Milli Eğitim Bakanlığı, “Erdoğan mı, Atatürk mü?” sorusunu yalanladı
Milli Eğitim Bakanlığı, Adana’da müfettişlerin öğrencilere “Atatürk mü Erdoğan mı” şeklinde soru sorulduğu iddiaları üzerine yazılı bir açıklama yaptı.
Milli Eğitim Bakanlığı, Adana’da müfettişlerin öğrencilere
“Atatürk mü Erdoğan mı” şeklinde soru sorulduğu iddiaları üzerine
yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada iddialar yalanlanırken,
"Belirli medya organlarına servis edilmek üzere önceden organize
edildiği ve planlandığı anlaşılan bu olay, müfettişlerimizce
tutanak altına alınarak Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç
duyurusunda bulunulmuştur.” bilgileri yer aldı. Müfettişlerin
öğrencilere sordukları soruların ise “1-Okulda veya sınıfta
öğretmenler ve yöneticiler tarafından siyasî propaganda yapılıp
yapılmadığına; bu propaganda doğrultusunda öğrencilerin
yönlendirilmeye çalışılıp çalışılmadığına, 2-Devlet erkânına
yönelik olarak iftira, kin ve nefret uyandırıcı ifadelerin
kullanılıp kullanılmadığına, 3-Farklı siyasî tercihleri olan
öğrencilerin kurumdan uzaklaştırıldığına şahit olup olmadıklarına”
yönelik olduğu ve hiç kimseye haberlerde iddia edildiği türden soru
veya sorular kesinlikle yöneltilmediği savunuldu.
Yazılı açıklamada Anayasa’nın 42. maddesinin 9. fıkrası, Millî
Eğitim Temel Kanunu’nun 2. ve 3. maddesi, Özel Öğretim Kurumları
Kanunu’nun 6. ve 7. maddesi ile Özel Öğrenci Yurtları
Yönetmeliği’nin ilgili hükümleri uyarınca, kamu ya da özel bütün
eğitim kurumlarında denetim yapmak görev ve yetkisi Millî Eğitim
Bakanlığı'na verildiği hatırlatıldı. Ayrıca ilgili mevzuat
hükümleri uyarınca, eğitim kurumlarında herhangi bir siyasal
partinin lehinde ya da aleyhinde propaganda yapmanın yasaklandığı
kaydedildi. Millî Eğitim Bakanlığı’nın da bu kurumların, eğitim
öğretim faaliyetlerini mevzuat hükümlerine uygun olarak yürütüp
yürütmediğine ilişkin denetim ve gözetimlerini, Maarif Müfettişleri
aracılığıyla gerçekleştirmekte olduğu bildirildi.
Adana’da dün yaşandığı belirtilen olay ise şu şekilde aktarıldı:
"Maarif Müfettişlerinin, keyfi olarak herhangi bir araştırma,
inceleme ve soruşturma yapmaları mümkün değildir. Müfettişlerimiz
bu prosedüre uygun biçimde, Rehberlik ve Denetim Başkanlığı ve
Valiliğin görevlendirme emirleri ile, 14 Mart 2014 Cuma günü
Adana'da adı geçen okula gitmişlerdir. Müfettişlerimiz tarafından
incelemeye başlanmadan önce, müdür odasında, okul yöneticilerine,
öğretmenlere ve velilere, okulda bulunma amaçları ve müfettişlik
çalışma usul ve kuralları hakkında ayrıntılı bilgi verilmiştir.
Daha sonra müfettişlerimizin inceleme aşamasına geçerek bir velinin
bilgisine başvurduğu sırada, veli olup olmadığı tespit edilemeyen,
ancak avukat olduğunu söyleyen ve kucağında çocuğu bulunun bir
kişi, müfettişlerimizin görev yaptıkları çalışma odasına girerek,
alenî hakaretlerde bulunmuş, denetimin yapılmasını engellemeye
çalışmıştır. Bu kişiye, yapılan çalışmanın yasal dayanakları,
yöntemi ve kapsamı konusunda müfettişlerimizce yeniden bilgi
verildiği sırada, veli olup olmadıkları bilinmeyen bazı kişilerce
müfettişlerimizin çalışma odası işgal edilmiş; müfettişlerimiz
başta olmak üzere Bakanlığımıza, Devlet Büyüklerine galiz hakaret
ve küfürler edilmiş; çalışma ortamında fizikî şiddet uygulanmış;
müfettişlerimiz görevlerini yapmadan okul dışına çıkarılmaya
çalışılmıştır. Üstelik bütün bu yaşanan cebir, şiddet ve
hakaretler, eylemi gerçekleştiren şahıslar tarafından cep
telefonları ile kayda da alınmıştır. Uygun çalışma ortamının
kalmaması, büyüyen tartışmaların linç girişimine dönüşmesi
olasılığını göz önünde bulunduran müfettişlerimiz, okul müdürünün
yardımı ile okulun arka kapısından çıktıkları sırada da yine sözlü
saldırılara maruz kalmışlardır. Daha sonra belirli medya
organlarına servis edilmek üzere önceden organize edildiği ve
planlandığı anlaşılan bu olay, müfettişlerimizce tutanak altına
alınarak Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda
bulunulmuştur. Müfettişlerimizin, rehber öğretmen nezaretinde, adı
geçen okulda öğrenim gören öğrencilerimize yönelttikleri sorular
ise; 1-Okulda veya sınıfta öğretmenler ve yöneticiler tarafından
siyasî propaganda yapılıp yapılmadığına; bu propaganda
doğrultusunda öğrencilerin yönlendirilmeye çalışılıp
çalışılmadığına, 2-Devlet erkânına yönelik olarak iftira, kin ve
nefret uyandırıcı ifadelerin kullanılıp kullanılmadığına, 3-Farklı
siyasî tercihleri olan öğrencilerin kurumdan uzaklaştırıldığına
şahit olup olmadıklarına yöneliktir. Müfettişlerimizce; hiç kimseye
haberlerde iddia edildiği türden soru veya sorular kesinlikle
yöneltilmemiştir."
Bakanlık, iddiaların ise kurumu yıpratmaya yönelik olduğunu
savundu: "Aynı gün, aynı üslûp ve aynı çarpıtmalarla bir grup
gazeteye servis edilen bu iddiaların, kurumlarımızı yıpratmaya ve
özellikle görevini yapan maarif müfettişlerimizi yıldırmaya yönelik
sistematik bir kara propaganda çalışması olduğu görülmektedir.
Bakanlığımız ilgili mevzuatın âmir hükümleri doğrultusunda, eğitim
kurumlarında illegal faaliyetlerin tespit edilmesi de dahil olmak
üzere, her türlü yasal denetim görevini kararlılıkla sürdürecektir.
Adı geçen yasal denetimi çarpıtarak haberleştiren, kamu
görevlilerinin görevlerini yapmasının engellenmesini teşvik eden,
alenen yalan haber yapan bu yayın organları hakkında da suç
duyurusunda bulunulacaktır. Bu vesileyle, yukarıda adı geçen yayın
organlarında yer alan haberlerin, tamamen yalan, asılsız ve
kamuoyunu yanlış yönlendirmek amaçlı, sistematik kara propagandanın
bir parçası olduğunu kamuoyuna saygıyla duyururuz."
CİHAN
Yorumlar