Tercih süresi bitiyor, aylık 2 bin lira burs veren fakülteler dahi var

Üniversite adaylarını, tercihlerin son günü yaklaştıkça telaş sardı. Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), tercihlerin yarın 23.59'da biteceğini açıkladı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Naci...

Google Haberlere Abone ol
Tercih süresi bitiyor, aylık 2 bin lira burs veren fakülteler dahi var

Üniversite adaylarını, tercihlerin son günü yaklaştıkça telaş sardı. Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), tercihlerin yarın 23.59'da biteceğini açıkladı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Naci Cangül, "Adaylar tercihlerini bizzat kendileri yapmalı ve becerilerinin ve isteklerinin olduğu alanlara yönelmeli. Fen edebiyat fakültelerinde aylık bin veya 2 bin lira burs alma imkanlarını da adaylar unutmasın." dedi.

YÖK’deki Bologna ve Avrupa Yükseköğretim Alanı uzmanlığı da yapan Prof. Dr. Cangül, 4-5 yıllık üniversite öğretiminin, hayatın geri kalan ortalama 50 yıllık kısmının nasıl geçirileceğinin en önemli etkenlerinden biri olduğunu söyledi. Cangül, şunları kaydetti: “İşimizi, refah seviyemizi, eşimizi, çocuklarımızı yollayacağımız okulu, aile çevremizi, özetle toplumdaki saygınlığımızı önemli ölçüde etkiler. İstenilmeyen bir bölümde okunması durumunda tüm hayat buna bağlı olarak pişmanlıklarla dolu geçebilir. Bu nedenle adaylar tercihlerini bizzat kendileri yapmalı ve becerilerinin ve isteklerinin olduğu alanlara yönelmeli. Ülkemizde son on-on beş yılda üniversiteler büyük bir atılım içindeler. Özellikle yeni üniversiteler, kendilerini ispatlamak için yoğun bir çaba sarf ediyorlar. İletişim imkânlarının bu denli arttığı bir devirde artık adaylar sadece üniversitenin ismine bakmıyorlar. Sosyal imkânlarına, öğrenci topluluklarına, ders dışı etkinliklere, bina ve insan gücü altyapısına, kadronun akademik başarısına, mezunların iş bulma oranına bakıyorlar.”

Üniversite tercih ederken coğrafi konumun da önemli olduğunu anlatan Prof. Dr. Naci Cangül, halen her alanda en çok İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’daki üniversitelerin tercih edildiğini dile getirdi. Son yıllarda, özellikle bölümlerin Erasmus anlaşmalarındaki sayısal durumu, bölümün uluslararası camiadaki yerinin de adayların ciddi olarak baktığı veriler olduğunu belirten Cangül, şöyle devam etti: “Öğrenciler, 1 yıllarını Avrupa’daki yaşıtlarıyla dil ve kültürlerini geliştirerek geçirmek; 1 yıllarını da yurt içindeki bir diğer üniversitede daha iyi imkânlarla, farklı bir kadrodan öğretim alarak geçirmek istiyorlar ve bunu sunan bölümlere yöneliyorlar. Çift anadal ve yandal imkânları da adayların bölüm seçerken dikkat edecekleri hususlar olmalı. Bu sayede öğrenciler ikinci bir diplomaya ya da bir başka alanda uzmanlaşarak iş imkânlarını arttırma şansına sahip oluyorlar. Bu bilgilerin tümü üniversitelerin web sayfalarında var. Şahsen gidip yerinde görmek ve özellikle okumakta olan öğrencilerden fikir almak en doğrusu ama bunu yapamadığınız durumlarda da web sayfası size fikir verecek en önemli kaynaktır. Ciddi bir web sayfası olmayan bir bölümün eğitime bakış açısı da tartışılırdır."

FEN-EDEBİYAT FAKÜLTELERİNİ TERCİH EDECEKLERE MAAŞ GİBİ BURS

Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Cangül, son yıllarda tüm dünyada temel bilimlerin göz ardı edildiğini, özellikle Türkiye’de 3-4 yıl öncesine kadar her üniversitede en az bir fen-edebiyat fakültesinin bulunması zorunluluğu olduğundan çok sayıda mezun verildiğini söyledi. Temel bilimleri tercih edenlere maaş tutarında burs verildiğini vurgulayan Cangül, "Bu da değişik iş alanları arayışına ve ciddi bir rekabete itti. Ancak temel bilimler, büyümek isteyen bir ülke için vazgeçilmez bir olgudur. Ülkemizde de bunun farkına çok geç olmadan varıldı. Bu yıldan itibaren fen-edebiyat fakültelerinin hem fen hem de sosyal bölümlerini tercih eden başarılı öğrencilere öğrenimleri süresince TÜBİTAK tarafından 2 bin lira veya bin lira aylık burs verilecek. Fen-edebiyat dışında bir bölümü tercih eden öğrenciler de eğer bu fakültelerde çift ana dal yapmak isterlerse 750 TL aylık burs alacaklar. Bu nedenle bu sene fen-edebiyat fakültelerine özellikle üstün başarılı öğrencilerin gelmeye başlayacağını düşünüyoruz." diye konuştu.

Cangül, dünya çapında 250 akademisyenle Türkiye’deki en modern eğitim-öğretim binalarında tümü klimalı ve projeksiyonlu sınıf ve amfilerde ayda bin lira veya 2 bin lira burs alarak, 1 yıl yurt içinde başka bir üniversitede burslu okuma imkanı sunduklarını açıkladı. Cangül, şunları söyledi: "Gençlerimiz yurt dışındaki 120 üniversiteyle işbirliği sayesinde de 1 yıl da yurt dışında ücretsiz ve burslu okuma imkânına sahip olarak, yüzde 30 seçmeli ders ile farklı alanlarda uzmanlaşma şansıyla okulumuzda öğrenim görebilirler. Yan dal ve çift ana dal ile ikinci bir meslek sahibi olarak dünyanın her yerinde tanınan bir diplomayı ve eklerini alarak Bursa gibi cennet bir şehirde 3 diploma ve en az 2 sertifika imkânıyla mezun olmak ve mezun olur olmaz iş hayatına atılabilmek isteyen adayların tercih etmesi gereken bir yer 3 yılda bitirilebilen Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi."

HÜKÜMETLER DEĞİŞTİKÇE ÖĞRETMEN YETİŞTİRME MODELİ DE DEĞİŞTİ

Pedagojik formasyon konusundaki YÖK kararını da değerlendiren Prof. Dr. Cangül, her üniversite öğrencisine öğretmen olma hakkı verilmesi gerektiğini dile getirdi. Cumhuriyet döneminde çok farklı öğretmen yetiştirme modelleri ortaya çıktığına işaret eden Cangül, "Eğitimin adı milli de olsa bir milli mesele olamadı ve kurumsallaşamadı. Hükümetler değiştikçe politikalar ve kadrolar değişti. Hiçbir politika, doğru ya da yanlış, uzun süre geçerli olamadı. Kısacası istikrar sağlanamadı. Son 30 yılda görev yapan 20yi aşkın Milli Eğitim Bakanlarımızın sadece 5 tanesinin öğretmen kökenli olması da acı bir tespittir. Öğretmen yetiştirme konusunda bazı ciddi hatalar yapılmış olsa da gelinen noktada Fen-Edebiyat Fakültelerini tercih eden öğrencilere formasyonu okurken alma hakkının geri verilmiş olması da ülke geleceği açısından oldukça önemlidir. Oldukça güçlü ve yerleşik akademik kadroya ve altyapıya sahip olan Fen-edebiyat Fakülteleri, 1933 yılından beri bilim insanı yetiştirmenin yanı sıra ortaokul ve lise öğretmeni yetiştirmenin en önemli kaynağı olmuştur. 2009 yılında öğrencilerine lisans eğitimi sırasında formasyon alma hakkı tanınan ilk üç üniversiteden biri olan Uludağ Üniversitesi, bu sene de çok sayıda öğrencisine ve mezununa pedagojik formasyon veriyor." şeklinde konuştu.

Bir çok kurumun alan ve formasyon eğitimini tam veremeden öğrenci mezun ettiğini ifade eden Cangül, "Umarım bundan sonra bu iki eğitimin birlikte harmanlandığı bir model kurulur da daha kaliteli öğretmen yetiştirmeye başlarız. Eğitim, ülkemizin, hedeflerine ulaşma yolunda en ciddiyetle ele alması gereken meselesidir. Bu nedenle sırf bir kurum türünden mezun oldu diye kayıtsız şartsız öğretmen olma hakkı vermek yerine, öğretmen olmaya yatkın ve becerikli, aynı zamanda istekli olup bu alanda başarısını da ispatlayan adayları öğretmen olarak değerlendirmeliyiz." dedi.

CİHAN

Yorumlar