OLGİAD: HSYK’ya müdahale, hukuka güvensizliği beraberinde getirir
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapısını ve işleyişini değiştirmeyi öngören düzenlemeye bir tepki de Oltu Girişimci İşadamları Derneği’den (OLGİAD ) geldi.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapısını ve
işleyişini değiştirmeyi öngören düzenlemeye bir tepki de Oltu
Girişimci İşadamları Derneği’den (OLGİAD ) geldi. Oltu’da iktisadi
ve ticari faaliyetlerini sürdüren OLGİAD yönetim kurulu tarafından
yapılan basın açıklamasında 2010 Referandumu’nda milletin yüzde 58
oy oranıyla evet dediği bir meselede, zoraki bir değişikliğin en
hafif ifadeyle halkın iradesine karşı saygısızlık ve vefasızlık
olacağını dile getirildi.
OLGİAD yönetim kurulu üyeleri, Hakimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu’nun mevcut yapısına ve işleyişine ilişkin siyasi
müdahalelerden son derece rahatsızlık duyduklarını ifade edip,
şunları dile getirdiler: 12 Eylül 2010 referandumu ile birlikte
HSYK, erkler ayrılığı kuralına uygun hale gelerek amacına hizmet
etmeye başlamıştı. Ne yazık ki hazırlanan yeni yasa teklifiyle bu
kazanımın ortadan kaldırılması hedeflenmektedir. HSYK’nın neredeyse
bütün yetkilerinin alınıp Adalet Bakanı’na devredilmesi veya
bağlanmasıyla birlikte hukuk terazisinin dengeleri sarsılmış
olacaktır. HSYK’nın Anayasada belirtilmiş görev ve yetkilerini hiçe
sayarak yargı bağımsızlığını ortadan kaldıracak bu yasa teklifi,
Türkiye için bir kazanım değil kayıptır." dedi.
OLGİAD yönetim kurulu, ülkemizde son dönemde yaşanan iddialara de
değinerek hukukun aciz bırakıldığını ve işlevini yerine getirme
konusunda zorlandığını belirtti. OLGİAD yönetim kurulu basın
açıklamasında ifadelerine şunları ekledi: "Ülkemizde daha önce
görülmemiş çapta bir yolsuzluk, rüşvet soruşturması sürerken
dünyanın dört bir yanında da benzer hadiseler yaşanıyor.
* İspanya Başbakanı Mariano Rajov yolsuzluk iddiasından dolayı
parti merkezinin aranması,
* Tokyo Valisi Naoki Inose’nin 500 bin dolar rüşvet iddiası sonucu
istifa etmesi,
* Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras, lüks cipini sahte plaka ile
kullandığı gerekçesiyle eski ulaştırma bakanını gözaltına alan
polisleri tebrik ederek, 'Kim kanunları çiğnerse tutuklanır ve
cezalandırılır demesi',
* Uruguay’da, rüşvet iddiaları sonucunda Ekonomi Bakanı Fernando
Lorenzo istifası.
Bu gibi hadisler 'Kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü ve hukuk
karşısında herkesin eşit olması gibi hukuk devleti olmanın temel
ilkeleri bütün siyasi görüşler için vazgeçilmezdir' sözüne sahip
çıktıkları gösteren en belirgin hadislerdir. Bizler de bu gibi
ibretlik hadisleri hayret ve gıpta ile takip etmekteyiz.
Yaşadığımız bu süreç kısa ve orta vadede ulusal ve uluslararası
arenada çok ağır ekonomik - ticari maliyetler getirecek ve aynı
zamanda Türk ekonomisi üzerine gölge düşürecektir. Hukukun
egemenliğinin sarsılmasıyla yabancı yatırımcıların cesareti
kırılmaktadır. Bu önemli gördüğümüz bir husustur. Çünkü Türkiye’nin
büyük cari açığının uzun dönemli yatırımla değil sıcak parayla
finanse ediliyor olması, ekonomiyi en küçük bir siyasi risk
karşısında hassas hale getirmektedir.
Maalesef, ülkemizin bu süreçte kaybedeceği itibarını kazanmasının
epeyce uzun zaman alacağını ifade etmeliyiz. Her kim ne söylerse
söylesin, ‘dış dünya’ Türkiye’yi bu ‘bakış açısı’ ile okuyor. Hukuk
ile ekonomi arasındaki doğrudan irtibatı, ülkemizi idare edenlerin,
görmesi gerekmektedir. HSYK, 2010 yılında yapılan referandum
sonucunda milletimizin yüzde 58 evet oyu ile daha bağımsız hale
getirilmiştir. Bununla birlikte de işlevini de olması gerektiği
gibi icra etmektedir. HSYK’nın yapısına ve işlevine yapılacak
herhangi bir müdahale hukuka güvensizliği beraberinde getirir.
Hukukun bağımsızlığını ortadan kaldırmayı hedefleyen, HSYK’nın
yapısını değiştirmeyi öngören düzenlemeye karşı olduğumuzu açık bir
şekilde ifade ederek tüm sorumluları göreve davet ediyoruz."
CİHAN
Yorumlar