Şirket aracıyla alkollü şekilde kaza yaptığını gizledi, tazminattan yoksun kaldı

Adana’da, çalıştığı iş yerine ait aracı alkollü olarak kullanırken trafik ekiplerine yakalanan ve ehliyetine 6 ay süreyle el konulan kişi, işveren tarafından tazminat verilmeden işten çıkarıldı. İşçi, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı...

Google Haberlere Abone ol
Şirket aracıyla alkollü şekilde kaza yaptığını gizledi, tazminattan yoksun kaldı

Adana’da, çalıştığı iş yerine ait aracı alkollü olarak kullanırken trafik ekiplerine yakalanan ve ehliyetine 6 ay süreyle el konulan kişi, işveren tarafından tazminat verilmeden işten çıkarıldı. İşçi, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesi talebiyle işveren hakkında dava açtı. Yerel mahkeme, işçinin talebini yerinde bularak tazminatın ödenmesine hükmetti. İşveren, işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller nedeniyle iş sözleşmesini (haklı nedenle ve derhal) sona erdirme hakkını tanıyan 4857 sayılı İş Yasası'nın 25/2. madde kapsamında işten atıldığını belirterek, kararı temyiz etti. Davada son noktayı koyan Yargıtay, davacının suçunu kabul etmesine rağmen mahkemenin tazminat kararı vermesini, yasaya aykırı bularak kararı bozdu.

Adana’da, bir iş yerinde ‘tanıtım uzmanı’ olarak çalışan kişi, 11 Ekim 2009 günü alkollü şekilde şirkete ait aracın direksiyon başına geçince, uygulama yapan Adana Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şubesi ekiplerine yakalandı. İfadesinde, suçunu kabul eden sürücünün ehliyetine 6 ay süreyle el konuldu. Olayı şirketten gizleyen çalışan, gerçek ortaya çıkınca işveren tarafından işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller nedeniyle işverene, iş sözleşmesini sona erdirme hakkını tanıyan 4857 sayılı İş Yasası'nın 25/2. madde kapsamında işten çıkarıldı. İşçinin doğruluğa aykırı hareket ettiğini öne süren işveren, kıdem ve ihbar tazminatı ödemeyeceğini söyledi. İşçi, işveren hakkında Adana 5. İş Mahkemesi’nde alacak davası açtı. Mahkemede savunma yapan işçi, 20 Mart 1995 tarihinde belirsiz süreli hizmet akdi ile çalışmaya başladığını, 24 Aralık 2009 tarihinde feshedildiğini, kanunlara ve iş sözleşmesine aykırı, alkollü olarak, şirkete ait araçların kullanılması sebebiyle ehliyete el konulması sonucu şirketin iş sözleşmesini bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshettiğini, yapılan feshin haksız olduğunu, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı talep ettiğini söyledi.

Mahkemede savunma yapan işveren avukatı, davacı işçinin şirkete ait aracı alkollü olarak kullanırken yakalandığını ve ehliyetine 6 ay süreyle el konulduğunu hatırlattı. Bu durumun, şirketçe tespit edilene kadar gizlendiğine dikkat çeken işveren avukatı, iş akdinin 4857 Sayılı Yasanın 25/2-d ve e maddeleri gereği haklı nedenle ve derhal feshedildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep etti. Davacının davalı şirkete bağlı tanıtım uzmanı olarak 14 yıl 9 ay 4 gün çalıştığına işaret eden Adana 5. İş Mahkemesi, davacıya tazminat ödenmesine hükmetti.

Kararda, "Davacıya işverence tahsis edilen araçla yapılan trafik denetiminde alkollü olarak yakalandığı ve ehliyetine geçici süre ile el konulduğu gerekçesi ile iş akdi haklı olarak feshedilmiş ise de davacının bu eyleminin, yapılan tanıtım yemeklerinde alkol alınmasının mutat sayıldığının gerekçesi olamayacağı, bu nedenle feshin geçerli olduğu kanaatiyle geçerli fesih neticesinde davacının kıdem ve ihbar tazminat talep hakkının bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir." denildi.

ALKOL ALMAKTAN DEĞİL OLAYI GİZLEMEKTEN KOVULMUŞ

İşveren, kararı avukatı kanalıyla temyiz etti. Dava dosyasını değerlendiren Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, davacının iş akdinin alkollü araç kullanmaktan değil, ehliyete el konulduğu bilgisinin gizlenmesinden ve bu süre içerisinde ehliyetsiz olarak araç kullanması sebebiyle feshedildiğine dikkat çekti. Davacının iş akdinin güveni kötüye kullanmasından bahisle feshedildiğinin vurgulandığı Yargıtay kararında, iş akdinin haklı nedenle feshedildiğinden kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesinin doğru olmadığı belirtildi. Kararın bozulması gerektiğinin dile getirildiği Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, kararında şu ifadelere yer verildi:

"İşverence gerçekleştirilen feshin haklı olup olmadığı uyuşmazlık konusudur. Davacı, 11 Ekim 2009 tarihinde yapılan trafik denetiminde kullanımına tahsis edilen aracı alkollü olarak kullandığının tespit edilmesi üzerine, alınan savunmasında olayı kabullendiği ve üst yönetime bilgi vermeden sürecin geçiştirebileceğini düşündüğünü açıkça beyan etmiştir. İşverence doğruluğa aykırı davranış nedeniyle gerçekleştirilen fesih haklı nitelikte olup, davanın reddi gerekirken hatalı değerlendirme yapılarak, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Temyiz olunan kararın bozulmasına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine oy birliğiyle karar verildi."

CİHAN

Yorumlar