Mezarlarını bulamadılar, kemiklerine mum yaktılar
Dersim olaylarında Laç Deresi'nde 1938 yılında hayatını kaybedenlerin yakınları, 76 yıl aradan sonra mezarları olmayan yakınlarının kemiklerinin başında mum yakıp dua etti.
Dersim olaylarında Laç Deresi'nde 1938 yılında hayatını
kaybedenlerin yakınları, 76 yıl aradan sonra mezarları olmayan
yakınlarının kemiklerinin başında mum yakıp dua etti.
Tunceli Belediyesi Gençlik Danışma ve Sosyal Etkinlik Merkezi
(GENÇSEM) tarafından Laç Mağarası'nda hayatını kaybedenlerin
anısına bir gezi düzenledi. Geziye, 1937-38 yılında Laç
Mağarası'nda hayatlarını kaybedenlerin torunları ve vatandaşlar
katıldı. Merkeze bağlı Çıralı köyünden dört saatlik bir yürüyüşün
ardından, çok sayıda insanın öldürüldüğü mağaraya ulaşan
vatandaşlar, mağarada bulunan insan kemiklerini görünce dehşete
kapıldı.
1937-38 yıllarında başlatılan Dersim harekatında toplu katliama
uğrayanların torunları, yasak bölge olmasından ötürü yıllarca bu
bölgeye giremedi. Son dönemde yasak bölgelerin kalkmasının ardından
katliama uğrayanların yakınları, 76 yıl sonra zorlu yürüyüşün
ardından Laç Mağarası'na ulaşmayı başardı. Mağarada yakınlarının
kemikleri ile karşılaşan vatandaşlar, mezarları olmayan
yakınlarının kemiklerinin başında mum yakıp dua etti.
“ASKERDEN KAÇARAK AÇ VE SUSUZ GÜNLERCE MAĞARADA SAKLANDILAR”
76 yıl önce yapılan Dersim harekatında, katliamın en çok yaşandığı
bölgelerden biri olan Bor bölgesinde başlatılan askeri harekat
sırasında çoğunluğu Demenan aşiretine mensup yüzlerce kişi
köylerini terk ederek derin ve sarp vadilerin arasında bulunan Laç
Mağarası'na kaçtı. Mağaradan yaralı olarak kurtulan canlı
tanıkların anlatımına göre Bor ve Venk köyleri civarında bulunan ve
bölgedeki en büyük mağaraların başında gelen Laç Mağarası'nda
400-500 kişi bulunuyordu. Askerden kaçarak bu mağaraya sığınan
insanlar, askerin kendileri fark etmemesi için haftalarca aç susuz
bir şekilde bu mağaradan dışarıya çıkmayarak hayatlarını sürdürmeye
çalıştı.
Haftalarca süren bu bekleyişin ardından mağaradaki küçük çocuğun
susuz kalması ve ağlaması üzerine annesi, su getirmek için
mağaranın alt kısmında bulunan Laç Deresi'ne indi. Yakın çevrede
bulunan askerlerin, su için dere kenarına inen anneyi fark etmesi
üzerine mağaraya askeri harekat başlatıldı. Sarp bir arazide olduğu
için bölgeye girmekte zorlanan askerler, daha sonra mağaranın karşı
tarafına yerleştirdikleri toplarla mağarayı bombalamaya başladı.
Mağaranın isabet alması sonucu çok sayıda insan hayatını kaybetti,
günler sonra mağarayı ele geçiren askerler içindeki çok sayıda
insanı katletti. Birçoğunun ölüler arasında kurtulduğu olaydan
sonra çoğu ise yaralı kaçarken hayatlarını kaybetti. Olaydan sağ
kurtulanlar ise ölülerini almak için bile o mağaraya
uğrayamadı.
BİR MEZAR BİR YERLERİ BİLE YOK
76 yıl aradan sonra yasaklı bölgeye geçtiğimiz yıl girilmesinin
ardından harekete geçen vatandaşlar, kalabalık grup halinde Laç
Mağarası'nın yolunu tuttu. Laç Mağarası'na ulaşan grup, mezarları
olmayan yakınlarının kemiklerinin başında mum yakıp dua etti.
Yakınları 1938 yılında öldürülen Yusuf Arslan isimli vatandaş,
“1937-38 yılında yapılan bir katliam var. Biz, yakınlarımızın
akrabalarımızın ve dedelerimizin kardeşlerinin burada
öldürdüklerini biliyorduk ama yıllar sonra ilk kez buraya geldim.
Hayatımda hiç gelmemiştim buraya, işte şuan ortada görünen
kemiklerde bunun kanıtıdır. Bunları görünce insan konuşmak bile
istemiyor. İnsanın içi acıyor içi sızlıyor. Bir mezar yerleri bile
yok. Hepsinin kemikleri ortada, bunları bu şekilde görünce insan
çok kötü oluyor. Bunların yapanların biz cezası olmalı. Bu kadar
günahsız insanın mağarada silahsız bir şekilde öldürülmesi,
istenseydi bu insanlar çok rahat ele geçirebilirdi. Burada yapılan
tamamen katliamdır. Bu mağaradaki insanlar silahsız, aç ve susuz
insanlar, mağaranın içinde insanlar asker tarafından katledilmiş.
Arşivde fotoğrafları da var. İstenseydi sağ salim esir
alabilirlerdi. Ama burada her şey ortada katliam yapılmış.”
dedi.
Mağarada öldürülenler arasında yakınlarının bulunduğunu ifade eden
Musa Özer isimli vatandaş, yaşananların kelimelerle ifade
edilemediğini vahşet olduğunu belirtirken, Songül Tutum isimli
vatandaş da “O kadar anlatıldı olaylar. Gelip kendimiz görmek
istedik. Dedelerimizin, küçücük çocukların çektiklerini. İnsanların
tüyleri diken diken oluyor. Vahşet resmen. Bir insana yapılacak
şeyler değil bunlar. Allah’ın verdiği canı ondan başka kimse
almamalı ama alıyorlar.” diye konuştu. Mağarada uzun süre kalarak
mum yakıp dua eden vatandaşlar daha sonra kent merkezine döndü.
JANDARMA 'MAYIN RİSKİNDEN ÖTÜRÜ BÖLGEYE GİDİLEMEZ' DEDİ
2013 yılında bulunan mağarayla ilgili İHD Tunceli Temsilciliği
Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştu. Suç duyurusu
üzerine Cumhuriyet savcılığı jandarmaya yazı yazarak olay yerindeki
delillerin toplanarak Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesi talimatı
vermiş ancak jandarma bölgede güvenliğin olmayışı, mayın riski gibi
gerekçelerle bölgeye gidilmesinin mümkün olmadığı yönünde cevap
vermişti. Bunun üzerine Cumhuriyet savcılığı gerek güvenlik
gerekçesi gerekse de zamanaşımı nedeniyle suç duyurusuna
takipsizlik kararı almıştı. CİHAN
Yorumlar