MEB'e tepki gösteren sendikalar greve gidiyor

Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki (MEB) yöneticilerin görev ve atamalarına ilişkin yeni düzenlemelere tepki gösteren sendikalar, grev kararı aldı.

Google Haberlere Abone ol
MEB'e tepki gösteren sendikalar greve gidiyor

Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki (MEB) yöneticilerin görev ve atamalarına ilişkin yeni düzenlemelere tepki gösteren sendikalar, grev kararı aldı. Yarın Türkiye genelinde bir günlük iş bırakma eylemi yapacaklarını açıklayan Kamu Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, iktidarın 'ben yaptım oldu' anlayışıyla Milli Eğitim Bakanlığı'nda büyük bir tasfiye gerçekleştirmeye çalıştığını söyledi. Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız da, grev kararına destek vereceklerini, iktidarın dershanelerin kapatılması karşısında öngördüğü sistemin paralı eğitim sistemini daha da körükleyeceğini söyledi.

Tepkilere neden olan MEB yasa taslağına yönelik eleştirilere sendikalar da katılarak eleştirilerini greve giderek gösterme kararı aldı. Kamu Sen ve Eğitim Sen Genel Başkanları, İstanbul'da düzenledikleri basın toplantısı ile grev kararına ilişkin düşüncelerini ve MEB'de yapılmak istenen düzenlemelerin partizanlığı artıracağı görüşünü dile getirdi.

Kamu Sen Genel Başkanı Koncuk, MEB'in yeniden dizayn edilmek istendiğini ve yandaş olmayan hiç kimseye adeta yaşam hakkı tanınmadığını söyledi. MEB'in uygulamasına dershanelerin kapatılması konusunu gerekçe gösterdiğini anlatan Koncuk, "Siyasi iktidar sözde dershaneleri kapatma gerekçesiyle MEB'i yeniden dizayn etmek istiyor, yeniden kurgulamak istiyor. Merkez teşkilatında müsteşar dışındaki tüm üst düzey görevlilerinin görevlerine son veriyor, bir kısmını eğitim müşaviri yapıyor. Bir kısmını da eğitim uzmanı yaparak öğretmenlik kadrolarına atamak istiyor. İl milli eğitim müdürlerini, ilçe milli eğitim müdürlerini, il milli eğitim müdür yardımcılarının tamamını görevden alıyor." ifadesini kullandı.

Uygulamaya ne iç hukukun, ne anayasanın izin vermediğini anlatan Koncuk, "Ama siyasi iktidar 'ben yaptım oldu' anlayışı ile HSYK kanununda olduğu gibi benzeri bir tutumla maalesef MEB'de tamamen, sayın bakan açıklamasında 'bu tasfiye değildir' dese de bu açık bir tasfiyedir. Tüm okul yöneticilerinin unvanlarını ellerinden zorla alan bir tasfiyedir. Sözde bir paralel yapıyı ortadan kaldırmak amacıyla pire uğruna yorgan yakmaktadır iktidar. Paralel yapının elemanlarını MEB'den uzaklaştıracağız düşüncesiyle yani bir kişi alırken geri kalan 99 kişiyi de görevden almayı dahi görevden almayı düşünen bir anlayış var. Oluşturulmak istenen bu diktatörce anlayışa karşı durmak gerekir. Eğitim Sen ile birlikte iş bırakma eylemi kararı aldık. Yarın tüm illerimizde eş zamanlı olarak iş bırakma eylemi gerçekleştireceğiz. Siyasi görüşü ne olursa olsun, bütün eğitimcileri evlatlarının geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz." diye konuştu.

'MEB TASARISI İNŞALLAH MONTAJDIR!'

Kaset ve montaj iddialarını esprili bir dille değerlendiren Koncuk, bu iddialara atıfta bulunarak, "Acaba düşünüyorum; inşallah bu MEB yasa tasarısı da montajdır da biz yanlış değerlendiriyoruzdur. Acaba bu paralel yapı mı montajladı bunu hükümeti seçim öncesinde zor durumda bırakmak için." dedi.

Eğitim Sen Genel Başkanı Yıldız da, MEB yasa tasarısına sert tepki gösterdi. Dershaneler üzerinden yürüyen tartışmalar sonrasında buna alternatif olarak getirilmesi planlanan özel okul sisteminin paralı eğitimi daha da körükleyeceğini belirten Yıldız, "Bir taraftan dershaneleri hedef haline getiriyor, ama diğer taraftan dershanelerin yerine öngördüğü sistem paralı sistemi daha da artıran bir yere doğru götürüyor. Nedir bu? 'Özel okullara dönüşün' diyor. Özel okullara nasıl dönüştürülecek? Yasa ile kamu arazileri sermayeye tahsis ediliyor. Bunun uygun sözcüğünü burada kullanmayayım. Önce 49, şimdi 25 yıllığına deniliyor. Özel okula giden her bir öğrenci için de kamu kaynaklarının verilmesi söz konusu. Kamu kaynaklarının, bizim vergilerimizin sermayeye verilmesi söz konusu." değerlendirmesinde bulundu.

'FİŞLEME HİÇ BİR DEMOKRATİK TEAMÜLLE AÇIKLANAMAZ'

Öğretmen adaylarının daha stajyerlik döneminden itibaren meslekte yükselmenin yolunun iktidara yakın olmaktan geçtiğini düşüneceğini ifade eden Yıldız, "Partizanlığın ve temel hakların gasp edilmesinin en üst noktayı göstermektedir. Mesele sadece idareciler ve dershanelerle ilgili değil." diye konuştu.

MEB'deki fişleme iddialarını da değerlendiren Yıldız, Hangi görüşe mensup olursa olsun bu şekilde fişleme yapılmasının ahlaki ve etik olmadığını söyledi. Yıldız, "Kimlerle ilgili yapılırsa yapılsın, hangi görüş ve düşünceler hedeflenirse hedeflensin, hiç bir ayrım yapmaksızın söylüyorum; insanları mavi, kırmızı, yeşil sarı gibi renklerle bunu 2000'li yıllarda gelişmiş demokrasi diye tanımladıkları yerle alakası olmadığı gibi hiç bir demokratik teamülle de anlaşılır bir noktası yoktur. AKP'nin nasıl bir rejim oluşturmaya çalıştıklarının göstergesi olarak görmek gerekir. Benim içinde bulunduğum görüşün dışındakileri dahi hedeflemiş olsa bile doğru bulmuyoruz. Devlet teamüllerine uygun değildir." ifadelerini kullandı.

CİHAN

Yorumlar