RTÜK Başkanı Dursun: YSK siyasi reklam ve propagandada Türkçe'yi esas alıyor
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Davut Dursun, İstanbul'da bir araya geldiği medya temsilcileri ile yaklaşan seçim dönemine ilişkin uygulanacak esasları görüştü.
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Davut Dursun,
İstanbul'da bir araya geldiği medya temsilcileri ile yaklaşan seçim
dönemine ilişkin uygulanacak esasları görüştü. Siyasi reklamlar,
tek taraflı yayıncılık ve uygulanacak cezalara ilişkin açıklamalar
yapan Dursun, siyasi reklam ve propagandalarda Yüksek Seçim
Kurulu'nun (YSK) Türkçe'yi esas aldığını ancak Türkçe dışında
yapılamayacağına ilişkin bir düzenlemesinin de bulunmadığını
söyledi.
Küçükçekmece'de Radisson Otel'de düzenlenen 'Seçim Dönemi ve Medya
Bilgilendirme Toplantısı'na radyo ve televizyonların temsilcileri
ile RTÜK yetkilileri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan
Davut Dursun, Türkiye'nin mahalli seçimler sürecine girdiğini
belirtti. Yayın kuruluşlarının ulusal ya da yerel olarak Yüksek
Seçim Kurulu (YSK) tarafından listelendiğini ve müeyyide durumunda
bu dosyaları YSK'nın sonuçlandırdığını belirten Dursun, "Meeyyide
uygulanıp uygulanmamasına ilişkin kararları YSK sonuçlandırıyor. Bu
dosyaya, alınmış olan karara ilişkin herhangi bir temyiz merci söz
konusu olmuyor. YSK kararları kesindir ve herhangi bir yere itiraz
etme hakkımız da söz konusu değildir." dedi.
Siyasal reklam ve propagandaların Türkçe dışında yerel bir dille
yapılabilmesine ilişkin Dursun'un yaptığı değerlendirmede Türkçe
dışında bir dille bunların yapılamayacağına ilişkin bir düzenleme
olmadığını ifade etti. Dursun, "En çok merak edilen konu tahminim
siyasal reklam ve propagandaların Türkçe dışında yerel bir dille
yapılıp yapılamayacağı meselesidir. YSK Türkçe'nin esas olduğunu
ifade ediyor ama Türkçe dışında yapılamaz şeklinde de bir
düzenlemesi söz konusu değil." şeklinde konuştu.
'PARTİNİN YAYIN ORGANIYMIŞ GİBİ HAREKET ETMEK DOĞRU DEĞİL'
Davut Dursun, televizyon ve radyo yayınlarında seçim döneminde
fırsat eşitliği ve yanlı yayın konusuna ilişkin değerlendirmeler de
bulundu. YSK'nın bu konuda belli bir hassasiyet gösterdiğini
hatırlatan Dursun, "Siyasal partiler ve demokratik baskı grupları
arasında belli bir dengenin sağlanmasına yönelik bir yayın ilkemiz
var. Buna ilaveten YSK partiler arasında bir fırsat eşitliği
sağlanması vurgusu var. Bu çerçevede yine tek yanlı, sadece bir
partinin siyasi yayın organıymış gibi hareket etmenin YSK'nın
ilkelerine ters düştüğünü hatırlatmam gerekiyor. Çünkü yayın
kuruluşları bir kamu görevi yapıyor, bir siyasi partinin yayın
organıymış gibi hareket etmelerinin doğru olmayacağını ifade etmem
gerekir." diye konuştu.
Dursun, yayın kuruluşlarına uygulanan müeyyidelerle ilgili de bir
anekdot aktardı. Konuşması öncesinde bir yayın kuruluşu sahibinin
kendisini aradığını ve gıda takviyesi reklamı ile ilgili konuda
uygulanan cezalardan şikayet ettiğini belirtti. Dursun, "Bunu
bırakın diyorum, bana söylediği şu: Hocam yemin billah ediyorum
haftaya bitiriyorum. O haftaya dediğimiz şey bir türlü bitmiyor. Şu
kadar ceza geldi, ben bunu nasıl ödeyeceğim, diyor. Yayın gibi bir
toplumsal faaliyeti konulmuş ilkelere uygun yapmak zorundayız. O
nedenle belli yayın kuruluşlarında sıkça yer verilen gıda takviyesi
ile ilgili programlar gizli reklam olmaklığı nedeniyle müeyyide
uygulanıyor. Bir bakıyorsunuz program sağlık programı ama baştan
sona belli bir ürünü tanıtmaya yönelik. Bu, dünyanın her yerinde
gizli reklamdır." ifadelerini kullandı.
CİHAN
Yorumlar