Mutlubaş: İlerlemenin ölçütü, buğdayın insanlar yerine hayvanlara yedirilmesidir

Mutlubaş Yumurta’nın sahibi Abdurrahman Mutlubaş, gelişmişliğin ölçüsünün buğdayın insanların yemesi değil, hayvanların yemesi olduğunu söyledi. Mutlubaş, "Avrupalı unu önce hayvanlara yediriyor, hasıl olan netice olan et, süt, yoğurt...

Google Haberlere Abone ol
Mutlubaş: İlerlemenin ölçütü, buğdayın insanlar yerine hayvanlara yedirilmesidir

Mutlubaş Yumurta’nın sahibi Abdurrahman Mutlubaş, gelişmişliğin ölçüsünün buğdayın insanların yemesi değil, hayvanların yemesi olduğunu söyledi. Mutlubaş, "Avrupalı unu önce hayvanlara yediriyor, hasıl olan netice olan et, süt, yoğurt ve yumurta olarak tüketiyor. Demek ki onlar bizden daha ileriler. Son 15-20 yıldır Avrupa’nın seviyesine ulaşmış oluyoruz. Bugün Türkiye’de üretilen 20 milyon ton buğdayın en az yarısı hayvanlara yedirildikten sonra sonucu insanlara intikal ediyor.” dedi.

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Denizli İl Koordinatörlüğü, Sarayköy ilçesine bağlı Duacılı Mahallesi'nde 9. çağrı döneminde kabul edilen 8 projeden biri olan, 59 bin 650 kapasiteli tavuk yetiştirmek için yapılan tesisin açılışı törenle yapıldı. Açılış törenine Denizli Valisi Abdülkadir Demir, AK Parti Denizli milletvekilleri Mehmet Yüksel, Nurcan Dalbudak, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, TKDK Denizli Koordinatörü Ümit Dağdeviren, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Sezgin Kutlu, Denizli Tavukçuluk kurucularından Abdurrahman Mutlubaş, proje sahibi Ayşegül Akın ve davetliler katıldı.

Açılışta konuşan iş adamı Abdurrahman Mutlubaş, çocukluğunda dünya nüfusu 3.5 milyar iken insanların yokluk, açlık içerisinde olduğunu ifade ederek, “Köylerde oturan insanların evine ancak Kurban Bayramı’ndan Kurban Bayramı’na et giriyor, 5 tavuğu varsa ikisini çocuklarına yediriyor, geri kalanını da köye gelen çerçilere satıyordu. Dünyanın şu an 7 milyar nüfusu var. 3.5 milyarı besleyemezken 7 milyarı besliyor. Bunun sebebi, kolay erişilebilen protein olan yumurta ve tavuk etidir. Bu yüzden sektör önemlidir.” diye konuştu.

Ülkelerin kalkınmışlığının demir, çimento tükettiği gibi bir çok çeşitle yapıldığını belirten Mutlubaş, şöyle devam etti: “Benim de kendime göre tespitlerim var. Hububatın insanlar tarafından nasıl tüketildiğine bakmak lazım. Buğdayı Afrika’dakiler bir kazana koyuyorlar, altından ateşi yakıp haşlayıp avuçla yiyorlar. Türkiye’de biz onlardan biraz daha ilerdeyiz. Biz de onu alıp öğütüyoruz. Mayalandırıyoruz, fırınlarda pişiriyoruz, ekmek olarak tüketiyoruz. Avrupalı ise unları önce hayvanlara yediriyor, hasıl olan netice olan et, süt, yoğurt ve yumurta olarak tüketiyor. Demek ki onlar bizden daha ileriler. Son 15-20 yıldır Avrupa’nın seviyesine ulaşmış oluyoruz. Bugün Türkiye’de üretilen 20 milyon ton buğdayın en az yarısı hayvanlara yedirildikten sonra sonucu insanlara intikal ediyor.”

Koordinatör Dağdeviren de IPARD fonlarının yüzde 75’inin AB’den geldiğini belirterek, ”Türkiye için kullanılmadığı takdirde AB ülkelerine geri gidecektir. Bu açıdan bakıldığında konuyu milli bir mesele olarak görüyoruz. Bu duygularla personelimizle çalışmalara devam ediyoruz. Burada açtığımız işletmenin toplam yatırım değeri bir milyon 292 bin lira olup bu meblağın 599 bin 236 liralık kısmı kurumumuzca hibe olarak müteşebbise ödenmiştir.” şeklinde konuştu.

Vali Demir ise 2013 ve 2014 yıllarında çıkılan dört çağrı sonucu alınan projelerin uygun bulunması halinde, Denizli’ye toplamda yaklaşık 149 milyon liralık bir yatırım yapılacağını, bunun da yaklaşık 77 milyon lirasının hibe olarak müteşebbislere verileceğini anlattı. Konuşmaların ardından, işletmenin kurdelesi protokol üyeleri tarafından kesilerek açıldı.

CİHAN

Yorumlar