TİSOYAB:Yeşil anahtar ve mavi bayrak belgeleri turizmde markalaşmanın sembolü

Turizmciler, sürdürülebilir turizmin temelini çevrenin korunması ve insan sağlığının oluşturduğu belirtiyor. Tatil yapmada başta Almanlar olmak üzere Avrupa, Rus, Bağımsız Devletler Topluluğu(BDT), İskandinav ve Baltık baltık ülke turistleri konaklamada mavi bayrak, yeşil anahtar ve yeşil yıldızlı konaklama tesislerini tercih ediyor.

Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı'nın (FEE) verilene göre 2013 yılında dünyada 3 bin 91 tesis mavi bayrak almaya hak kazandı.

Mavi bayrak almada 552 plajla İspanya birinci, 393'le Yunanistan ikinci, 383'le Türkiye üçüncü, 365'le Fransa dördüncü ve 280'le Portekiz beşinci sırada yer aldı.

Titreyengöl-Sorgun Turizm Yatırımcılar Birliği(TİSOYAB) Başkanı Hüseyin Aydoğan, sürdülebilir turizmin temelini çevre ve çevrenin korunması olduğunu söyledi.

Aydoğan, turistlerin, yüzde 73'nün konaklama tesisi rezervasyonlarında çevre, çevrenin korunması, havuz suyu temizliği, deniz suyu temizliği, engelli tuvalti, mutfak hijyeni, otel bahçesi peyzaj düzenlemesi ve plaja ulaşmada engelli yolunu ön planda tuttuğunu kaydetti.

İnsan sağlığının ve çevrenin korunması, çevre bilincinin geliştirilmesi, kırsal ve kentsel alanlarda arazinin ve doğal kaynakların en uygun şekilde kullanılması ve korunması, günümüzde insanlığın en önemli gündem maddelerinden biri olduğunu vurgulayan Aydoğan, TİSOYAB olarak bölgenin doğal ve kültürel varlıklarımızı koruma-kullanma dengesine özen gösterdiklerini ifade etti. Aydoğan, " Tatil bölgelerimizdeki otellerin plajlarının rekabet içinde bulunduğumuz Akdeniz ülkelerinin plajları ve deniz suyu temizliğiyle kıyaslandığında onlardan daha temiz olmasını amaçlıyoruz. Bu amacımızı gerçekleştirmek için de kıyı otellerimiz mavi bayrak programlarına katılmaktadırlar. Mavi bayrak, plaj ve marinalara verilen uluslararası bir çevre ödülüdür.

Mavi bayrak programı kar amacı gütmeyen uluslararası bir sivil toplum örgütü olan FEE tarafından yürütülmektedir. 1985 yılında Fransa’da başlatılan bu program günümüzde küresel bir programa dönüşmüştür. Söz konusu program tatlı su ve deniz alanlarında sürdürülebilir kalkınmayı desteklemektedir. " diye konuştu.

MAVİ BAYRAK TURİZMDE KONAKLAMA TESİSLERİNİ MARKA HALİNE GETİRİYOR

Mavi bayrak kriterleri ile yüzme suyu kalitesi, çevre yönetimi, çevre eğitimi ve can güvenliği konularında yüksek standartlara ulaşmak için yerel yönetimleri ve plaj işletmelerinin sorumluluğu olduğunu anlatan Aydoğan, günümüzde mavi bayrak yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde turizm ve çevre sektörlerini bir araya getiren çok saygın bir eko-etiket haline getirdiğini kaydetti.

Mavi Bayrağı alan turistik tesisler sezon boyunca bayrağı plajında dalgalandığının altını çizen Aydoğan, turizmde bayrak programın kriterlere uygun yürütüldüğünü gösteren bir sembol anlamına geldiğini dile getirdi.

Mavi bayrak programı Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı’na (FEE) 1993 yılından bu yana üye olan Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) tarafından yürütültüldüğünü belirten Aydoğan, Türkiye'nin mavi bayrakta dünyada üçüncü sırada olduğunu söyledi.

FEE'nin mavi bayrak yanı sıra çevrenin korunması yönündeki girişimleri Yeşil anahtarla ödüllendirerek desteklediğini, iklim değişikliğinin önlenmesi ve sürdürülebilir turizme katkıda bulunmayı amaçlayan uluslararası bir eko-etikettir ve Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı’nın programlarından biri olduğunu belirten Aydoğan, 1994 yılında Danimarka'da uygulanmaya başlanmış olup günümüzde uluslararası düzeyde geliştiğini ve Yeşil Anahtar Ödülü bir yıl süre için verildiğini, her yenilendiğini kaydetti. Ülkede 19 yeşil anahtar belgeli otelin bulunduğu bilgisini veren Aydoğan, yeşil anahtarın temel kriterlerinin, işletmenin çevreye olumsuz etkilerini azaltarak çevrenin korunması, tüketimin azaltılması sonunda maliyetin azalması ile ekonomik yönetim, işletmenin daha geniş sorumluluklar alarak turizmin güçlendirilmesine katkısı,

ödüllü işletmelerin ve Yeşil Anahtar etiketinin promosyonu ile pazarlama stratejisi, işletme sahibinin, personelin ve müşterilerin çevre bilincinin arttırılması ve sürdürülebilir kalkınma için sürekli eğitim olduğunu sözlerine ekledi.

CİHAN