Merdan Yanardağ kimdir? Merdan Yanardağ nerelidir, kaç yaşında, mesleği nedir?

Merdan Yanardağ kimdir, nerelidir, kaç yaşındadır? Ergenekon davasında İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 10 yıl 6 ay hapse mahkûm edilen Yurt Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, cezaevinden tahliye edildi.

Google Haberlere Abone ol
Merdan Yanardağ kimdir, nerelidir, kaç yaşında?

Merdan Yanardağ kimdir, nerelidir, kaç yaşındadır? Ergenekon davasında İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 10 yıl 6 ay hapse mahkûm edilen Yurt Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, cezaevinden tahliye edildi. Yanardağ cezaevi çıkışında çok mutlu olduğunu ifade ederek, "Elbette kin ve intikam bizden uzak. Bir şeyin altını özellikle çizmek istiyorum, bunlardan hesap soracağız." dedi. Peki, Merdan Yanardağ kimdir, nerelidir, kaç yaşındadır?

Merdan Yanardağ kimdir? Merdan Yanardağ nerelidir, kaç yaşında, mesleği nedir?
Merdan Yanardağ

 

MERDAN YANARDAĞ KİMDİR?

Merdan Yanardağ 1959 Sivas'ın Divriği ilçesinde dünyaya geldi. Sivas’ın Divriği ilçesinde 1959'da doğdu, nüfus cüzdanında doğum tarihi 24.02.1961 belirtilmiş. İlk, orta, lise ve üniversite öğretimini İstanbul’da tamamladı. İİTİA (Marmara Üniversitesi) Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, “Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi” alanında yüksek lisans (master) yaptı. Ardından (İstanbul) Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde sosyoloji doktorasını tamamladı.

Öğrenciliği ağırlıklı olarak Türkiye’nin çok büyük siyasal ve toplumsal bir hareketlilik ve çatışma yaşadığı 1970'li yıllarda geçti. Siyasal mücadele içinde aktif şekilde yer aldı. Gençlik örgütlerinde yöneticilik yaptı, dönemin gençlik liderleri arasında yer aldı. Üniversite son sınıf öğrencisiyken 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra tutuklandı.

Merdan Yanardağ kimdir? Merdan Yanardağ nerelidir, kaç yaşında, mesleği nedir?
Merdan Yanardağ

 

Gazeteciliğe 1985 yılında Günaydın gazetesinde muhabir olarak başladı. Ardından sırasıyla Sabah, Hürriyet, Güneş, Gündem (kurucu) ve Aydınlık (kurucu) gazetelerinde muhabir, editör, haber müdürü, yazı işleri müdürü ve genel yayın koordinatörü olarak çalıştı. Kurucuları arasında bulunduğu haftalık Söz Dergisi'nde genel yayın yönetmenliği yaptı.

Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Genel Sekreterliği görevine (1989-1992) seçildi. BSP ve ÖDP'nin kurucuları arasında yer aldı, bu partilerde merkez yürütme kurulu üyeliği yaptı. ÖDP'den 2001 yılında ayrıldı. Yanardağ, 2014 yılında Ankara'da ODTÜ Vişnelik Tesislerinde bir araya gelen Türkiye'nin önde gelen sosyalistleri ve aydınlarıyla birlikte Birleşik Haziran Hareketi'nin çağırıcıları arasında yer aldı. Haziran Hareketi'nin Türkiye Yürütme Kurulu üyeliği görevine getirildi.

Görsel medya alanına 1994 yılında HBB televizyonu ile geçti, haber programları yaptı. Sırasıyla Kanal-e (CNBC-e), Kanal 6, ATV gibi televizyonlarında editör, programcı, haber müdürü ve genel müdür olarak çalıştı. Kanaltürk televizyonunun kurucuları arasında yer aldı ve bu yayın kurulu üyeliği (2004-2009) yaptı. Kanaltürk televizyonunda 5 yıl boyunca "5. Boyut" isimli haftalık haber-analiz programları yaptı. Daha sonra Kanal Biz televizyonunu kurdu ve bir yıl boyunca (2009) genel yayın yönetmenliğini yaptı, 5. Boyut programını bu kanalda da sürdürdü. Daha sonra Beşinci Boyut programına Ulusal Kanal’da (2010-12) devam etti.

Yanardağ, 2011 yılında Yurt gazetesini kurdu, 3 yıl boyunca bu gazetenin genel yayın yönetmenliğini, yazarlığını ve baş yazarlığını yaptı. Aynı dönemde kurduğu haftalık haber analiz dergisi Bağımsız'ın da genel yayın yönetmenliğini ve yazarlığını yürüttü.

Ayrıca çeşitli dergi, gazete ve internet sitelerinde yayımlanmış yaklaşık 400 makale ve inceleme yazısı ile kendisiyle yapılmış çok sayıda söyleşi bulunuyor.

Kasım 2015'te elektronik ortamda yayın yapan ABC Gazetesi'ni kuran ve genel yayın yönetmenliğini üstlenen Yanardağ, yazılarına halen bu sitede devam ediyor. Ocak 2017 itibarıyla Türksat, Digiturk ve D-Smart üzerinden yayın yapan Tele1 TV'nin de kurucu genel yayın yönetmenliğini sürdüren Yanardağ bunlara ek olarak Türkiye'nin birçok bölgesinde konferanslar veriyor, panellere ve çeşitli etkinliklere de konuşmacı olarak katılıyor. Yanardağ, 2017 yılı itibarıyla Tele1'de yayınlanan 18 Dakika adlı programda Emre Kongar ile birlikte gündeme dair gelişmeleri yorumlamaktadır.

10 YIL CEZA ALMIŞTI

İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi'nde akşam saatlerinde Yanardağ'ın tahliye kararı çıkmasının ardından Muğla E Tipi Kapalı Cezaevine gelen avukatları çıkış işlemlerini başlattı. Tahliye kararının ardından Yanardağ'ın birçok seveni cezaevine akın etti.

Yanardağ cezaevi çıkışında yaptığı açıklamada, Türkiye'yi yıllardır teslim alan çetenin tertibinin bozulduğunu belirterek, "Özgürlüğe kavuştuğum için çok mutluyum kuşkusuz, ama Türkiye'nin özgürlüğüne kavuştuğunu düşünmüyorum. Çünkü bu kumpası kuranlar kendi deyimleriyle, bu komployu kuranlar sadece şu anda suçlanan cemaat ya da paralel devlet dedikleri güç değildir. Suç ortakları bugün hâlâ hükümeti işgal etmektedirler. Tahliye olan arkadaşlarımız 'hiçbir kin duymadık ve intikam beslemeyeceğiz' dediler. Elbette kin ve intikam bizden uzak. Bir şeyin altını özellikle çizerek, belirtmek istiyorum: Bunlardan hesap soracağız, hesap sormak gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Yanardağ, "Bugün hesap sorulmazsa bunu bir daha tekrarlayacaklar demektir. Bugün 13. Ağır Ceza Mahkemesinin nasıl direndiğini gördünüz. Görevde olduklarını iddia ederek, tahliyelerin reddi yönünde bir karar verdiler. O kadar pis bir oyun ki bu; hafta sonu koğuşlara haber gönderip tahliye başvuruları yapmaları için dilekçe istiyorlar. Bugünde tipik bir yetki gaspıyla bugün bu tahliye taleplerini ret ettiklerini belirtiyorlar. Ben bu nedenle iktidarda pareleliyle, iktidarıyla Türkiye'yi teslim almaya çalışan, bu ülkenin 200 yıllık aydınlanma birikimine, geleneğine karşı Türkiye'de gerici, faşizan bir rejim kurmaya çalışan bu güçlerden, bu tertibi oluşturan güçlerden, insanların özgürlüklerini gasp eden bu güçlerden hesap sorulması gerektiğini düşünüyorum. Bunun rövanşiz yani intikamcı bir yaklaşımla ilgisi yok." ifadelerini kullanmıştı. 

Yanardağ, bugün yaşananların siyasal ve özgürlük kavgası olduğunu savunarak, "Mücadele sonucunda, bu kapılar açıldı. Çete mensuplarının kendi aralarında içine girdikleri çatışma sonucu birbirlerini ihbar etme durumuyla karşı karşıyayız. Tren soyguncularının ganimeti paylaşamayıp birbirine düşmesi ve birbirlerini ihbar etmesinden farklı bir tablo değil Türkiye. Laiklik, aydınlanma, modernite, modernleşme öyle birilerinin bir takım liberal aydınların ileri sürdüğü gibi sahte, suni tartışmalar ve ayrışmalar değil. Laikliğin tavsiye edilmesi halinde hukukun ne hale geldiğini gördünüz. Ortalık kasetlerden, kayıtlardan geçilmiyor. İnsanlar birbirlerini ihbar ediyorlar. Her yerden bir dinlenme kaseti, her yerden bir pislik dökülüyor. Önümüzde bir görev var. Bu ülkeyi yeniden kurmak görevidir bu. Hukukun üstünlüğüne dayalı, demokratik, özgürlükçü, eşitçi, toplumcu ve bağımsız bir Türkiye'yi yaratmak önümüzde bir görev olarak duruyor. Kimse bir daha tertiple, kimse bir daha suni suçlamalarla, sahte kanıtlarla, adı belli olmayan gizli tanıklarla bir daha özgürlüklerinden yoksun bırakılmamalı. Biz çıktı ama Türkiye hâlâ özgür değil. Kuşkusuz şöyle çok rahat bir şekilde yolda yürümeyi özledim, insanlara selam vermeyi özledim." diye konuştu.


 

Yorumlar