi çocuğuna bakmış anneler bir anaokulunda altı hafta staj yaptıktan sonra eğitmenlik kurslarına başvurabiliyor. Eğitim iki yıl sürüyor. Türkiye’den mezun anneler de C1 derecesinde Almanca bildiklerini belgeleyerek ve diplomalarını denkleştirerek başvuru yapabiliyor. Anne olmayanların ise meslek sahibi veya Fachschule’de sosyal alanda iki yıl eğitim almış olması gerekiyor.

Şartlar başvuranların durumuna göre değişiyor ve başvuru sahibinin eğitim durumuna göre karar veriliyor. Kursta okuldaki gibi ders işleniyor, ödevler yapılıyor. Kurslara genelde meslek sahipleri katıldığı için beklentiler biraz daha yüksek tutuluyor. Kurslara genellikle eğitim alanlarında çalışan kadınlar, bakıcı anneler ve çocuklu anneler katılıyor. Yarım gün eğitim alma imkanı sunan okul büyük ilgi görüyor. Öğrenciler çalışmak istedikleri kurumları kendileri seçiyor.

Okul ve yol masrafları, çocuk bakım masrafı ise eğitim paketinden karşılanıyor. Eğitmen olmak isteyen annelerin ilk olarak Jobcenter ile görüşüp eğitim paketinden faydalanıp faydalanamayacağını öğrenmesi gerekiyor. 21 yaşını geçmiş olup mesleğe ilgi duyan herkes kurslara katılabiliyor.

ANAOKULLARINDA BAŞÖRTÜLÜ ÇALIŞMAK MÜMKÜN

Baden-Württemberg’de (BW) anaokullarında başörtülü çalışmanın da mümkün olduğunu söyleyen ‘eğitmenlik’ meslek eğitimi sorumlusu Matthias Reithmann şöyle diyor: “Başörtüsü yasalara göre dini bir simge olarak görülüyor. ‘Madem öyle o zaman Hristiyanlar da boynunda haçla anaokullarında dolaşmasın’ diyenler oldu. Şu an eyalette eğitmen olarak işe alan anaokulları var. Bizim kurslarımıza katılan kadınlar arasında da başörtüsüyle anaokullarında staj yapanlar oldu."

Kararı anaokullarının verdiğini söyleyen Hinz, “BW’de sadece yasaları uygulayan devlet anaokulları yok. Aile derneklerine bağlı anaokulları, özel anaokulları gibi çeşitli anaokulları da var.” şeklinde konuşuyor. Yasağa anlam veremeyen Hinz şu çelişkiye dikkat çekiyor: “Eğitmenler okulda ‘Farklılık ve Çeşitliliği Yaşamak’ adlı dersten sınava girerken eğitmenlere böyle bir sınırlama nasıl getirilebilir ki? Farklılık ve çeşitliliği yaşamak benim için diğer kültürleri de olduğu gibi kabul etmek anlamına geliyor.”

EĞİTMENLİK VE HASTABAKICILIK GELECEĞİ OLAN MESLEKLER

Okul, eğitmenliğin yanı sıra üç yıl boyunca hasta bakıcılık eğitimi de veriyor. Hauptschule diplomasına sahip, sağlıklı, kararlı, yardımsever, iletişime açık, tolerans sahibi, ihtimam ve sorumluluk sahibi herkes hasta bakıcı olabiliyor. Masraflar yine eğitim paketi üzerinden karşılanabiliyor. Bütün kültürlere açık olduklarını söyleyen Hinz, “Bu kurslar herkese kendini geliştirme imkanı sunuyor. Göçmenler mutlaka bu alanlara başvurmalı. Almanya’da çok sayıda eğitmen ve hasta bakıcıya ihtiyacımız var. Bunlar geleceği olan meslekler.” diyor. CİHAN

Yorumlar