SP’li Oğul: AK Parti, 9 şiddetinde depremle sarsılacak
Şanlıurfa’nın Eyübiye ilçesi Saadet Partisi adayı Hasan Oğul, AK Parti’nin 30 Mart’ta Eyübiye’de 9 şiddetinde depremle sarsılacaklarını söyledi.
Şanlıurfa’nın Eyübiye ilçesi Saadet Partisi adayı Hasan Oğul, AK
Parti’nin 30 Mart’ta Eyübiye’de 9 şiddetinde depremle
sarsılacaklarını söyledi. Oğul, "Çok büyük bir seçim depremi
geliyor 9 şiddetinde olacak. Buna ne beton, ne demir, ne çimento
dayanacak." dedi.
Şanlıurfa’nın en büyük merkezi ilçelerinden biri olan Eyübiye’de
Saadet Partisi oldukça iddialı. Hergün ev ev; köy köy dolaşan
Saadet partisinin adayı Hasan Oğul, Eyübiye’de ziyaret ettiği bir
işyerinin önünde oturarak vatandaşla sohbet edip çay içti. Burada
Cihan Haber Ajansı’nın sorularını yanıtlayan Hasan Oğul, seçimden
beklentilerini ve seçim sonrası uygulamayı planladığı projelerini
değerlendirdi. Oldukça iddialı olan Oğul, oyların yüzde 60’ına
talip olduğunu söyledi. İlçenin sorunlarını nedir sorusuna ‘çözülen
sorun yok’ diyerek cevaplayan Başkan adayı Oğul, en önemli sorunun
ise tapu sorunu olduğunun altını çizdi. 350 bin nüfuslu ilçede
kentsel dönüşümle yeniden inşa edeceklerini aktaran Oğul, yep yeni
bir ilçe kuracaklarını ifade etti.
"İKİ-ÜÇ DEFA EVİNİ ALANLAR VAR"
SP’li Başkan adayı Hasan Oğul, ilçe sorunlarını değinirken tapu
sorununun çözülmesi gereken en önemli sorun olduğunu aktardı. Oğul,
"Eyyübiye’nin her tarafı sorun. Çözülmüş hiçbir sorunu yok. Altyapı
sorunu var, imar sorunu var. Tapu sorunu var. İlçenin yüzde 70’i
tapusuz. 40 yıldır mülkiyet zilliyet hakkı var. Ama tapu yok. Tapu
mafyada mı, hazinede mi, devlette mi belli değil. Muhatap ta yok.
Bu insanlar yıllardır iki-üç defa evini satın alanlar var. İlçenin
yüzde 90’ı gecekondu. Bazı semtlerde okul, sağlık ocağı yok. Bir
yeşil alanımız yok. Kırmızı kravatlılar sıra gecelerinde çalıp
oynamış, lahmacun köfte, künefe yiyip milleti uyutmuşlar. Babadan
oğula memleketi devretmişler. 30 martta ak parti için infial
olacak, tusunami olacak Eyübiye’de eski, köhnemiş siyaset yerle bir
olacak. Bunlar hüsrana uğrayacak. Bunlar hasar tespiti yapana kadar
kendileri de yok olacak.” dedi.
Eyübiye’nin tarih boyunca ihmal edildiğini aktaran Oğul, “hele hele
12 yıllık Ak parti hükümeti sırasında ihmal en çok olduğu
yıllardır. Ben bunları tespit ediyorum. Halka vadettiğim
çalışmaları yapmak zorundayım. Halkı yalan- dolanla kandırma dönemi
bitiyor. 21. Yüzyılda artık siyasetinde kendine temiz bir sayfa
açması gerekiyor." şeklinde konuştu.
"KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK"
AK Parti’nin büyük bir hezeyanla sarsılacağını ileri süren Oğul, 30
Mart’ta yaşanacak seçim depremine çimento, demir ve betonun
dayanmayacağını söyledi. Ak Parti’nin agresifliğini kaybetmenin
ayak izleri olarak yorumlayan Oğul Şöyle devam etti: "Bunlar
kaybetmiş. Korkunun ecele faydası yok. Bunlar 30 Mart’ta
Türkiye’nin her tarafında kaybedecek. Bu kaybetmenin telaşı ile
sosyal medyayı, basını susturmaya çalışıyorlar. Kendi aleyhlerine
dönen havayı lehlerine çevirmeye çalışıyorlar. Bunlar kaybetmenin
ayak sesleri. Depremin öncüleri. Çok büyük bir seçim depremi
geliyor 9 şiddetinde olacak. Buna ne beton, ne demir, ne çimento
dayanacak."
"DEVLETİN PARASI HUNHARCA HARCANIYOR"
Başkan adayı Hasan oğul, hükümetin devletin parasını hunharca
harcadığını ileri sürdü. Bir seçim bürosu açılışına bakanların özel
uçakla geldiğini dile getiren Oğul, fakir fukaranın parasının
hükümet tarafından hunharca harcandığını ileri sürdü. Oğul şöyle
konuştu: “Devletin 76 milyon fakir fukara, dul, yetimin hakkı
hukukunu siyaset meydanlarında çarçur etmek, harcamak uygun değil.
Bunlar ne ilahi adalete uygun nede hukuka. Siyasetçi kendi parasını
harcayabilir. Ama başkasının parasıyla siyaset yapamaz. Bunlar
devletin parasıyla siyaset yapıyorlar. Devletin tüm imkanları
seferber edilmiş. Bir bakanın arkasında 10 polis aracı, 20-30 makam
aracı dolaşıyor. Bunlar milli servet. Şanlıurfa’ya bu dönemde özel
uçakla iki bakan geldi. Bakan Ahmet Davutoğlu ve Mehdi Eker geldi.
Bir saatliğine saman pazarında bir seçim bürosu açıp gitti. Burada
dışişleri bakanlarının misyon şefleri veya diğer ülkelerin
yetkilileri ile bir görüşme olmadı. Burada devletin imkânları
kullanılıyor. Hem de hayâsızca ve pervasızca. Bunlar 76 milyon
insanın parasını babalarının malı gibi harcıyor. Kim bu haramı
yerse altında ezilir.”
Bu arada mülteci kampında kalan yaklaşık 30 bin Suriyeliye geçici
kimlik verildiğini aktaran Oğul, bazı duyumlar aldıklarını bunların
devreye girmesi ile dava açacaklarını anlattı.
CİHAN
Yorumlar