Soma faciası şüphelileri ifadelerinde birbirini suçlamış

Manisa'nın Soma ilçesindeki maden faciasıyla ilgili olarak şu ana kadar gözaltına alınan 27 kişiden sekizi tutuklandı. Bunlar arasında Soma Kömürleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan ve Genel Müdür Ramazan Doğru da bulunuyor. Şüphelilerin,...

Google Haberlere Abone ol
Soma faciası şüphelileri ifadelerinde birbirini suçlamış

Manisa'nın Soma ilçesindeki maden faciasıyla ilgili olarak şu ana kadar gözaltına alınan 27 kişiden sekizi tutuklandı. Bunlar arasında Soma Kömürleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan ve Genel Müdür Ramazan Doğru da bulunuyor. Şüphelilerin, soruşturmayı yürüten beş savcıya verdikleri ifadelerde birbirlerini suçladığı ve aralarında çelişkiler olduğu iddia edildi.

Geçen hafta yaşanan ve resmî rakamlara göre 301 işçinin hayatını kaybettiği 486 kişinin de yaralandığı maden faciasıyla ilgili yargı süreci devam ediyor. Şimdiye kadar 27 kişi gözaltına alındı, bunlardan sekizi tutuklanırken geri kalanlar serbest bırakıldı. Gözaltına alınanlar, Soma Kaymakamlığı binasında bulunan adliyeye götürüldü. Soruşturma, Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda beş savcı tarafından yürütülüyor. Şüpheliler, TCK'nin 85/2 maddesi gereğince, taksirle birden fazla insanın ölümüne sebebiyet vermekle suçlanıyor.

Savcılık sorgularının ardından tutuklanan şüphelilerden bazılarının, ifadelerinde birbirlerini suçladığı iddia edildi. Soma Holding'in sahibi Alp Gürkan'ın oğlu ve facianın yaşandığı madenin Yönetim Kurulu Başkanı olan Can Gürkan, iddiaya göre savcılık ifadesinde, madenle ilgili bütün yetkilerin Genel Müdür Ramazan Doğru'da olduğunu savunarak, yetki belgesini sundu. Ramazan Doğru ise Gürkan'ın ifadesini yalanlarken, belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını ifade etti. İki zanlı da tutuklandı.

Soruşturma kapsamında tutuklanan İşletme Müdürü Akın Çelik, olayda herhangi bir kusuru bulunmadığını belirterek, savcılıkta şu şekilde ifade verdi: "Maden içerisindeki gaz değişimine ilişkin ölçümleri yapan sensörler ve bu sensörlerin ölçümlerini takip eden görevliler bulunur. Herhangi bir gaz değişimi olduğunda, bu hususta görevli personele bilgi verilmektedir. Bu durum, görevli personelce değerlendirilir ve yapılması gereken işlem yapılır. Kaza sırasında madene girerek işçilerin kurtarılması çalışmasına bizzat katıldım. Bu nedenle ölüm tehlikesi geçirdim. Şu anda psikolojik olarak da ifade verecek durumda değilim. Olayda herhangi bir kusurum olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca müdürü olduğum işletme, sürekli olarak hem özel hem de kamu denetçileri tarafından denetlenmektedir. İş sağlığı güvenliği sistemi, işletmemizde mevcuttur. Herhangi bir eksiklik bulunmamıştır. Olayın neden kaynaklandığını biz de tespit edemedik. Kömür kızışması doğal bir olaydır, kendiliğinden gerçekleşir. Sebebini ben de bilmiyorum. Bilirkişi raporlarıyla gerçek ortaya çıkacaktır. Çalıştığım süre boyunca söz konusu maden ocağında herhangi bir anormallik görmedim. Görseydim de özellikle olay günü hiç kimseyi ocağa sokmazdım. Bizzat onları kurtarmak için kendim girdim. Üzerime düşen her türlü tertibatı aldığım gibi birçok insanın da sağ olarak kurtarılmalarına yardımcı oldum."

Savcılık sorgulamalarından sonra tutuklanan İşletme Müdürü Çelik'in, gaz ölçümlerinden sorumlu olarak işaret ettiği teknik nezaretçi Ertan Ersoy ise ifadesinde, sorumluluğun iş sağlığı ve güvenliği ekibinde olduğunu savundu. Mahkemece tutuklanan Ersoy, "Ben teknik nezaretçi olarak görev yapıyorum. Nezaretçi defterine, madende ortaya çıkan madenin fiziki şartlarına yönelik olarak aksaklıkları tutanak halinde işliyorum ancak gaz ölçüm sensörleri olması gerekenden yüksek ölçüm yaptığında bu durumdan sorumlu olan ekip, iş sağlığı güvenliği ekibidir. Olayın çıkış sebebinde, görevime ilişkin herhangi bir aksaklığın olmadığı kanaatindeyim." dedi.

'İMZA SAHTE' DEDİ

Soma Holding'in sahibi Alp Gürkan'ın oğlu, Soma Kömür İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın da aralarında bulunduğu 6 şüpheli dün adliyeye sevk edildi. Can Gürkan'ın, savcılık ifadesinde şirketin yönetim kurulu başkanı olduğunu ancak kendisinin işlerle ilgili bir sorumluluğu bulunmadığını, bütün yetkinin Genel Müdür Doğru'da olduğunu söylediği iddia edildi. Gürkan, konuyla ilgili olarak savcılığa yetki belgesini sundu. Bunun üzerine savcılar, beş şüpheliyi tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk ederken Gürkan'ı ise denetimli serbestlik uyarınca serbest bırakılması için mahkemeye gönderdi. Gürkan mahkemeye sevk edildiği sıralarda Genel Müdür Doğru, adliyeye götürülerek savcıya ifade vermeye başladı. Ramazan Doğru, savcılık ifadesinde Can Gürkan'ın sunduğu belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını, sahte olduğunu, kendisine böyle bir yetki verildiğinden haberdar olmadığını söyleyince soruşturmanın seyri değişti. Doğru, ifadesinin ardından mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Savcılık, Ramazan Doğru'nun, "İmza bana ait değil." ifadesi üzerine Gürkan'la ilgili verdiği denetimli serbestlik talebini geri çekerek, ek gözaltı süresi kararı aldı. Zanlı Can Gürkan, yeniden savcılık tarafından sorgulandı ve bu defa tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilerek tutuklandı.

ÖN RAPOR

Soruşturmayı yürüten savcılarla mahkeme hakiminin, şüphelilerin sorgulanmasında bilirkişi tarafından hazırlanan ön raporları esas aldığı belirtildi. Ön raporda, madende gaz ölçümü yapan sensörlerin log kayıtlarına göre karbonmonoksit değerlerinin belli dönemlerde yükseldiği, olayın meydana geldiği gün yapılan ölçümlerde bu değerlerin yüksek olduğu, bazı günlerde 50 birimin üstüne çıktığının tespit edildiği, buna rağmen şirketin, üretimi sürdürmek için tedbir almadığı gibi nezaretçi defterine de işlemediği iddia edildi. CİHAN

Yorumlar