Topkapı Sarayı hazineleri gayrimeşru sermaye görülerek satılmak istenmiş

Yedikıta Tarih ve Kültür Dergisi, Topkapı Sarayı hazinelerinin başına gelen trajik hadiseler ile ilgili önemli bir dosya yayınladı. Osmanlı sultanlarından kalan ve milletimiz için büyük değer taşıyan hazineler, meğer gayrimeşru sermaye...

Google Haberlere Abone ol
Topkapı Sarayı hazineleri gayrimeşru sermaye görülerek satılmak istenmiş

Yedikıta Tarih ve Kültür Dergisi, Topkapı Sarayı hazinelerinin başına gelen trajik hadiseler ile ilgili önemli bir dosya yayınladı. Osmanlı sultanlarından kalan ve milletimiz için büyük değer taşıyan hazineler, meğer gayrimeşru sermaye görülerek satılmak istenmiş.

Yedikıta'nın Temmuz sayısında Topkapı Sarayı hazinelerini günümüze hangi badireleri atlatarak ulaştığını ortaya koyan dikkat çekici bir yazı yayınladı. Osmanlı Arşivi Uzmanı Kasım Hızlı’nın kaleme aldığı 'Satılık Hazine' başlığını taşıyan ve 'Topkapı Sarayı Hazineleri Satıldı mı?' sorusunu irdeleyen yazıda, Osmanlı sultanlarından yadigâr hazinelerin karşılaştığı içler acısı durum, belgeleriyle ve şahitlerinin de anlatımıyla ortaya konuluyor. Makalede, 28 Haziran 1924 tarihli Resmi Gazete’deki 'Osmanlı Saltanat Ölmüştür Fakat Türk Milleti Bakidir' başlığıyla yayınlanan, “Osmanlı sultanlarının hazineleri milletin eline geçmiştir. Bunları gayrimeşru sermaye halinde korumaktansa satarak bedelleriyle şose, demiryolu ve limanlar yapmak daha uygundur.” cümlelerine dikkat çekilerek, söz konusu ifadeler; dönemin zihniyetini, tarihi hazineye bakışını vermesi açısından kayda değer olarak gösteriliyor.

Makalede ayrıca, Osmanlı Sultanlarının hazinelerine değer biçmek için çağrılan Avrupalı eksperlerin saraya hücumu ve yaptıkları değerlendirmeler, hazinelerin Anadolu’ya üç defa nakli ve saklandığı yerler, Sultan Dördüncü Murad Han’ın hatıralarının nasıl kül olduğu, İttihatçıların hazineye bakışları, müze müdürleri ile bazı gazetecilerin hazineleri sattırmamak için verdikleri mücadelelerin yanında İttihatçıların Arkeoloji Müzesi’ndeki eski eserleri satma girişimleri de ayrıntılı biçimde yer alıyor.

Yedikıta dergisinin bu ayki sayısında ayrıca; Tarihçi-Yazar Ömer Faruk Yılmaz’ın 'Padişah Anneleri', Yakup Emre’nin 'Osmanlı Başlangıç Meridyeni Ayasofya’ydı', Doç. Dr. Mustafa Gündüz’ün 'Osmanlı’da Değerler Eğitimi', Prof. Dr. Fatma Ürekli’nin 'Ayvazovski', Ertuğrul Özbilen’in 'Merry Feast, Hünkarım!' ve Soner Demirsoy’un 'Boynueğri Mehmed Paşa', Osman Ilgın’ın 'İstinat Duvarındaki Mezar Taşı', Yasin Özkan’ın 'Askerlere Teravih ve Vaaz İçin İlim Talebeleri Gönderilsin!' başlığıyla sunulan ve ilgiyle okunacak yazılar arasında yer alıyor.

'Tecrübe Konuşuyor' röportaj dizisinde ise tarih, sanat dünyasının tanınmış simalarından Türk Edebiyatı dergisinin genel yayın yönetmeni Beşir Ayvazoğlu’nun açıklamaları 'Her Kütüphane Sahibinin Dünyasıdır' başlığıyla sunuluyor. Yedikıta dergisi, temmuz sayısı ile birlikte 'Beş Vaktin Davetgâhı Minareler' kitapçığını okuyucularına hediye ediyor.

CİHAN

Yorumlar