Suçunu Kabul Eden Sanığa Ceza İndirimi
Alkollü araç kullanarak, trafiği tehlikeye soktuğu iddiasıyla yargılanan ve 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Alkollü araç kullanarak, trafiği tehlikeye soktuğu iddiasıyla
yargılanan ve 1 ay hapis cezasına çarptırılan sanık, "Suçlamayı
kabul ediyorum, zaten bütün deliler benim aleyhime, tutup da bunu
inkar edecek değilim." diyerek samimi ikrarda bulununca, mahkeme
cezada indirime gitti.
Mart ayında Zonguldak’ta alkollü araç kullanırken güvenlik
güçlerince yakalanan S.S. (39) hakkında, Zonguldak 2. Sulh Ceza
Mahkemesi’nde 'Alkollü araç kullanarak, trafik güvenliğini
tehlikeye düşürmek' iddiasıyla dava açıldı. Davanın ilk
duruşmasında, avukat tutma ve diğer yasal hakları hatırlatılan
sanık S.S., "Savunma için ek süre istemiyorum. Baro yardımı ve
avukat yardımı da istemiyorum. Suçlamayı kabul ediyorum, zaten
bütün deliler benim aleyhime, tutup da bunu inkar edecek değilim."
dedi. Geçtiğimiz hafta, davanın görülen lik duruşmasında kararını
açıklayan mahkeme, Ankara’da bir özel şirkette filitre işçisi
olarak çalışan S.S.'ın 1 ay hapis cezasına çarptırılmasına
hükmetti.
Sanığın samimi ikrarı ile cezanın 6’da 1 oranında düşürülerek, 25
gün hapis cezasına indirildiğine dikkat çekilen mahkeme kararında
şu ifadelere yer verildi: "Sanığın alkollü ve emniyetli bir şekilde
araç sevk ve idare edemeyecek durumda olmasına rağmen araç
kullanarak trafik güvenliğini tehlikeye soktuğu anlaşıldığından
suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri ve suçun
işlenmesindeki özellikler göz önünde bulundurularak sübuta eren
eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 179/3 maddesi gereğince 1
ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Sanığın
duruşmadaki hali lehine takdiri hafifletici sebep kabul
edildiğinden, TCK’nın 62/1 maddesi gereğince cezası takdiren 6’da 1
oranında indirilerek 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına
karar verildi. Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan hapis cezasına
mahkum olmamış bulunması, kişilik özellikleri ile tutum ve
davranışları göz önünde bulundurulduğunda yeniden suç işlemeyeceği
hususunda mahkememizde kanaat hasıl oldu. Sanığın eylemi sebebiyle
giderilmesi gereken zarar bulunmaması gözetilerek Ceza Muhakemesi
Kanunu'nun (CMK) 231/5 maddesi gereğince, sanık hakkında verilen
hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, beş yıl süreyle denetim
süresine tabi tutulmasına sanık için yükümlülük belirlenmesine yer
olmadığına, sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının hükmün
açıklanmasının geri bırakılması sebebiyle CMK’nın 231-7 maddesi
gereğince seçenek tedbirlerinden birine çevrilmesine veya
ertelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Sanık hakkında
hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinden,
TCK’nın 53/1 maddesi hükmünün uygulanmasına yer olmadığına
hükmolunmuştur."
"SUÇUNU İTİRAF ETMİŞ, LÜZUMSUZ MASRAF YAPILMASININ ÖNÜNE
GEÇİLMİŞTİR"
Mahkemenin kararını değerlendiren Ankara Barosu avukatlarından
Mustafa Akıncı ise "Somut olayda sanık samimi ikrarda bulunarak
yargılamanın uzamamasına yardımcı olduğu gibi lüzumsuz masraf
yapılmasının önüne geçmiştir. Yargılama sırasında da mahkemeye
karşı bir hürmetsizliği bulunmayan sanık lehine takdiri indirim
uygulanmıştır. Sanığın duruşmadaki bu hali lehine hafifletici sebep
kabul edilerek, uygulamada genelde cezadan 1/6 oranında indirim
yapılmaktadır." şeklinde konuştu.
Yorumlar