Muğla Barosu Başkan Yardımcısı Bişen: Yasama organına kızgınız

Muğla Barosu Başkan Yardımcısı Leyla Bişen, 5 Nisan Avukatlar Günü'nü kutlarken kırgın, kızgın ve üzüntülü ancak asla umutsuz olmadıklarını söyledi. "Tepeden inme yasa hazırlayarak, bir gecede torba yasalarla vatandaşın hukukunu değiştiren yasama organına kızgınız."

Muğla Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Akbaş, Adalet Komisyonu Başkanı Mahmut Ege ve baroya bağlı avukatlar, Avukatlar Günü dolayısıyla Atatürk anıtına çelenk koydu, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklâl Marşı okundu. Baro Başkan Yardımcısı Bişen, burada yaptığı açıklamada tarih boyunca en kutsal görev olan savunmayı temsil etmeye çalıştıklarını belirterek, "Kırgınız, çünkü biz avukatlar savunma mesleğini çok zor şartlar altında gerçekleştiriyoruz. Pırlanta ithal edenden vergi alınmazken bizler kanunda tanımı, 'Avukatlık, kamu hizmeti gören bir serbest meslektir.' demesine rağmen yaklaşık yüzde 42 oranında vergi ödüyoruz. Sakın yanlış anlaşılmasın, bizler devlete vergi ödemekten kaçınmıyoruz ancak ailemize ve işimize harcadığımız her kuruşu gider olarak gösterebilmek istiyoruz. Biz avukatlar, müvekkillerimiz adına iş ve işlem yapıyoruz ve yine müvekkillerimiz adına tehdit ediliyor, darp ediliyor ve hattâ öldürülüyoruz. Ne acıdır ki avukata yapılan saldırılarda bazı hâkim ve savcıların yanımızda olmadığını, şüphelileri mevcutlu dahi istemediğini görüyoruz. Meslektaş olduğumuzu unutanlara ve bir gün avukatlık yapabileceklerini unutanlara kırgınız." dedi. Kanun yapmanın teknik bir iş olduğunu söyleyen Leyla Bişen, "Ben yaptım oldu şeklinde yasa yapılamaz. Hukuk evrensel bir bilim olup tüm yasaların tek amacı, insan hak ve özgürlüklerini korumaktır. Her çıkarılan torba yasayla biraz daha temel hak ve özgürlüklerden uzaklaşılmasına kızgınız. Yıllardır tüm barolar, yürütmenin yargı üzerindeki vesayetinin kalkması gerektiğini anlattılar. Yargı bağımsızlığı için çok büyük mücadeleler verdiler ve hâlâ vermektedirler. Son günlerde yaşanan olaylar ve davalar, bu konuda ne kadar haklı olduğumuzu göstermektedir. Biz avukatları dinlemedikleri için kızgınız." ifadelerini kullandı. Hukukun üstünlüğünün yok sayıldığı bir süreçten geçtiklerini öne süren Av. Bişen, "İdari işlemler eliyle yargıya yapılan müdahalelere üzülüyoruz. Soruşturma, yargının temel taşı olan iddia kısmıdır. Soruşturma görevi yapanlar bazen övülerek, bazen de görevlerinden alınarak idarenin baskısı altında tutulmaktadır. Yargısal faaliyet, hiçbir aşamasında idari müdahaleyi kaldıramayacak kadar hassas ve önemli bir iştir. Yapılan müdahalelerle yurttaşın yargıya olan inancı sarsılmaktadır." şeklinde konuştu.

Bişen, adli kolluğun valiliğe bağlanması yönünde yapılan çalışmaların kabul edilemez olduğunu savunarak, şunları kaydetti: "Böyle bir durum, direkt kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırıdır. Yasama organını uyarıyoruz, bu ilkesel bir hatadır. Tabii ki yargı içerisinde birtakım yapılanmalar varsa mutlaka temizlenmelidir ancak bu temizlik, ne görevden almalarla ne de hâkim ve savcıları amirlere bağlamakla sağlanır. Tek çözüm, bağımsız yargı ve bağımsız bir Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile mümkündür. Yeniden yargılanma yerine, genel af tartışmalarının yapılmasına üzülüyoruz. Hepimiz biliyoruz ki masumiyet, ancak yeniden yargılamayla tespit edilebilir, diğer çözümler suçluluğun tescilidir. Evet kırgınız, kızgınız, üzgünüz ama asla umutsuz değiliz. Umudumuzu, mesleğimizin bize verdiği güçten alıyoruz. Biz avukatlar, hukukun üstünlüğüne inanmış ve hukukun üstünlüğüne ant içmiş bir meslek grubuyuz. Andımıza sonuna kadar sadığız. Biz avukatlar olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de kuvvetler ayrılığına, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne olan inancımızla mücadeleye devam edeceğiz." CİHAN