TÜRGEV'den O İddialara Yanıt Geldi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın yönetim kurulu üyesi olduğu Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV), rüşvet ve yolsuzluk soruşturması kapsamında vakıfla ilgili iddialar hakkında yazılı açıklama yaptı.
Açıklama "Son günlerde vakfımızın, asılsız itham ve iftiralarla
karalama kampanyasına hedef yapılması, bizleri üzdüğü kadar
vakfımıza yıllardan beri gönül vermiş ve maddi manevi, desteğini
esirgemeyen hayırsever insanlarımızı da incitmektedir. Vakfımıza
yönelik bu asılsız iddialara karşı aşağıdaki bilgilendirmenin
yapılması zaruri olmuştur." şeklinde başlarken, şu ifadelere de yer
verildi:
"Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) 1996 yılında Türk
Medeni Kanununa göre kurulmuş olup vakıf senedinde belirtilen
amaçlar doğrultusunda ülkemiz gençliğine hizmet vermektedir. 18
yıldır yüksek öğrenim gören binlerce kız öğrencimizin eğitimine
katkıda bulunan TÜRGEV, halen 2000’in üzerinde öğrenciye hizmet
vermeye devam etmektedir. Öğrencilere burs veren, en iyi şartlarda
barınma hizmeti sağlayan vakfımız, ayrıca da şehit yakını ve yetim
öğrencilerimize destek olmakta; burs ve ücretsiz barınma hizmetleri
sağlamaktadır.
Vakfımız yurt işletmeciliği yaparken asla kar amacı gütmemektedir.
Hizmetlerde kâr değil, sosyal hizmet amaçlanmaktadır. Vakfımızın
çalışan personeli dışında ne yönetim ne denetim kurulu ve ne de
genel kurul üyeleri vakıftan hiçbir ücret almamaktadır. Yapılan tüm
çalışmalar “gönüllülük" esasına göre ve “gençliğimize hizmet"
gayesiyle yapılmaktadır.
Son günlerde vakfımızın, asılsız itham ve iftiralarla karalama
kampanyasına hedef yapılması, bizleri üzdüğü kadar vakfımıza
yıllardan beri gönül vermiş ve maddi manevi, desteğini esirgemeyen
hayırsever insanlarımızı da incitmektedir.
Vakfımıza yönelik bu asılsız iddialara karşı aşağıdaki
bilgilendirmenin yapılması zaruri olmuştur.
1) Bir taşınmaza ilişkin imar tadilatı talebini gayrimeşru bir
talep gibi göstermek hukuka ve iyi niyet kurallarına aykırıdır.
Zira 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca hukuken her
taşınmaz sahibi imar planlarında tadilat talep etme hakkına
sahiptir. Belediyelerin bu talepler üzerine yapacağı iş ve işlemler
de yine İmar mevzuatında gösterilmiştir. Taşınmazın niteliği gereği
böyle bir talep zaruri olursa yasal talep hakkımızı her zaman
kullanırız.
2) 5393 sayılı Belediye Kanununun;
14.maddesinin 1/(a) fıkrasında ; Belediyenin, mahallî müşterek
nitelikte olmak şartıyla; .. “gençlik ve spor; sosyal
hizmet ve yardımö… hizmetlerini yapacağı veya yaptıracağı;
15.maddesinin (h) bendinde; Belediyenin “Mahallî müşterek
nitelikteki hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla, belediye ve
mücavir alan sınırları içerisinde taşınmaz almak, kamulaştırmak,
satmak, kiralamak veya kiraya vermek, trampa etmek, tahsis etmek,
bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesis etmek" yetkisine sahip
olduğu;
18.maddesinin (e) bendinde; belediye meclisinin “Taşınmaz mal
alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin
değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde
ihtiyaç duyulmaması hâlinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan
fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar
üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar vermek" yetkisine sahip
olduğu;
75/c maddesinde ise; Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine
yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına
giren konularda; “Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,
kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti
tanınmış vakıflar ve 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve
Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu kapsamına giren meslek
odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir. Diğer dernek
ve vakıflar ile gerçekleştirilecek ortak hizmet projeleri için
mahallin en büyük mülki idare amirinin izninin alınması
gerekir."
Hükümlerine yer verilmiştir.
Vakfımız “vergi muafiyeti tanınmış" kamuya yararlı vakıf statüsünde
olup yukarıda açıklanan yasal mevzuat çerçevesinde Belediyelerle
ortak sosyal proje kapsamında “yükseköğrenim öğrenci yurdu yapımı
veya işletmesi" hususlarında taşınmaz tahsisi taleplerinde bulunmuş
ve bir kısım belediyelerle de bu ortak sosyal projeleri
gerçekleştirmiştir. Kamuya yararlı vakıf ve derneklere taşınmaz
tahsisi hangi siyasi partiye mensup olursa olsun birçok belediye
tarafından yapıla gelen yararlı bir uygulamadır. Bu sayede vakıf ve
dernekler de kamu hizmetlerine katkı sağlamaktadır. Nitekim
unutulmamalıdır ki; tahsisi yapılan bu taşınmazların mülkiyet hakkı
yine belediyelere aittir.
Fatih Belediyesine ait Mevlanakapı’da yer alan taşınmazın
yükseköğrenim kız öğrenci yurdu olarak işletilmesi amacıyla
Vakfımıza tahsisi (yurt kapasitesinin %20’sinin Belediyenin
göndereceği ihtiyaçlı öğrencilere kullandırılması şartıyla) Kanuna
uygun olarak Belediye Meclisi kararıyla yapılmıştır. Kaldı ki Fatih
Belediyesinin farklı yönetim dönemlerinde de bu çeşit uygulamaların
yapıldığı araştırıldığında rahatlıkla görülebilir.
3) Milli Eğitim Vakfına (MEV) ait Şehzadebaşı’ndaki bir taşınmazın,
Vakfımız tarafından baskı ile satın alınmak istendiğine dair iddia
da tamamen asılsız ve çirkin bir iddiadır. MEV’nın sayın
yetkililerine sorularak bu iddianın gerçekdışı olduğu rahatlıkla
anlaşılabilir idi. Ancak böyle yapılmadan vakfımıza yönelik çirkin
ithamlar yapılmıştır.
4) Bir kısım özel şirketlerin TÜRGEV’e inşaat ve onarımlarda
bedelsiz iş yaptığı iddiaları da maksatlı ve karalamaya yöneliktir.
Zira, yürürlükteki mevzuata göre faaliyet gösteren tüm vakıf ve
dernekler, ayni ve nakdi bağış ve yardım kabul etme yetkisine
sahiptir. Herhangi bir vakıf veya dernek kendisine bedelsiz inşaat
veya bakım onarım yapacak olan özel ya da tüzel kişilerin usul ve
yasalara uygun bu bağış ve yardımlarını kabul edebilir. Vakfımıza
da bu anlamda ayni bağış ve yardım olarak inşaat yapan tüzel
kişiler elbette olmuştur. Ancak vakfımız, sahip olduğu binaların
çoğunu, bedeli mukabilinde yaptırmıştır. Yapılan tüm bağış ve
yardımların, vakıf tüzel kişiliğine ait olduğu da bilinmelidir. Bu
gerçeği çarpıtmak, altında başka şeyler aramak, esasen Milletimizin
hayırseverlik duygularına yapılan haksız bir saldırıdır.
5) Mevcut Kanun ve Yönetmeliklere göre; Maliye Hazinesine ait arsa
ve araziler tarım, turizm, sanayi, eğitim, sağlık, sosyal ve
kültürel amaçlı yatırım yapan şirket yada kamuya yararlı dernekler
ile vergi muafiyeti tanınmış vakıflara belirli şartlar altında uzun
süreli kiralama veya irtifak hakkı ya da intifa hakkı tesisi
suretiyle tahsis edilmektedir. Bu anlamda, ülkemizdeki bir çok
eğitim kurumu, Özel Vakıf Üniversiteleri maliye hazinesine ait
taşınmazlar üzerine tahsis yoluyla yapılmıştır. Yine
unutulmamalıdır ki; bu taşınmazların mülkiyeti hazineye ait olarak
kalmaktadır. Ayrıca bu taşınmazlar üzerine yapılan yapılarda 4706
sayılı Kanun gereğince “İrtifak hakkı veya kullanma izni süresinin
sonunda" maliye hazinesine kalmaktadır.
Vakfımız da öğrenci yurdu yapmak için, Maliye Hazinesine ait
taşınmazlardan 4706 sayılı Kanuna uygun şekilde tahsis talebinde
bulunmuştur. Bunlardan bir kısmı kabul edilmiş bir kısmı taşınmazın
niteliği gereği kabul edilmemiştir. Hiçbir kurumdan, mevzuatın
dışında bir talepte bulunulmamıştır.
Netice olarak şunu arz etmek isteriz ki;
Siyasete yönelik karalama kampanyasının, linç
girişiminin bir parçası olarak yapılan saldırılar, vakfımızdan
hareketle bir yerlere ulaşmayı hedeflemiş kara, ve maksatlı
iftiralardır.
Yönetim Kurulu üyemiz, Sayın Bilal Erdoğan’ın ve bir kısım Genel
Kurul üyelerimizin isimlerinden hareketle Vakfımıza yönelik
karalama ve linç kampanyalarını kınıyoruz ve asılsız iddiaları
kabul etmiyoruz.
Sayın Başbakanımızın kıymetli evlatlarının hayra hizmet eden
vakfımız bünyesinde sosyal hizmetlerimizde bizlerle birlikte
olmasından onur ve gurur duyuyoruz.
“Çamur at izi kalsın" anlayışı ile hayır kurumlarını karalamak, bu
tür hayır kurumlarına yapılmış ve dahası milletimizin ihtiyaç
sahibi evlatlarına yapılmış en büyük haksızlıktır. İnsanlarımızın
yardımseverlik duygularına çamur atmak, sosyal dayanışma
duygularına yapılan haksız bir saldırıdır.
Ayrıca; Vakfımızın her türlü gelir ve giderleri kayıt altında olup
faaliyetleri ve kayıtları mevzuat gereği birçok resmi kurum
tarafından denetlenmektedir. Bugüne kadar yapılan denetimlerde her
hangi bir eksiklik veya mevzuata aykırılık tespit edilmemiştir.
Biz TÜRGEV ailesi olarak; ülkemizin gençliğine hizmet ediyoruz.
Biliyoruz ki gençliğini ihmal eden toplumlar geleceğini de ihmal
etmiş olur.
Bu şuur ve inançla, pozitif ayrımcılık yapıyoruz ve yüksek öğrenim
yapan kız öğrencilerimizin daha iyi şartlarda barınma ve beslenme
ihtiyaçlarını karşılamak suretiyle onların milli ve manevi
değerlere bağlı, vatan ve milletini seven, geleceğin Türkiye’sini
inşa edecek nesiller olarak yetişmeleri için, üzerimize düşen her
türlü çalışmayı yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Bundan
kimsenin şüphesi olmasın…
Vakfımıza karşı yürütülen bu karalama kampanyalarına karşı
haklarımızı yasal yollardan takip edeceğimizi kamuoyuyla
paylaşırız.
Bu vesileyle; vakfımıza 18 yıldan beri maddi ve manevi destek veren
aziz milletimizin hayırsever evlatlarına en kalbi şükranlarımızı
sunmayı bir borç biliriz.
Aziz milletimizin bilgisine saygıyla arz ederiz."
Yorumlar