Minik Abdülkerim'e yardım kampanyası

Almanya'nın Gelsenkirchen kentinde, doğuştan kalbi delik olan ve akciğerinin ana damarı bulunmayan 11 aylık Abdülkerim'in ameliyat olabilmesi için yardım kampanyası başlatıldı.

Baba Hakan Kaymak'ın yaptığı açıklamada, Abdülkerim'in ciğerinin sol tarafının işlevini yitirdiğini, diğer tarafın işlevine devam etmesi için acilen ameliyat olması gerektiğini ifade ederek sosyal medya üzerinden başlatılan yardım kampanyasının kendilerine az da olsa moral kaynağı olduğunu söyledi.

Almanya'daki doktorların ameliyatın başarı şansının düşük olduğu gerekçesiyle bebeklerini ameliyat etmekten kaçındıklarını belirten Kaymak, anjiyo olmak için gittikleri Yunanistan'daki doktorların tavsiyesi üzerine tedaviye Türkiye'de devam etme kararı aldıklarını ifade etti.
Kaymak, Türkiye'de konunun uzmanı doktorların cerrahi müdahelesiyle Abdülkerim'in yaşama ihtimalinin olduğunu öğrendiklerini ancak bunun uzun, zorlu ve pahalı bir tedavi sonucu mümkün olabileceğini vurguladı.

Bebeğinin durumunu anlatırken zorlanan baba Hakan Kaymak, şöyle konuştu:
"Abdülkerim daha önce Bonn'daki bir hastanede tedavi gördü. 5 kez anjiyo oldu ve bir haftaya yakın yoğun bakımda kaldı. Ciğerinin sol tarafını kurtarmaya çalıştılar ancak kurtaramadılar. Almanya'da 'Bu hastalığın çaresi yok bırakın yaşayabildiği kadar yaşasın, kısa hayatında mutlu olsun' dediler. Her an her şey olabilir ancak biliyoruz ki Allah'tan ümit kesilmez. Türkiye'de tedaviye başlayabilirsek 5 ameliyat ve özel bir tedavi süreci geçirmesi gerekiyor. Bunun için de yaklaşık 150 bin avroya ihtiyacımız var ancak bu miktarı karşılayacak maddi gücümüz yok."
Anne Funda Kaymak da bebeklerinin avuçlarından kayıp gitmemesi için her yolu denediklerini söyleyerek sosyal paylaşım sitelerinde "Abdülkerim için el ele" başlığıyla hesaplar açıldığını ve bu yardım sayfalarından kendilerine ulaşıp yardım eden ve Abdülkerim'e destek olup dua eden herkese teşekkür etti.

"Bu duygu anlatılmaz, yaşamayan da anlamaz" diyen anne Kaymak, "Elimiz kolumuz bağlı çok zor bir durumdayız. Doktorlar eğer böyle bırakırsak çocuğumuzun her geçen gün biraz daha moraracağını ve çok acı çekerek vefat edeceğini söyledi. Her gün kolay nefes alması için makineye bağlı uyumak zorunda ve o boruları sabaha kadar burnunda tutmak çok zor oluyor. Bunları düşünmek, her gün korkuyla uyumak, sabah uyanınca neyle karşılaşacağınızı bilmemek çok zor. Allah'tan ümidimi kesmedim, inşallah Rabb'im yavruma nefes verecek, ailecek ümidimizi hiç kaybetmedik." diye konuştu.