'Ramazanın ana kuralı yavaş yavaş yemek'

Hava sıcaklığının yüksek, oruç tutma süresinin uzun oluşu sebebiyle bu yılki ramazanı sağlıklı geçirebilmek için sahur ve iftarda yenilip içilenlere dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Park Sima Sağlıklı Zayıflama Polikliniği Genel...

Google Haberlere Abone ol
'Ramazanın ana kuralı yavaş yavaş yemek'

Hava sıcaklığının yüksek, oruç tutma süresinin uzun oluşu sebebiyle bu yılki ramazanı sağlıklı geçirebilmek için sahur ve iftarda yenilip içilenlere dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Park Sima Sağlıklı Zayıflama Polikliniği Genel Müdürü Gülşen Altın, "Ramazanda ana kural, yavaş yavaş yemek. Yavaş yenen yemek, hem mideyi yormaz hem de fazla kalori alımını önler. Böylece sağlığınızı korumuş olursunuz." dedi.

Oruç ibadetini yerine getirenler için ana kuralın yavaş yemek olması gerektiğini belirten Altın, iftar ve sahurda yemeğin yavaş yenmesinin alışkanlık haline getirilmesini tavsiye etti. Ramazan sofralarının ziyafet sofrası olmadığını, şeker, kalp damar ve tansiyon hastalarının dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Genel Müdür Altın, “Ramazanda uzun süren açlık dönemi sonrası birden hızlı bir şekilde yiyecek tüketildiği için çok fazla gıda tüketimi oluyor. Bu aynı zamanda çok fazla kalori alınması anlamına geliyor.” şeklinde konuştu. Sebze ağırlıklı bir beslenme ve sulu gıdaların önemli olduğunu belirten Altın, bol sulu sebze yemeklerinin, etin yekpare kullanıldığı kuru yemeklerden çok daha sağlıklı ve hafif olacağını, etli türlü ve sulu köfte gibi yemeklerin iftar sofraları için ideal olduğunu söyledi. İftar yemeğine mutlaka çorbayla başlanması gerektiğini ifade eden Altın, “Çorbadan sonra 15 dakika kadar beklenmeli, sonra ana yemeğe geçilmeli. Protein de içeren bir yemek ve yanında mutlaka sebze olması lazım. Cacık, kalsiyum ihtiyacını karşılaması bakımından son derece uygun bir seçim olacaktır. İftardan sonra yatma saatine kadar olan zaman diliminde en az 2,5 litre suyu, ağır ağır tüketmemiz lazım. Yine bu zaman diliminde tatlı niyetine meyve yenebilir. Hem tatlı hem meyveyi ise asla önermiyoruz.” dedi. Hızlı yemenin oluşturduğu midede rahatsızlık ve uyku halini önlemek için çorba içtikten sonra yemekle birlikte tarçınlı su içmeli de önerdi. Mutlaka sahura kalkılarak oruç tutulması gerektiğine de dikkat çeken Gülşen Altın, şunları söyledi: “Sahurun olmazsa olmazı yumurta, çünkü bu öğünde mutlaka protein alınması lazım. Yumurtayı kendi başına yemek istemiyorsanız, kepekli unla veya tam buğday unuyla krep yapabilirsiniz. Bu sizi uzun saatler tok tutacaktır. İçecek olarak süt tercih edilebilir. Ayrıca az tuzlu peynir ve az tuzlu zeytin tüketilebilir. Lor peynirli gözleme de iyi bir sahur yemeğidir.”

HURMA ÇOK FAYDALI

İftarda yenen hurmanın önemine de değinen Altın, çok yüksek oranda demir, kalsiyum, potasyum, magnezyum, B vitaminleri, folik asit gibi birçok mineral bulunduğunu, çoğu meyvede bulunmayan protein de hurmada olduğunu söyledi. Sahurda fazla çay ve kahve içilmemesini, kafeinin gün boyu vücuda lazım olan mineral tuzların ve suyun idrarla atılmasını kolaylaştırdığını ifade etti. Sahurda uzun sürede sindirilen tam taneli ekmekler, yeşil yapraklı sebzeler, kabuklu ve kuru meyveler tavsiye eden Altın, bu gıdalar kompleks karbonhidrat içerdiklerinden uzun sürede sindirildiğini ve 8 saate kadar tok tuttuğunu aktardı. CİHAN

Yorumlar